Bitlis’in Ahlat ilçesindeki dünyanın en büyük Türk İslam mezarlığı olan Selçuklu Meydan Mezarlığı, son yıllarda yapılan tanıtım çalışmaları ve etkinlikler sayesinde ziyaretçi akınına uğruyor.
“Türklerin Anadolu’ya girişinin kapısı” ve “Anadolu’nun tapusu” olarak nitelendirilen Ahlat’ta, 210 dönüm alana kurulu tarihi mezarlık, Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümü etkinliklerinin de ilçede yapılmasının etkisiyle bölgede en çok ziyaret edilen yerlerden biri haline geldi.
UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’nde de yer alan mezarlık, zafer kutlamaları için Türkiye’nin dört bir yanından ilçeye gelenlerin yanı sıra, tur programları kapsamında bölgeyi gezen binlerce turisti ağırlamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle kazı ve çevre düzenlemesi çalışmalarının yapıldığı mezarlıktaki her biri sanat eseri niteliğindeki 8 bin 200 şahideyi (mezar taşı) görmeye gelen binlerce ziyaretçi, tarihe yön veren ecdadın mezar taşlarını inceliyor, fotoğraf çekerek anı ölümsüzleştiriyor.
“Son yıllarda buraya olan ilgi arttı”
Bölgede tur organizasyonları düzenleyen turizmci Emin Sever, beraberindeki grupla Akdamar Adası ve Nemrut Krater Gölü’nü gezdikten sonra Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığını ziyaret ettiklerini söyledi.
3 yıl önce başlatılan çalışmalar sayesinde bölgenin öneminin arttığını, insanların daha çok bölgeye gelmek istediğini anlatan Sever, şunları kaydetti:
“Turumuzda en fazla zamanımızı Ahlat Selçuklu Mezarlığına ayırdık. Türbeleri ve Harabaşehir’i de gezeceğiz. Van Gölü’nün çevresinde böyle bir mezarlığın bulunması turizm açısından çok güzel. Burası tarihi açıdan görülmesi ve gezilmesi gereken en önemli yerlerden biri. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaret etmesinin ardından Selçuklu Mezarlığı daha çok tanındı. Van Gölü çevresi turunu yaptığımızda insanlar Ahlat Selçuklu Mezarlığı’na gidilecek mi diye soruyor. Buralar artık daha iyi tanınmaya başladı. Turizmcileri buraya davet ediyorum. Buranın tanıtılmasında emeği geçenlere teşekkür ederim.”
Arkadaşlarıyla mezarlığı gezen Hande Kulak ise bölgenin farklı ve etnik bir havasının olduğunu belirtti.
Özellikle bölge insanının gelip buraları görmesini isteyen Kulak, “Buralar gelinmeyen ve gezilmeyen çok güzel, doğa harikası yerler. Kültürel değerler var. Mutlaka bunların görülmesi gerekiyor. Van Gölü’nün güzellikleriyle tarih bir arada. Bu güzelliğe herkesin şahitlik etmesi lazım.” diye konuştu.
Tatil için eşiyle Almanya’dan gelen Adilcevazlı Müslüm Subaşı da, Türkiye’nin her yerinden insanların gelerek buraları görmesi gerektiğini ifade etti.
Eşinin ilk kez bölgeyi gördüğünü ve hayran kaldığını anlatan Subaşı, “Buralar Anadolu’nun başlangıcı. Bu nedenle burada olmak insanı çok duygulandırıyor. Mutluyum ve gururluyum. Çok güzel bir duygu.” dedi.