Uluslararası Rekabet ve Teknoloji Birliği (URTEB) tarafından BTSO’da düzenlenen konferansta konuşan Torlak, toplumun her kesiminde rekabet konusundaki farkındalığı oluşturmak, geliştirmek, rekabet konusuna duyarlılığı artırmak için çalıştıklarını söyledi. Girişimcileri bir ülkenin, toplumun can damarı olarak tanımlayan Torlak, “Nitekim rekabeti yapanlar da bozanlar da girişimcilerdir, eğer mekanizma iyi kurulamazsa. Girişimcinin rekabeti bozması, piyasadaki rekabeti de bozuyor. Dolayısıyla rekabetçi bir ekonomiye ihtiyaç var. Rekabet bir ülkede önce piyasalardaki düzeni sağlar, sonra o ülkenin rekabetçi gücünü besler. Bu da daha inovatif yaklaşımlara sebep olur ve tüketici refahına olumlu bir katkı koyar” ifadelerini kullandı.
GÖSTERGELER SEVİNDİRİCİ
Anti tekel politikalar açısından Türkiye’nin 2010’da 34’üncü sıradan 2014’te 26’ncı sıraya yükseldiğini kaydeden Torlak, ülkenin rekabetçilik ve pazar hakimiyetinin boyutu açısından da 15’ten 11’inci sıraya yükseldiğini dile getirdi. Torlak şöyle devam etti: “Olumlu gelişmeler olmasına rağmen, daha alacağımız çok yol var. Diğer taraftan rekabeti fayda-maliyet yarışı olarak görürsek, böyle bir anlayışın bizi götüreceği yer duvara toslamaktır. Çünkü işin odağında insan var. İşletmelerin tek sorumluluğu kâr etmek değildir. İşletmelerin farklı sosyal sorumlulukları da var. Çünkü işletmeler toplumun ortak kaynaklarını kullanmaktalar. İşte burada rekabetin korumasına ihtiyaç var. Yani adil bir rekabet ortamının tesis edilmesi bakımından, piyasa ve rekabetin mekanik bir anlayışla değil de olması gerektiği gibi bir anlayışla sağlanmasına ihtiyaç var. Sağlıklı ve adil şartlarda işleyen bir piyasanın ortaya konması için de rekabet hukuku devreye girmektedir.”
DÜNYADAN GÖZÜNÜZÜ AYIRMAYIN
URTEB Genel Başkanı Ahmet Özenalp, rekabet etmenin yolunun dünyadan gözünü ayırmamaktan geçtiğini belirterek, “İşletmelerin rekabet üstünlüğü elde etmelerine bunun için çalışmalarına evet, ama bunu yaparken diğerleri üzerinde herhangi bir alanda uyguladığı zarar verici hareketler varsa buna hayır. Bunun için rekabetin kuralları olduğunu, rekabet etmenin bir ahlakı olduğunu, rekabetin bir hukuku olduğunu bilmemiz şart” dedi.