Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kırklareli, ‘deprem riski’ bulunmayan iller arasında gösterildi. Bu durum, kentteki ev ve arsa fiyatlarını etkiledi. Büyük talep oluştu. Lüleburgaz, Babaeski ve Vize ilçelerinde ev ile arsa fiyatları 3’e katlanırken, kentte kiralık daire sıkıntısı başladı.
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, “Olası deprem senaryoları gündemde. Onun dışında da buraya talepler söz konusu. Bizim 1-2 yıl öncesine kadar 7-8 bin konut fazlamız vardı. Hepsi satıldı, kirada boş yer bulunmuyor. Kiralar birkaç kat yükseldi. 83 bin nüfuslu küçük bir şehiriz. Birdenbire hormonlu bir büyüme ile karşı karşıya kalırsak; mevcut sorunlarımız içinden çıkılmaz hal alan bir yumağa dönüşür. Devletin bu konuda bir politika üretmesi lazım” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile bir protokol çalışması içinde olduklarını da söyleyen Kesimoğlu, “Hiçbirimiz arzu etmeyiz ama olası bir depremde Kırklareli, bir toplanma bölgesi olabilir. 18 bin 500 metrekare kapalı pazar yeri yaptık. Oraya birtakım malzeme toplanabilir, geniş arazilerde insanlar barınabilir. Çünkü olası bir depremde İstanbul’da bir kaos yaşanacak. Buralar da biraz sığınılacak liman haline dönüşecek. Bugünden çalışarak, planlarımızı yaparak, o süreçte nasıl bir komşuluk yapabiliriz, nasıl katkı sunabiliriz onun çalışmaları içerisindeyiz” diye konuştu.
Kırklareli’de 20 yıldır emlakçılık yapan Fatih Türköz de İstanbul’dan bölgeye yoğun bir talep olduğunu belirterek, “Hiçbir zaman, böyle bir talep görmedik. Yaklaşık 20 yıldır sektördeyiz. İstanbul bölgesinden özellikle bu bölgeye yoğun bir talep var. Afet bölgesinden de bir talep görüyoruz. Fakat yer karşılama konusunda sıkıntımız büyük. Kiralık problemi var. Kiralık ev kalmadı. Satılıklarda da günbegün enflasyon sonucunda fiyatlar artmaya başladı.” dedi.
Özellikle arsa fiyatlarının 3’e katlandığını söyleyen Türköz, “Depremden önce Kırklareli merkezde güzel bir mahallede 2+1 daire 900-950 bin TL aralığında bulunurken, şu an 1 milyon 100-1 milyon 250 bin TL civarında bulunabiliyor. Çok fiyat artışı olmadı. Ama arazilerde, özellikle tarla ve arsa yatırımlarında 6-7 ay öncesinde 30-40 bin dönümü çalıştığımız bölgelerde şu anda tam 3’e katlamış vaziyetteyiz. 120 bin, 150 bin gibi rakamlar konuşuluyor” diye konuştu.
Emlakçılık yapan Ferda Pekçeer de kentte kiralık ev kalmadığını belirterek, “Şu anda elimizde kiralık mevcut değil. Diğer emlakçı arkadaşlar bile bize ‘Elinizde var mı?’ diye soruyor. Şu an maalesef çok sıkıntı yaşıyoruz. Deprem öncesi talepler tek tekti, fazla yoğun değildi. Maalesef çok üzücü bir olay yaşadık. Ondan dolayı gelenler daha çok. Şu anda talepleri karşılayamayız. Fiyatlarda kısmi bir artma var. Arz-talep meselesi ama yer yok. Gelen talepler deprem bölgesinden de var, İstanbul’dan da var” dedi.
Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği Başkanı Göksal Çiğdem de iklim krizi nedeniyle su kaynaklarının yeterli olmadığını, bu nedenle göçün sınırlı olması gerektiğini söyledi. Çiğdem, “Şu anda Kırklareli’de depremden korkarak göçler olacak. Fakat gelecek göçe buradaki doğal kaynakların yetip yetmeyeceğinin de hesaplanması gerekiyor. Yaşanan iklim krizi nedeniyle müthiş bir kuraklık yaşıyoruz. Çok insan gelecek, barınmak için ideal bir yer. Fakat doğal kaynakların yeterli olup olmayacağı göz önüne alınmalı. Göçler, daha çok doğal kaynakların olduğu, insanların yaşamını sürdürebileceği yerler olmalı ve bu sayı da sınırlı olmalı. O kapasite aşılırsa; sonuçta hem gelenler hem de burada yaşayanlar mağdur olur” diye konuştu.
Selin Semiz de kiralık ve satılık ev bulamadığını söyleyerek, “Bugün emlakçılarla görüştüm. Hem kiralık, hem satılık baktım, bulamadım. Bir de işlerine geldiği gibi, ‘yok’ diyorlar. Bir de ‘4-5 bin’ diyorlar, sonra 7 bine kiralıyorlar. Kırklareli’de o yüzden biraz sıkıntı var” dedi.
Salih Alan da Kırklareli’nin İstanbul gibi çarpık yapılanmasından korktuğunu anlatarak, şöyle dedi:
“Kıyasladığında İstanbul, bugün ne halde? Bugün burası öyle olursa ne olur? Burasını bir hükmü kalmaz, bir yaşantı olmaz. Bu sakinlik olmaz. Buradaki tatlı hayat sona erecek. 300 bine aldığımız evler, bugün 1,5-2 milyon. Bunun sonu ne olacak?”