ABD Başkanı Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmede, ağırlıklı olarak iki ülke arasındaki silah ve yatırım anlaşmaları ile İran konusu ele alındı.
Suudi Veliaht Prensi Selman’ı Beyaz Saray’da ağırlayan Trump, Oval Ofis’te basın mensuplarına ikili ve bölgesel ilişkilerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Önceki ABD Başkanı Barack Obama döneminde ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin ‘gerildiğini’ anlatan Trump, ‘Obama döneminde ilişkilerimiz oldukça gergin bir noktadaydı. Şu anda ise harika bir ilişkimiz var ve daha da iyiye gidiyor’ şeklinde konuştu.
DİĞER SİLAHLAR…
Suudi Arabistan’ın ABD’den son dönemde milyarlarca dolarlık silah aldığını ve almaya devam ettiğini kaydeden Trump, üzerinde Suudi Arabistan’a son dönemde satılan 12,5 milyar dolarlık silahların olduğu karton bir panoyu da gösterdi. Trump, silah üretimlerinden dolayı ABD’de ilave 40 bin istihdam yaratılacağını kaydetti.
Trump ayrıca, Suudi Arabistan’ın sipariş verdiği 13 milyar dolar değerinde Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi (THAAD), 3,8 milyar dolar değerinde C-130 taktik nakliye uçağı, 1,2 milyar dolar değerinde tank ve 1,4 milyar dolar değerinde P-8 Poseidon savaş uçağı için de çalışmalara başladıklarını ve en kısa süre içinde bu silahları teslim edeceklerini dile getirdi.
TERÖRLE MÜCADELE…
Terörle mücadele konusunda da ortak bir mutabakat üzerinde çalıştıklarını ifade eden Trump, ‘Terörizmin finansmanına karşı sıfır toleransımız var ve Suudi Arabistan bu konuda oldukça fazla gayret gösteriyor’ dedi.
İran’la ilgili bir soruya da yanıt veren Trump, bu ülkenin adımlarının bölgeye ‘zarar verdiğini’ ve bunların kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
DEAŞ’la mücadele ilgili de değerlendirme yapan Trump, ‘Şu anda daha önce DEAŞ’ın elinde olan bölgelerin neredeyse yüzde 100’ünü geri aldık.
Bunu muhtemelen daha önce kimseden duymadınız. Çok hızlı hareket ettik ve o bölgedeki bu mücadele sonuna geliyor. Böylece uzunca süredir çıkmak istediğimiz bazı bölgelerden çıkabileceğiz” dedi.