Çocuklar Duymasın dizisinin başrol oyuncusu olarak hayatımıza giren Pınar Altuğ sosyal medyayı aktif kullanan ünlülerden. Altuğ’a sık sık kocası Yağmur Atacan ile ilgili yaş farkı yorumu geliyor ve Altuğ da hiçbir zaman sessiz kalmıyor.
Pınar Altuğ sosyal medya kullanımı ve eşiyle ilgili samimi açıklamalarla dikkat çekti.
İşte Pınar Altuğ’un açıklamalarından satır başları…
“Bana hakaret yazan durumların dışında sosyal medya hesabında kimseyi engellemiyorum. Çok şuursuz bir şey yazacak ya da hakaret bu iki durumda engelliyorum. ‘Çirkinsin’ yazabilir beğenmeye bilir bununla ilgili yazarsa problem yok ama işin için hakaret girerse o zaman cevap verir engellerim çünkü kendimi tutamıyorum. Bu kendimi kontrol ediyor halim, eskiden daha da fenaydı.
Ben kocama da çocuğuma da sosyal medyada laf ettirmem. Onlar benim, canım ciğerim. Zaten kuzguna yavrusu şahin görünür durumu var. Hiç müsemma yok direk engelliyorum. Ben böyle insanlara cevap vermiyorum direk engeli basıyorum.
Yağmur bana bu konuda karışmıyor hatta bazı şeyler onun başının altından çıkıyor. İlk koleksiyonumu çıkardığım zaman elimin fotoğrafını koyduğum zaman laf gelmişti, ben de bunu Yağmur’a söyledim. Onun sosyal medya hesabı yok. “Ellerin ne kadar çirkin’ diye linç yiyorum” dedim. O da bana “ben senin yerinde olsam buyurun çok merak ettiniz işte ellerim’ deyip elimi çekerdim” dedi. Ben de elimi boş çekip koymuştum, bu fikir ondan çıkmıştı.
YAĞMUR BEBEK YÜZLÜ
12 senedir evliyim, 11 yaşında bir kızım var, neyi tartışıyoruz? Benim kimseye bir şeyi kanıtlama derdim yok zaten kanıtlanacak bir şey de yok ortada. Yağmur çok bebek yüzlü insanlardaki bu yaş takıntısı ondan kaynaklanıyor.
Ben de çok küçümen gösteren bir kadın değilim, genç kızken de daha kadın kadın duran biriydim. Saçlar sarı, ister istemez feminen görünüyorum Yağmur da şansa çok genç, çok çocuk görünen bir adam. Hala çok rahat Yağmur’a lise öğrencisi rolünü oynatırsın dolasıyla yapacak bir şey yok.
Anne ya da baba olduktan sonra hayattaki tek amacın evladın oluyor, her şeyiyle… Bütün kazancın, çaban ona güzel bir gelecek hazırlamak için oluyor. Her şeyin en iyisini yapmak istiyorsun imkanların doğrultusunda… Sen yiyemediysen ona yedirmeye çalışıyorsun, giyemediysen, ona giydirmeye çalışıyorsun. Etrafınızdaki anne-babalarla konuşun cebindeki paranın maddi durumunun ne olduğu önemli değil, kendi yapamadığını evladı için harcar bu böyledir.
Yaşları büyüdükçe çocuklar çok seçici oluyor, kızıma pembe bir şeyler gösterince ‘saçmalama’ deyip kafasını çeviriyor. Şimdi düz bir tayt mümkünse üstünde hiçbir şey yazmayacak üzerine de bir kısa tişört.
Şu anki en büyük heyecanı fiziği çok müsaade etmese de yetişkin mağazalarından giyinmek. Kesinlikle çocuk mağazalarını istemiyor. Daha genç serisi olan markaları seçiyor. Gidip de 15 tane tişört almıyoruz, ihtiyacımız olanı alıyoruz.”