Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneğinin (ELDER) 8. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, ELDER’in sektörün kurumsallaşması ve profesyonelleşmesi açısından çok önemli bir çatı kuruluş olduğunu ve bundan sonraki dönemde de kurumsallığın daha kaliteli hale gelebilmesi için desteklerini sürdüreceklerini söyledi.
“Akdeniz de stratejik bir parçamız”
Bu yıl madencilikte de önemli adımların atılacağının sinyalini veren Albayrak, şunları kaydetti:
“Bunun ötesinde geçtiğimiz hafta Amerika’da bu süreci artık daha aktif yürüteceğimizi söylemiştik. Deniz aramacılığı, petrol ve gaz aramacılığında önemli bir yıl olacak. Sadece bir gemimizle değil, mart sonu, nisan başı gibi ismini büyüklerimizin koyacağı ikinci gemimizle birlikte devam edeceğiz. İki tane önemli büyük denizcinin, kardeşin belki çok daha aktif bir şekilde biri Karadeniz’de, diğeri Akdeniz’de artık hiç durmadan üç boyutlu sismikle çalışacağı, çok daha aktif bir yıl olacak. Artık sismikten ziyade daha farklı bir strateji ile önümüzdeki 5 ila 10 yılda sadece Karadeniz değil, Akdeniz’de de arama sondaj ve kuyu çalışmalarını başlatacağız. Karadeniz’in yanı sıra Akdeniz’in de artık Türkiye’nin stratejik bir parçası olarak dünya aramacılık vitrininde daha fazla yer alacağı bir dönem olacak. Ne kadar ararsanız, o kadar bulursunuz. Biz de daha çok arayacağız, bir de bakmışız bu bu millete uzun yıllardır konuşulan bazı hedeflerin başarılı neticelerini anons edeceğiz. İnşallah, Akdeniz’de dediğim gibi çok aktif bir yıl olacak.”
“Avrupada faşizm iktidarda son sürat yol alıyor”
“Avrupa’da yaşananlar kabul edilebilir birşey değil. Kendinizi ifade özgürlüğünün, medeniyetin beşiği olarak adlandıracaksınız ama tüm dünyanın gözü önünde utanç verici bir manzara ortaya koyacaksınız. Bunun net bir açıklaması varsa ‘İslamafobi bu seçimlerden sonra iktidara geliyor’ denilemez. İslamafobi, bugün itibarıyla zaten orada. Avrupada faşizm iktidarda son sürat yol alıyor. Nazizm, bunu nasıl açıklayacağız? Bir ülkenin üst düzey bakanı, o ülkedeki kendi toprağına girmek noktasında adım atacak, ama siz her türlü hukuksuzluğu yapacaksınız. Demokrasiyi ayaklar altına alacaksınız, bunu kendinize göre deli saçması şeylerle açıklamaya çalışacaksınız. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu çerçevede aklı selim tüm, kaldıysa Avrupa’da siyasetçileri, rasyonel bakan ve siyasetçileri gündem noktasında inisiyatif almaya, aklı selim söyleme davet etmekten başka yapabileceğimiz birşey mümkün değil. Bu istikamette sadece ekonomik değil siyasi olarak da birkaç yılda Avrupa Birliği’nden bahsetmemiz, hangi noktada olduğunu görmemiz noktasında da soru işaretleriyle karşı karşıya kalacağız. Türkiye, birileri istese de istemese de güçlü adımlarla büyümeye devam ediyor.”