S&P’den yapılan açıklamada, Türkiye’deki genel seçim sonucunun kredi notları üzerinde ani etkisi olmadığı belirtilirken, ”İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi oyların yaklaşık yüzde 41’ini alarak son 13 yıl içerisinde ilk kez parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti” denildi.
Açıklamada, ”Kalkınma planında öngörülen yapısal reformlar da dahil olmak üzere, son hükümet tarafından ortaya konan hedeflerin uygulanması kabinedeki kilit görevlendirmelere ve AK Parti’nin koalisyon kurmaya ya da azınlık hükümeti kurmayı tercih etmesine bağlı olacak” ifadesine yer verildi.
BÜYÜME VE BORÇ VURGUSU
S&P, Türkiye’nin, kalkınma planı kapsamında iç tasarruf oranını artırmayı, ithal enerji faturasını azaltmayı ve kadının iş gücüne katılımını artırmayı hedeflediğini vurguladı. Bu kapsamda atılacak adımların Türk ekonomisine katkıda bulunabileceğine işaret eden S&P, şu değerlendirmelerde bulundu: ”Biz bunların, Türkiye’nin yüksek oranda net dış borçlanmaya bağlı olan mevcut büyüme modelinden uzaklaşmasına yardımcı olabileceğine inanıyoruz. Kredi şartları sıkılaştıkça ve iş dünyası güveni durgun kaldıkça, geçtiğimiz tarihsel normlarla kıyasa Türkiye’de zayıf Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyümesi görmeye devam ediyoruz. Reytinglere ilişkin negatif görünüm, perde arkasındaki yüksek net dış borçlanma ve kurumsal denetim ve denge karşısındaki belirsiz büyüme görünümünden doğabilecek mali riskleri yansıtmaktadır.”
YENİDEN DENGELENME
S&P, Türkiye’nin büyümesinin dış borçlanmaya olan bağımlılığının azalması ve yeniden dengelenmesi durumunda, not görünümünün durağana çevrilebileceğini kaydetti.