Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Fulya Gürkan, “Oruç tutmanın astım ve bronşitli hastalarına etkisi, uzun süren susuzluğa bağlı olarak balgamlarının koyulaşmasıdır. Oruç sırasında bütün gün susuz kalan astım ve bronşit hastaları bu koyu balgamı çıkartmakta zorlanır. Özellikle hava sıcaklıklarının çok yüksek seyrettiği bu yaz aylarında vücudun susuzluktan korunması çok önemlidir. Ramazan ayında oruç tutan astım ve bronşitli hastalarımız özellikle ilaç kullanımlarını mutlaka doktorlarına danışmaları gerekiyor. Bazı ilaçlar 12 saatte bir kullanılırken, bazıları ise günde 1 kez kullanılabiliyor. Hastalar tek doz kullandıkları ilacın saatini iftardan sonra, iki doz kullandıkları ilacı oruçlarını açar açmaz ve sahur yemeğinde içmeli. Nefes açıcı ilaçları ise yine diğer ilaçlar gibi iftar ve sahurda kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bazı vatandaşlarımız kendi ilaçlarının dozunu ayarlıyor. Bu çok tehlikelidir. Mutlaka doktora danışmalıdırlar” dedi.
Reflü rahatsızlığı olan hastaların az ve sık yemek yemesini tavsiye eden Gürkan, “Fakat oruç tutan hastalarımızda bu mümkün olmadığı için özellikle iftardan sonra sahura kadar aralıklarla yemek yemelerini tavsiye ediyoruz. Sigara hem astım, hem de bronşiti tetikliyor. Oruç tutarken gündüz sigara içilmemesi bir artı faktör olmakla beraber, iftardan sonra da sigaranın bırakılması veya kontrollü tüketimi çok önemlidir. Yine bazı hastalar ramazan ayını fırsat bilerek sigarayı bırakabilirler. İftardan sonra fazla miktarda tüketilecek sigara bronşlarda ani bir daralmaya ve nefes darlığına, tansiyon yükselmesine, hatta kalp krizine dahi yol açabilir” diye konuştu.