Sarıbal, düzenlediği basın toplantısında, Bursa’da yapılması planlanan DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi hakkındaki görüşlerini açıkladı.
DOSAB’ın, Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde 484 hektar alan üzerine kurulu, bünyesinde 428 faal firma bulunan organize sanayi bölgesi olduğunu vurgulayan Sarıbal, tesisin DOSAB’taki firmaların enerji ihtiyacı için yapılmak istendiğini, ancak bu firmalar içinde enerji sıkıntısı nedeniyle üretim yapamayan firma bulunmadığını, yani buhar ihtiyacı olmadığını söyledi.
Sarıbal, DOSAB verilerine göre tesiste günde bin 200 ton kömür yakılacağına işaret ederek, “Bir ailenin ortalama 1.2 ton kömür kullanarak kış ayını geçirdiği düşünülürse, tesisin bin ailenin bir yılda yakacağı kömürü bir günde yakacağı anlamına gelmektedir. Kömürün 60 tırla getirileceği iddia edilmektedir. Kireç ve kül taşıması ile birlikte 90 araçlık bir hareket olacaktır. Bu da ek bir araç hareketliliği anlamına gelecektir” ifadesini kullandı.
DOSAB’ın henüz baca gazı ile atılacak ağır metaller hakkında çalışma yapmadığını itiraf ettiğini belirten Sarıbal, ağır metaller içeren baca gazının kanserojen etkiye varabilecek sonuçlarının artık bilim dünyası tarafından kabul edilen bir gerçek olduğunu bildirdi. Sarıbal, sera gazı etkisi ve asit yağmurlarının, teknolojik olarak çözümü olmayan sorunlar arasında yer aldığını iddia etti.
Sarıbal, yanında getirdiği, birer kasa santa maria armudu ve şeftaliyi göstererek, “DOSAB kurulursa bundan sonra bölgemizde bu ürünü yetiştirme şansımız olmayacak. Çünkü santralle birlikte ortam sıcaklığı artacak, salınan gazlar sonucu asit yağmurları nedeniyle istediğimiz verimi ve kaliteyi alamayacağız” dedi.
Orhan Sarıbal, santralden sadece insanların etkilenmeyeceğini, meyve ve sebzelerin de etkileneceğini ifade etti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tesis için olumlu ÇED raporu verdiğine değinen Sarıbal, “Halkımızla, sivil toplum örgütleriyle ÇED raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açacağız. Paranızı ve karınızı alın başınıza çalın. Santrali yaptırmayacağız, direneceğiz” diye konuştu.
Sarıbal, TBMM Genel Kurulunun dün CHP’nin çağrısı üzerine olağanüstü toplandığını da anımsatarak, şunları kaydetti:
“Meclis ilk günden başarısızlık öyküsü yaratmıştır. Barıştan, dostluktan, kardeşlikten yana olunması gerekirken; sorunları artırıcı bir politika izlendi. Barıştan yana değil, kaostan yana bir tavır gösterilmiştir. Sayın Bülent Arınç, her zaman yaptığı gibi, kafasındaki kadının yerini bir kez daha ‘sus kadın’ diyerek ortaya koymuştur. Kendisini şiddetle kınıyorum, bu hakareti kendisine iade ediyorum.”