TBMM’de “16 Mart 1921 Moskova Antlaşması’nın 100. Yıl Dönümünde Türk-Rus İlişkileri” konulu panelin çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şentop, yarın 16 Mart 1921 tarihli Moskova Anlaşması’nın 100. yıl dönümü olduğunu belirtti. Şentop, “Bu, şu bakımdan çok önemli: TBMM hükümetinin, 23 Nisan 1920’den sonra usulüne göre yürürlüğe girmiş, yapmış olduğu ilk anlaşmadır. Bu anlaşmayla uluslararası alanda TBMM hükümeti tanınmıştır. Rusya, Misakı Milli sınırları çerçevesinde doğu sınırlarımızla ilgili olarak Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu kararı, bu anlaşmayla kabul etmiştir. ‘Dostluk Anlaşması’ adı da anlaşmanın. Bunun 100. yıl dönümüydü. Bu münasebetle burada akademik bir çalışma yapacak arkadaşlarımız.” dedi.
“Daha önce siz açıklamıştınız; HDP’li bazı milletvekillerinin pul gönderdiği, bunları da Meclis’in iletişim giderlerinden karşıladıkları yönünde. Milletvekillerine yönelik bu iletişim giderleriyle ilgili bir değişiklik yapacak mısınız?” sorusuna Şentop, şu yanıtı verdi:
“Pullarla ilgili ben daha önce bir açıklama yapmıştım. Bu bize gelen bazı bilgiler çerçevesindeydi. Bizim iletişim giderleriyle ilgili bir ödememiz var milletvekilleri için. Bunun bir üst limiti var. Sanıyorum şu an toplam yıllık olarak 57 bin TL civarında olması lazım bunun. Bu iletişim giderleri; telefon görüşmeleri başta olmak üzere posta giderlerini, telgraf giderlerini de içine alıyor. Ancak bu iletişim gideri, yani şöyle söyleyeyim: Pulun kendisi değil, pulun bir iletişim içerisinde kullanılması halinde yapılan bir ödemedir. Gönderilmiş bir mektubu iletişim gideri olarak kabul edip ödüyoruz. Mesela bir pul satın alınıp bu bir gönderide kullanılmaz da başka türlü muhafaza edilir, kullanılırsa bunu TBMM’nin ödemesi, bu çerçevedeki çizilen mevzuata göre doğru değil. Bu var mı, yok mu bu konuda araştırma henüz daha yapılmadı. Ancak bu ödeme konusunda malum iletişim giderleriyle ilgili bizim düzenlemelerimiz çerçevesinde iletişim mahiyetinde olan giderleri, özel pul da bastırılabilir, iletişimde kullanılması kaydıyla bunlarla ilgili ödemeler yapılacaktır ama bu tür pulların bastırılıp, başka amaçlarla kullanılma ihtimalini de önlemek bizim görevimiz, vazifemiz.”
HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk’ün, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un ziyareti dolayısıyla, Türkiye’deki bazı illeri de içeren haritanın resmedildiği hatıra pulu bastırılmasıyla ilgili açıklamalarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma anımsatılarak, Öztürk hakkında fezleke gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Şentop, “Ben de basından öğrendim bir inceleme başlatıldığını. Bu konuda bir hazırlık yapılacaksa, o aşamaya gelirse bir fezleke gelebilir diye tahmin ederim sadece.” dedi.
Şentop, basın mensuplarının, “HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kesinleşen yargı kararı Meclis’e gelmişti. En son inceleyeceğinizi söylemiştiniz. İncelediniz mi?” sorusuna, konuya bugün bakacakları karşılığını verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun da aralarında bulunduğu fezlekelerle ilgili son durumun sorulduğu Şentop, “Karma Komisyonda. Karma Komisyon o konuda bir inceleme, çalışma yapar. Her zaman bunu yapıyor ama bir planlama, takvim var mı onu bilmiyorum.” diye konuştu.
“BU KONUDA HENÜZ BİR CEVAP GELMEDİ”
“TBMM Başkanlığınca, Anayasa Mahkemesine, Enis Berberoğlu kararıyla ilgili, ‘ne yapılması istendiği’ konusunda mektup gönderilmişti. Buna yanıt geldi mi?” sorusu üzerine Şentop, şöyle konuştu:
“Hayır, henüz gelmedi. İki farklı şey vardı, bazen birbirine karıştırıldı. Onu gördüm. Biri şu; Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruyla ilgili verdiği bazı kararlarda, ihlalin kanundan kaynaklandığını düşünerek kararı Meclise de göndermişti. Yani Anayasa Mahkemesi, ilgili kanunun bir şekilde değiştirilmesini istiyordu. Bu da ‘gereği için’ diye Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliği tarafından gönderilmiş. Biz bunu doğru bulmadık. Anayasa Mahkemesinin kararlarının nasıl verileceği, ne tür kararlar verilebileceği, ihlalin nasıl giderileceği belli. TBMM’ye bu anlamda kanun değişikliği konusunda bir telkinde bulunmak ve bunu özellikle de ‘Gereğini yapın.’ gibi bir ifadeyle kullanmak doğru değil. O ayrı bir konuydu. Sayın Berberoğlu kararında ise birinci kararda olmayan ama ikinci kararda olan bir ifade var. Okuyanda, TBMM ile ilgili de bir görev varmış intibası uyandıracak bir yaklaşım vardı. Biz Anayasa Mahkemesinin içtüzüğüne dayanarak, bunun somut olarak ne anlama geldiğini sormuştuk. Bu konuda henüz bir cevap gelmedi.”
Mustafa Şentop, “Suudi Arabistan’ın, Türk okullarını kapatma kararı aldığı” dile getirilerek değerlendirmesinin sorulmasına karşılık, “Benim okuduğum kadarıyla kapatma kararı değil. Bizim Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğümüzün açıklaması, ‘Fiilen 2020 içerisinde Mekke ve Medine’deki okullar kapatıldı.’ diye. Uluslararası anlaşmalara göre açılan okullar… ‘Fiilen’ dediğine göre henüz resmi bir karar yok diye anladım. Bununla ilgili girişimleri ilgili merciler yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
HDP’Lİ GERGERLİOĞLU HAKKINDAKİ KESİN HÜKÜM DOSYASI
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, hakkında kesinleşen yargı kararıyla ilgili Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptığı hatırlatılarak, “Meclis, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurunun sonucunu bekleyecek mi?” sorusunu Şentop, şöyle yanıtladı:
“Bunu daha önce Sayın Berberoğlu çerçevesinde konuşmuştuk. Anayasadaki hükme göre kesin hüküm, ‘Genel Kurula bildirilmesiyle milletvekilliği sona erer.’ diyor. Dolayısıyla Meclis Başkanlığı bakımından kesin hüküm söz konusudur. Kesin hükümde, bir ceza davası söz konusu olduğundan adli yargı içerisindeki süreçler derecat içinde tamamlandıktan sonra ortaya çıkıyor. Yani ilk derece mahkemesi istinaf, daha sonra temyizde verilen kararlar neticesinde artık başka bir merciye o yargı kolu içerisinde başvuru imkanı kalmadıktan sonra hüküm kesinleşiyor. Bizim sistemimizde, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu, hükmün kesinleşmesini engelleyen, durduran, ortadan kaldıran bir yol değildir. Anayasa Mahkemesinin kararları doğrudan etki etmiyor, dikey etki etmiyor. Bu anlamda hiyerarşi içinde bir mahkeme değil. Yatay etki ediyor. Nitekim Anayasa Mahkemesi, Sayın Berberoğlu ile ilgili, kendisi kesin hükmü kaldıramadığı için 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kesin hükmün kaldırılması gerektiğine dair kararında açık olarak bir hüküm vermişti. Dolayısıyla Anayasa’ya göre kesin hüküm bağlayıcıdır ve onun gereği yerine getirilir. Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun sonucunu beklemek söz konusu değil. (Gergerlioğlu’nun) Bir tedbir başvurusu yaptığını, bunun da Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmediğini öğrendim.”
DHA