Habertürk’ten Neşet Dişkaya’nın haberine göre; Muş’ta görev yapan 30 yaşındaki polis memuru Cüneyt A. geçen yıl 31 Aralık gecesi eve döndüğünde eşi uyuyakalmıştı. Açık bırakılan bilgisayarı kapatırken eşinin Facebook’tan mesajlaştığı kişilerin IŞİD elemanları olduğunu ve “Gel İslam devletinde yaşa. Türkiye İslam devleti değil” yazdıklarını görünce hemen eşini uyandırıp mesajların ne anlama geldiğini sordu ve tartıştılar. Genç polis ertesi sabah eşinin İstanbul’daki ailesini arayıp durumu anlattı ve görüşmek istediğini söyledi. Hatta eşi ve çocukları ile birlikte 8 Ocak’ta İstanbul’a gitmek üzere uçak bileti aldı.
MOLADA SIR OLDU
Cüneyt A., 4 Ocak’ta eve geldiğinde eşi ile 5 yaşındaki kızı E. ve 2 yaşındaki oğlu A. evde yoktu. Eşinin kıyafetlerini de aldığını fark eden polis memuru gidebileceği tüm akrabalarını aradı, ancak sonuç alamadı. Eşinin IŞİD’e katılmak üzere Suriye’ye gitmiş olabileceğini düşünen Cüneyt A., durumu meslektaşlarına bildirdi. Muş Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü Ş.A.’nın Gaziantep otobüsüne bindiğini tespit etti ancak yolda durdurulan otobüste Ş.A. ve iki çocuğu bulunamadı. Ş.A.’nın bir dinlenme tesisinde otobüsten inerek IŞİD elemanlarına ait bir otomobile bindiği ve Gaziantep’ten Suriye’ye geçtiği belirlendi.
‘PİŞMANIM’ TELEFONU
Cüneyt A. eşi ve çocuklarını geri getirebilmenin yollarını ararken, 16 gün sonra arayan eşi Ş.A. pişman olduğunu, Gaziantep Üçkubbe Köyü’nün karşısındaki Suriye’nin Bablemun Köyü’nde bir evde tutulduğunu söyledi. Bunun üzerine A. ve babası Ali A. hemen Üçkubbe Köyü’ne gitti. Yaklaşık 15 kadın ile birlikte bir evde tutulduğunu belirten eşi ile telefon irtibatını hiç kesmeyen A., evin tam adresini de buldu. Bölgedeki bir aşiretin birçok üyesinin sınırın öte yanında, Bablemun’da oturduğunu belirleyen polis memuru, hemen bu aşiretle irtibata geçti.
İLK PLAN BAŞARISIZ
Aşiretin de yardımıyla Bablemun’dan 5 kadın ve 1 erkek ayarlandı. Plana göre kara çarşaflı kadınlar, Ş.A.’nın tutulduğu evin önüne gidecek, içeriden yine kara çarşafla çıkacak olan Ş.A., bu kadınların arasında evden uzaklaştırılacaktı. Ancak Ş.A., planı evde tutulan başka bir kadına anlatınca IŞİD elemanları olaydan haberdar oldu, kadın 3 gün “cezaevi”ne atıldı. İlk planın başarısız olması üzerine A. ve babası ikinci bir plan yaptı. Bu kez ayarlanan 3 erkek, IŞİD’çiler namaz için camiye gittiği sırada, Ş.A. ile çocukları otomobille alıp başka bir eve götürdü. Daha sonra da A ve çocuklarını sınıra getirerek jandarma ekiplerine teslim etti. Tam 50 gün sonra iki çocuğuna kavuşan polis memuru Cüneyt A. gözyaşlarına hâkim olamadı. Eşi Ş.A. ise ifadesinin ardından çocukları alıkoyup savaş bölgesine götürdüğü gerekçesiyle tutuklandı. Çocuklarını kaçırdığı için eşinden şikâyetçi olan polis memuru dönüşün ardından şikâyetini geri çekti ancak eşiyle boşanmaya karar verdi.
“TORUNLARIM İÇİN ÖLÜRÜM”
Torunlarına kavuşan Ali A. ise ilk günden itibaren çok uğraştıklarını, çalmadıkları kapı kalmadığını, Suriye’ye geçme planları yaptıklarını belirterek, “İlk planımız başarısız olunca ‘Kesin torunlarımı öldürürler’ dedim. Allah’a şükür ki bunu yapmadılar. Şu anda çok mutluyuz. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın” dedi.