Olay Gazetesi Bursa

PKK’ya çok sert doktor tepkisi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK'nın Diyarbakır'da bir doktoru öldürmesiyle ilgili olarak, 'En ahlaksız savaş koşullarında bile kabul edilemez. Kimse sağlık çalışanlarına ne elini ne de dilini uzatmalı' dedi.

Ankara’da gazetecilerle bir araya gelen Demirtaş’tan çarpıcı açıklamalar geldi. Demirtaş’ın mesajları şöyle:

‘Doktorlara hemşirelere sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar en ahlaksız savaş koşullarında bile kabul edilemez. Kimse sağlık çalışanlarına ne elini ne de dilini uzatmamalı. Biz bunu lanetliyoruz.

SEÇİM YAPILAMAZ

(Seçim güvenliği) Bölgeden gelen arkadaşlar iyi şeyler söylemiyor. Bu koşullarda seçim kampanyası yapılması imkansız diyorlar. AKP’nin de amacı bu, istese bir günde seçim koşullarını oluşturabilir. Zannedersem bunu bir plan çerçevesinde yürütüyorlar. Cumhurbaşkanı da, ‘7 Haziran’daki gibi olmayacak’ dedi. Sandıklara ‘Saray’ el koyacak. Nasıl devlete el koyduysa, görünen o ki sandıklara da bu şekilde baskı hazırlığı yapılıyor. Eğer anketler Ak Parti’yi çok düşük gösterirse seçimi erteleyebilirler de iptal de edebilirler. Boykot veya seçime girmeme bizim gündemimizde yok. Biz seçim güvenliğinin sağlanması için çalışıyoruz, tartışıyoruz. Bölgenin pek çok noktasında ciddi ihlaller var. Ülkenin Batısı bunların ancak yüzde 10’unu duyuyor.’

AZLEDEBİLİRLER

Selahattin Demirtaş, TSK’nın Irak ve Suriye’ye operasyon düzenlemesine vize veren bugünkü hükümet tezkeresine ‘hayır’ diyeceklerini belirterek ‘Bakanlarımız bundan dolayı azledilirse şaşırmayız. Azledip azletmeme konusunda keyif onlarındır’ dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bakanlık teklifini kabul etmeyen HDP’li Levent Tüzel’i de eleştiren Demirtaş, ‘Parti hukukuna aykırı davrandı’ ifadesini kullandı. Demirtaş seçim boykotunun gündemlerinde olmadığını belirterek, hedeflerinin yüzde 20 oya ulaşmak olduğunu söyledi. 

İMRALI’DA ÇAY MAKİNESİNİN OLDUĞU ODA YAPILDI

HDP lideri Demirtaş, çözüm sürecine ilişkin konuşurken, ilginç ifadeler kullandı:

‘Marangoz İmralı’ya gitti büyük bir masa yapıldı. Hatta çay kahve makinalarının konulduğu bir oda yapıldı. Ama bu odaya ne biz ne de devlet gidebildi. Eğer izin verilseydi Öcalan silah bırakılmasına yönelik kongre çağrısını yapacaktı. Neden böyle oldu bilemiyoruz.’