Doğal hayatı korumak, enerji tasarrufu sağlamak ve şehirlerde daha çok yıldız görebilmek için gerçekleştirilen panele katılan Nilüfer Belediye Başkanı Bozbey, hava, su ve çevre kirliliği kadar ışık kirliliğinin de önemine dikkat çekti. Amaçlarının doğal hayatı korumak, enerji tasarrufu sağlamak ve kentte daha çok yıldız görmek için farkındalık yaratmak olduğunun altını çizen Bozbey, “Işık Kirliliği Araştırma Projesi, uygulama şekliyle Türkiye’de bir ilk. Hava kirliliği havamızı, su kirliliği suyumuzu kirlettiği gibi, ışık kirliliği de iyi aydınlatmamızı kirletmektedir. Amacımız gökyüzünün güzelliğini, tüm doğallığıyla kentlerimizde yaşatabilmek ve Samanyolu’nu dünya gözüyle görebilmek” dedi.
“KAYBOLAN IŞIK MİKTARI 101 MİLYON LÜMEN”…
Bilimsel verilerle ışık kirliliğinin çevresel etkilerini de aktaran Bozbey, “2016’da güncellenen bilimsel bir çalışmada, Türkiye nüfusun yüzde 97,8’i ışık kirliliği altında yaşadığı ve nüfusun yarısının (yüzde 49,9) Samanyolu’nu hiç görmediği ortaya çıktı. Bu projede, Nilüfer’de gece gökyüzü parlaklığı ölçümleri yapılarak bölgenin ışık kirliliği haritası çıkarıldı ve yanlış aydınlatmadan kaynaklanan enerji kaybı hesaplandı. Işık kirliliği ve kent merkezlerinde gökyüzü parlaklığı ölçümleri konusunda bilgilendirme ve eğitim toplantıları yapıldı. Bu çalışma çerçevesinde Nilüfer’de, kaybolan toplam ışık miktarının 101 milyon lümen, ekonomik karşılığının ise 1,75 milyon TL/yıl olduğu saptandı. Nilüfer ölçeğinden dünyaya baktığımızda bu durum, elektrik üretirken tükettiğimiz sınırlı petrol, doğalgaz ve kömür kaynaklarımızın önemli bir kısmının boşa harcandığı anlamına geliyor. Üstelik bu yolla atmosfer de sürekli olarak kirletiliyor” diye konuştu.