Usta oyuncu Güven Hokna, televizyon tarihine damga vuran Yaprak Dökümü dizisini ve oyuncularını anlattı.
İşte Güven Hokna’nın açıklamaları:
* 1 Nisan 1946 doğumluyum. Bundan 3-4 sene önce bir diyetisyen ‘sizi zayıflatacağım’ dedi. Biraz umutsuz gittim ama 13 kilo verdim. Kilo verince sarkmalar oldu tabii ki ama yüzümü asla elletmedim.
Ben bu deformasyonu, bu tecrübeleri elde edene kadar kaç perde kapattım, kaç ışık söndürdüm biliyor musunuz? O kadar birikimi kısa sürede bir doktorun ellerine emanet eder miyim?
* Estetik yaptırana karşı değilim. Halil’in yüzüne yaptırdığı uygulamalar çok belli zaten. İstediği kadar kaşı oynamasın, bir bakışıyla derdini anlarım. Oyunculuğuna laf yok. O yüzüne müdahale yaptırırken mutlu. ‘Yaptırma’ dersem mutluluğuna gem vurmuş olurum. Ben mesleğini çok sevenlerdenim.
* Yaprak Dökümü zamanında Neslihan çok küçücük, çok zarifti. İzmit’te oturuyordu.
Sete şehir dışından anneciği ile gelir giderdi. Bu kadar ilerleyebileceğini kimse tahmin etmezdi, ben de etmedim. Birbiri ardına yaptığı sinema filmleri gerçek Neslihan’ı ortaya çıkardı. Çok güzel, çok hoş bir kızdı.
* Ben Fahriye ile Gökçe’nin yükseleceğini tahmin ediyordum. Bennucuğum, yavrum benim o zaten temelden tiyatrocu bir kız. Yaprak Dökümü onları en kaprissiz, en yalın, en masum halleriyle yetiştirdi.
* Biz tam bir aileydik. Halil hala beni aradığında ‘Karıcığım nasılsın’ der, ‘Güzel kadın’, ‘döşü güzel kadın’ der. Gençler için gerçekten bir okul oldu orası. Yönetmeninde setcisine, ışıkçısından çaycısına Yaprak Dökümü’ndeki o haz mükemmeldi. İyi ki oynamışım Yaprak Dökümü’nde.
* Fahriye mükemmel teni olan bir kızdı. Işıl ışıldı. Damarları görünürdü. Çok duru, çok şeffaf, porselen gibi bir kızdı. Beni düğününe çağırmadı ama ben hiç alınmadım. Çünkü o farklı bir yol seçti. Bir yerde görsem yine atlarız birbirimizin boynuna. Bennu ile hala görüşüyoruz.
* Deniz Çakır çok akıllı bir kızdır. Çok da yeteneklidir. Her türlü rolü güzel oynar. Hatalar neden var? İnsanız. Hepimizin tökezlediği anlar oluyor. İnşallah düzelir. Basında çıkan her şeye de inanasım gelmiyor.
* Karşısında çok güçlü taraflar var. Umarım öyle şeyler yaşanmaz. Deniz’in bu camiadan silinmesi çok büyük kayıp olur. İnşallah birbirinden güzel projelerle ekrana döner.
* Gökçe ve Fahriye arasında tatlı bir rekabet vardı. Biri diyete başlar, diğeri de çaktırmadan diyete başlardı. Şimdi stüdyonun kapısından çıkıp Fahriye ile karşılaşsam candan sarılırım.
* Ben sürtük rollerini çok iyi bilirim. Karakteristik olarak külhan bir sürtük kadın değil de, halkın içine baktığında bir şeyler hissedeceği bir sürtük karakteri daha güzel olurdu. Kayıp Şehir’de o duygular çok öne çıkmamıştı. O dönem topa tutuldum cevap vermekten aciz değilim ama o polemiklere girmek istemedim.
* Dizinin tekrarlarını hala izliyorum. Üzülerek bakmıyorum içine giriyorum. Çünkü yaşadığım şeyler… Modern Türkiye, teknoloji falan diyoruz ama çıtır çıtır yanan sobayı özlemiyor muyuz? Ağzımızın tadı tuzu maalesef yok artık. Resimlerim duruyor. Anılarım duruyor. Yaprak Dökümü öyle bir işti ki, maddi olarak saklayacak hiçbir şeyin yok. ama manevi olarak sırtlamaya kalksan çuvala girmez.
* Bizim setimizde hiç dedikodu, kavga olmazdı. Çünkü gençler bizi çok sayardı. Halil bir baba ben bir anneydim o sette.