Tunceli’nin Ovacık ilçesinde PKK tarafından 13 Haziran’da gerçekleştirilen saldırı sonrası terör örgütünün kendi içinde yaşadığı anlaşmazlık, örgütün üç sözde sorumlusu arasında geçen telsiz konuşmalarına yansıdı.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, şehir merkezlerinde uğradığı hayal kırıklığıyla büyük darbe yiyen PKK, eylem yapabilmek için asker sivil ayrımı yapmadan her yerde bomba patlatmaya başladı.
Panik havasında yapılan bu eylemler, sivil vatandaşlara da zarar vermesi nedeniyle örgüt içinde suçu örtbas etmeye yönelik tartışma ve eleştirilere neden oldu.
Ovacık Adliyesi önünde 13 Haziran’da bombalı araçla yapılan, 2’si polis 9 kişinin yaralandığı saldırının hemen ardından teröristler arasındaki telsiz konuşmalarında, eylemde 4 özel harekat polisinin şehit edildiği öne sürüldü. Gerçeğin ortaya çıkmasıyla, teröristlerin sözde yönetici kademesinin olayı gizlemeye çalıştıkları tespit edildi.
Bölge halkı arasında “Yaşar dede” olarak bilinen ve çok sevilen Alevi dedesinin evinin de büyük zarar gördüğü saldırıda çok sayıda sivilin yaralanması, teröristleri birbirine düşürdü. 14 Haziran’da gerçekleşen telsiz görüşmesinde, bölücü terör örgütünün etkin konumdaki üç sözde sorumlusu arasında şu diyaloglar yaşandı:
Mahsum (Sözde Dersim eyaleti Ovacık özel güç sorumlusu): Bu arkadaşların yaptığı eylem var ya, yani bak tekmil öyle verildiği gibi değil, aslını ben vereyim.
Mardin (Sözde Dersim eyaleti özel güç sorumlusu): Tamam ver, nedir aslı?
Mahsum: Ağırlıklı olarak siviller yaralanmış, 2 polis ve savcının eşi dışında 9 sivildir. Siviller önemli insanlardır, hele bu dönemde çok çok önemlidirler bi̇zi̇m i̇çi̇n. Yüksekova, Nusaybin’de yaşananlar daha yeni. Siviller yoksa, bi̇z de yokuz arkadaş.
Mardin: Tamam doğru dersin, konu nedir?
Mahsum: Yaşar dede diye biridir, çok sevilen biridir orada yani öyle söylendiği gibi değil. Size yanlış bilgi geçiyorlar. Bölge halkı barut gibi. Yapmayalım böyle, kaybediyoruz.
Mardin: Sonra tartışalım bunu, burada gerek yok. Hassas konu, hassas konu, sonra tamam.
Mahsum: Yani bizim görüşümüz yansıtılmasa bizce sanki daha iyidir.
Sülbüs (Sözde Dersim eyaleti batı karargah kadın sorumlusu): Ya niye telsiz üzerinden öyle konuşuyorsun? Bunları sonra tartışırız, açık veriyoruz her yerde.
Mahsum: Tamam da bir araya gelebiliyor muyuz ki? Düşman her yerde, her delikte. Nefes almak bi̇le zorlaşacak.
Mardin: Tamam arkadaş uzatma, telsiz üzerinde gerek yok, tamam mı?