Ağbal, Maliye Bakanı olduğu andan itibaren şeker fabrikalarıyla ilgili yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek, bizzat kendisinin farklı illerdeki bu fabrikaları ziyaret ettiğini kaydetti.
Bu ziyaretlerde sadece müdür odalarında bilgi almakla yetinmediğini, üretimin yapıldığı bütün alanlarda fabrikaların özverili çalışanlarıyla sohbet ettiğini anlatan Ağbal, pancar üreticileriyle de bir araya geldiğini ve üretim koşullarını yerinde gördüğünü vurguladı.
Şeker sektöründe üretimin bu özelleştirmelerden sonra da devamının sağlanmasının önemine işaret eden Ağbal, “Özelleştirmeye çıktığımız fabrikalar dışında şeker fabrikalarının yüzde 20 düzeyinde bir pazar payı yine kalacak. Bu fabrikaların özelleştirilmesinde, diğerlerinden farklı olarak adeta bir ‘sosyal özelleştirme’ yaklaşımıyla sözleşmelere hem çalışanlarımızın, hem üreticilerin hakkını güvence altına alan hükümler koyduk” dedi.
Bakan Ağbal, üretimin herhangi bir şekilde düşürülmesi halinde kaybın diğer şeker fabrikalarınca ikame edilmesini sağlayacak şekilde düzenlemeye gittiklerini dile getirdi.
KAMUDA İSTİHDAM HAKKI
Şeker fabrikalarına ait olup üretimde ihtiyaç bulunmayan taşınmazları da kesinlikle özelleştirmenin dışında tuttuklarının altını çizen Ağbal, özelleştirmeler kapsamındaki fabrikalarda satışa konu olacak arazi veya arsaların doğrudan üretimin gerçekleştiği sahalardan oluştuğuna dikkati çekti. Naci Ağbal, bu fabrikalarda çalışan memurlara diledikleri takdirde Türkşeker’e ait diğer fabrikalarda çalışmanın yanı sıra isterlerse tüm özlük haklarını da ödeyerek diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam hakkı getirdiklerini belirtti.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Ağbal, şöyle devam etti:
“Baştan beri dile getirilen ‘Arsası için fabrikayı alacak, üretimi durduracak, arsasına plan yapacak’ söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Şu anda yaptığımız özelleştirmede bu mümkün değil. Şeker fabrikalarının üretim sahasının dışında hiçbir alanını kesinlikle satılacak taşınmazların içine koymadık. Kimse Türkşeker fabrikaları ile ilgili ‘Arsadan rant elde edilebilecek’ diye bir argümanda bulunamaz.”