Belirli bir süre sonra azalan antikor oranını yeniden için hatırlatma, pekiştirme (rapel) ya da ek doz olarak adlandırılan aşılar vuruluyor. Bu kapsamda Türkiye’de de 1 Temmuz itibarıyla üçüncü doz aşılamaya geçildi ve iki doz aşının üzerinden en az 3 ay geçenlere aşı yapılmaya başlandı. İki doz Sinovac aşısı olanlara üçüncü doz aşı tanımlaması yapılırken, Biontech olanlar için ise üçüncü doza ihtiyaç olmadığı belirtildi.
Peki, hatırlatma dozu, mRNA aşıları için ne zaman gerekli olacak? Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yaptığı açıklamada “İsrail ve diğer ülkelerdeki örneklere bakıldığında, gerekli olacak gibi görünüyor ama bunun zamanı muhtemelen 8, 9 ay sonra olabilir. Bizim şu anki 3, 4 aylık sonuçlarımızla koruyuculuğun devam ettiğini, hatırlatma dozunun mRNA aşılar için şu an gerekmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu. Bunun üzerine gözler uzmanlara çevrildi.
‘İKİ DOZ SİNOVAC OLAN HERKESİN ÜÇÜNCÜ DOZU OLMASI LAZIM’
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Örneğin ABD, iki doz mRNA aşısı Biontech olan herkese 20 Eylül’den başlayarak herhangi bir risk grubu, yaş grubu ayırt etmeksizin aşı yapacağını duyurdu. Avrupa Birliği ülkeleri de 60 yaş üstü ve riskli gruplara öncelik vererek başladı. Türkiye’de de en fazla risk taşıyan sağlık personeli, 60 yaş üstü olanlar ve kronik hastalıkları olanlar aşıda öncelikli grup olduğu için Sinovac oldular. Dolayısıyla bu gruptan başlayarak iki doz Sinovac aşısı olan herkesin aşılanması lazım.”
BİONTECH AŞISI OLANLAR İÇİN ÜÇÜNCÜ DOZ UYGULAMASI NERELERDE BAŞLADI?
Peki, iki doz Biontech aşısı olanlar üçüncü dozda da Biontech aşısı mı tercih edilmeli? Dünyada bu uygulamaya geçen ülkeler var mı? Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Daha ikinci doz Biontech aşısından sonra üçüncü doz olarak Biontech uygulamaya başlayan bir ülke yok. ABD ve İsrail dışında yapacağını açıklayan birkaç Avrupa ülkesi oldu. Bir de Çin, iki doz Sinovac olanlara üçüncü doz olarak Biontech yapacağını açıkladı ama henüz başlamadılar” dedi.
‘KORUMA YÜZDE 80 CİVARINDA ARTIYOR’
“Johnson & Johnson, Sputnik gibi gibi vektör aşılarının üzerine bir doz mRNA aşısı BioNTech olunduğunda korumanın daha iyi olduğunu gösteren 4 tane çalışma bulunuyor. 2 doz vektör aşıların üzerine bir boz Biontech uygulandığında koruma yüzde 80 civarında artıyor” diye Prof. Ceyhan, şöyle devam etti:
“Sinovac olanlarda ikinci dozdan üç ay sonra koruyuculuğun iyice düştüğü görüldü. Şimdi bu kişilere üç ayı dolmadan bir ek doz yapılıyor. Biontech için de hem İsrail’de hem de ABD’de yapılan çalışmalar ikinci doz sonrası 8’inci aydan itibaren bağışıklığın azalmaya başladığını gösterdi. Dolayısıyla 7’nci ay bittikten sonra aşılama yapılması lazım. ABD, ikinci doz sonrası 8 ayın dolması şartını koşuyor. İsrail’de de 7 ayı dolduranlara üçüncü doz Biontech aşılaması yapılacak.”
‘TÜRKİYE’DEKİLER İÇİN TELAŞA GEREK YOK’
“Biontech Türkiye’ye Sinovac’tan daha geç geldiği için henüz daha üçüncü doz aşamasına geçilmedi” açıklamasında bulunan Prof. Dr. Ceyhan, “Şimdilik Türkiye’de iki doz Biontech olanların üçüncü doz için araştırma yapıp telaşlanmasına gerek yok” tavsiyesinde bulundu.
‘ÜÇÜNCÜ DOZ YAPILACAKSA YİNE BİONTECH OLMALI’
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, iki doz Biontech olanlara üçüncü doz yapılacaksa yine Biontech uygulanmasının doğru olacağını belirterek, “Sinovac’ın ek doz yani üçüncü doz olarak etkili olduğunu gösteren, antikor miktarının arttığını gösteren bir yayın yok. O nedenle ek doz yapılacaksa tek deneyim, MRNA aşılarıyla ilgili. İngiltere’de AstraZeneca olanlar üçüncü dozda da AstraZenaca oldular. Orada da iyi cevap alındı. Yalnız bu sonuçlar hep antikor cevabıyla bakılan sonuçlardı. Saha deneyimiyle ‘hastalıktan ne kadar koruyor’ diye bakılan en fazla veri Biontech aşısında var. Dolayısıyla bu üçüncü doz yapılacaksa benim düşünceme göre Biontech aşısı yapılması lazım” diye konuştu.
Türkiye Yoğun Bakım Derneği’nin açıkladığı verilere de değinen Prof. Dr. Ceyhan, “Sinovac, 3 ay koruyor ama 3 aydan sonra koruyuculuk azalıyor. Türkiye Yoğun Bakım Derneği’nin verileri de bunu ortaya koyuyor. Eğer siz üçüncü doz olarak da Sinovac aşısı yaparsanız ve bu da etkinliğini kaybederse birçok kişiye bu sefer yeniden Biontech aşısı yapmanız gerekir” yorumunda bulundu.
‘REHAVETE KAPILMAYIN’
Son günlerde pek çok kişi sosyal medya platformlarında yaptırdığı antikor testi sonucunu paylaşıyor. Ancak bu antikor testi sonuçlarına güvenerek önlemleri gevşetmek hiç doğru değil. Ceyhan, bunun nedenini şu şekilde açıkladı:
“Sadece antikor düzeyine bakarak daha iyi koruyor ya da korumuyor denilemez. Yani antikorunuzun yüksek olması aşının sizi hastalıktan daha iyi koruduğu anlamına gelmiyor. Türkiye’de laboratuvarlarda para karşılığı bakılan bu antikor düzeyini gösteren testler hiçbir anlam ifade etmiyor. Burada fonksiyon gören antikor önemli. Oysa yapılan bu testlerde antikorlar tartılarak miligram olarak ölçülüyor. Ancak bir insanın antikor miktarı 1000 miligram olabilir ama bunun sadece 20 miligramı fonksiyon gören antikor olabilir. Başka bir insanın da 50 miligram antikoru vardır ama bunun 40 miligramı fonksiyon gören antikordur. O yüzden bu antikor testleri ne aşıdan önce ne de aşıdan sonra herhangi bir şekilde hastalıktan korunuyor musunuz korunmuyor musunuz, ne kadar süre korunacaksınız buna dair hiçbir bilgi vermiyor. Boşu boşuna yapılan bir test, bu testin sonucuna bakıp kimse kendine güvenmesin.”
‘KOVİD-19 İÇİN ANTİKORLARIN HANGİ DÜZEYDE KORUDUĞU BELLİ DEĞİL’
Vücuttaki antikor düzeyinin çok özel testlerle ölçülebileceğini dile getiren Prof. Dr. Ceyhan “Biz bazı fonksiyon gören antikorlara baktığımız testlerle daha doğru cevap verebiliyoruz ama o da özel laboratuvarlarda, hastane laboratuvarlarında bakılan bir test değil; daha çok araştırmalarda kullanılıyor. Mevcut yapılan antikor testlerinin anlamı yok. Yapılan çalışmaları insanlar birbirine karıştırıyor. Faz çalışmalarında da antikor düzeyine bakılıyor ama bahsettiğim fonksiyonel antikor düzeyine bakılıyor. Fonksiyonel antikor bile baksanız bu antikorların hangi düzeyde koruduğunu, hangi düzeyde korumadığını gösteren bir veri yok. Mesela Hepatit B için ‘Antikor 10 miligramın altına inince korumaz’ deriz ama Kovid-19 için böyle bir veri henüz dünyada yayınlanmadı” vurgusunu yaptı.
‘ARAŞTIRTMA YAYINLANANA KADAR MU VARYANTIYLA İLGİLİ KONUŞAMAYIZ’
Adından sıkça bahsettiren Mu varyantıyla ilgili de konuşan Prof. Ceyhan aşıların bu varyant üzerinde etkili olup olmadığıyla ilgili olarak, “Mu varyantı çok yeni bir varyant değil. İlk kez geçen ocak ayında Kolombiya’da tanımlandı. Yoğun şekilde araştırma yapan ülkelere yeni bulaşmaya başladığı için üzerine yapılan çok fazla bir araştırma yok. Dolayısıyla ne hangi hızla bulaştığını biliyoruz, ne aşılara karşı cevabıyla ilgili bir değişiklik oluşturuyor mu onu biliyoruz. Daha iki gün önce Pzifer’den yetkili bir isim, ‘Mu varyantına karşı Biontech’in etkisini çalışmaya başladık’ diye bir açıklama yaptı. O çalışmanın sonuçları belli olana kadar bir şey söylemek mümkün değil” açıklamasını yaptı.
ÇOCUKLARDA BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Öte yandan DHA’ya konuşan Prof. Ceyhan, çocuklarda görülen koronavirüs vakalarının klinik tablolarında farklılıklar olduğunu da belirterek, “Eskiden ateş, baş, vücut ağrısının, tat alma duyusunun bozukluğunun ön planda olduğu bir tablo varken şimdi daha çok soğuk algınlığı tablosu ön planda. Bu da Delta varyantının klinikte yaptığı bir değişiklik. Ailelerin burnu akan bir çocuğu, ‘koronavirüs olabilir’ diye düşünmeleri lazım. Emin olana kadar çocuk okula gönderilmemeli” uyarısında bulundu.
3’ÜNCÜ DOZ UYGULAMASI DÜNYADA NASIL İLERLİYOR?
– İsrail ve ABD gibi ülkeler, tüm vatandaşlarına üçüncü doz aşı yapılmasına karar verdi. Ancak bu şekilde kişiler “tam aşılanmış” sayılacak.
– Almanya’ da birçok eyalette, bakımevleri veya yaşlı yurtları gibi yerlerde üçüncü doz aşı olma imkânı mevcut. Risk grubunda olup da ikinci aşısının üzerinden en az altı ay geçenlerin aşıları tazeleniyor. Aynı şekilde, çeşitli hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayanlara da üçüncü doz uygulanıyor.
Ancak AstraZeneca ve Johnson & Johnson vektör aşılarıyla ile tam aşılanmış kişilere de eylül ayıyla birlikte BioNTech-Pfizer veya Moderna marka mRNA aşısı ile üçüncü doz aşı olmaları öneriliyor. Araştırmalar, bu şekildeki bir “çapraz aşılamanın” (örneğin AstraZeneca ile ilk aşılama, mRNA aşısı ile ikinci aşılama), iki doz AstraZeneca aşısına oranla çok daha etkili olduğunu gösterdi.
– Aslında diğer pek çok gelişmiş ülke, şimdilik sadece yaşlılar veya kanser hastaları gibi bağışıklık sistemi zayıf olanları üçüncü kez aşılamak istiyor. Ancak dünya çapında aşılama çalışmaları oldukça yavaş ilerliyor.
Milliyet