Kahramanmaraş’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Can kaybının 12 bin 391’e yükseldiği deprem bölgesinde artçı depremlere de yenileri ekleniyor. Konuya ilişkin, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, şu ana kadar bin 200 artçı sarsıntının çözümünün yapıldığına ve bu sayının 9 bini aşabileceğine dikkat çekti.
ARTÇI SARSINTILARIN 9 BİNİ GEÇMESİ BEKLENEBİLİR
Prof. Dr. Haluk Özener, “Şu an itibariyle merkezimizde bin 200 tane artçı sarsıntı çözümü yapıldı. Bunlardan 256 tanesi 4 ve üzerinde depremler. İki tane 6’dan büyük deprem var, bunlar da ilk gün olan depremler. Bir tanesi 6.0, bir tanesi 6.9. Artçı sarsıntılar sürüyor. Bu artçı sarsıntılar, haftalar, aylar hatta 1 yıla kadar sürecek artçılar olacaktır. 2017 yılında Bodrum Kos arasında meydana gelen depremde tam 9 bin 9 tane artçı sarsıntı vardı. Burada da artçı sarsıntıların bu rakamlara ulaşması ve geçmesi beklenebilir. Vatandaşlarımızın da olabildiğince sakin olarak bu artçı sarsıntıları beklemeleri, hasarlı binalara girmemeleri, güvenli alanlarda beklemelerini önerebiliriz. Maalesef onun dışında yapabilecekleri bir şey yok” dedi.
MARMARA DEPREMİ’Nİ TETİKLEMEYECEK AMA RİSKİN AZALDIĞI ANLAMINA GELMİYOR
Yaşanan ikinci depremin ardından beklenen üçüncü bir depreme ilişkin olarak Prof. Dr. Özener, “Bu öngörüleri söylemek doğru değil, üçüncü bir deprem gelebilir. Ülkemizin başka yerlerinde de deprem olabilir ama o deprem onu tetikliyor, sonra bir tane daha tetikleyecek gibi bir kesin söylem mümkün değil. Olabilir, olmayadabilir. Ölüdeniz fayı harekete geçecek, Antakya kırılacak. Antakya bir gün kırılacak tabi ama bugün mü yarın mı yoksa 50 sene sonra mı bilmiyoruz. Malatya fayı kırılacak. Evet, kırılacak ama ne zaman kırılacak bilmiyoruz. Bu depremler olsa da kırılacak, olmasa da kırılacak. Marmara’nın içi kırılacak. Bu depremler Marmara’yı tetiklemez ama tetiklemediği halde Marmara kırılabilir. Bazı yerlerde Doğu Anadolu fayında bu bin yıl, 800 yıl, bin 200 yıl gibi deprem tekrarlama aralıkları var. Dolayısıyla herhangi bir fayın da bu fay 7 buçukluk deprem üretme potansiyelindedir diyebilirsiniz ama deprem tekrarlama aralığını da söylemeniz gerekiyor. Panik olmamak lazım, vatandaşların da sorgulaması lazım. 7.5’lik deprem olacak ama ne zaman olacak bilmiyoruz. Belki o enerjinin birikmesi için 700 yıla daha ihtiyacımız var. Doğu Anadolu fayında olan bir depremin, Marmara’da beklediğimiz bir depreme etkisi, ona stres yüklemesi veya tetiklemesi gibi bir şey bilimsel olarak söylemek çok mümkün değil. Bu tetiklemeyecektir diyoruz ama tetiklememesi Marmara Denizi’nde olan deprem potansiyelinin, riskin azaldığı anlamına gelmiyor. Orada bir kırılmayı bekleyen parça var, orada bir enerji var. 7’nin üzerinde deprem potansiyelli bir fayımız var ama ne zaman kırılacak bilmiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin 3 metre kaymasıyla ilgili olarak da Prof. Dr. Özener, depremin sonucunda doğal bir neticenin olduğunu ve korkulacak bir durum olmadığını söyledi.
KIYILARIMIZDA TSUNAMİ RİSKİ BULUNMAMAKTADIR
Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Özener, “Bu depremde veya başka bir depremde kıyıdan 50 kilometre, 100 kilometre içeride olan depremlerde veya 5.5’in üzerinde olan depremlerde, denizde meydana gelen depremlerde tsunami olayını takip ediyoruz ve tsunami uyarısı veriyoruz. Bize abone olan 13 ülkeye, Türkiye’de de AFAD’a tsunami uyarı mesajı yolluyoruz. Daha sonra süreci takip ediyoruz. Kıyılarda olan deniz seviyesi istasyonları ve sismometrelerle takip ediyoruz. Tsunami tehlikesi geçtiği zaman gözlem yapıyoruz. 04.17’de olan depremden sonra biz 12.59 civarlarında, tsunami tehlikesi geçmiştir mesajı verdik. Oluşan bu depremlerden dolayı şu anda kıyılarımızda bir tsunami riski bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
DHA