Kemalpaşa ilçesi Atatürk Mahallesi’nde eşi ev hanımı Nazife Serter (56) ile yaşayan işçi emeklisi Sadullah Serter’in, 8 Mayıs’ta cep telefonu çaldı. İddiaya göre, Serter’i arayan kişi kendini başkomiser olarak tanıttı. Sadullah Serter’e, kötü niyetli kişilerin kimlik bilgilerini ele geçirdiğini ve evini satmaya çalıştıklarını belirlediklerini söyledi. Kişi, söz konusu kişilerin evi satmadan bir an önce kendisinin satmasını tavsiye etti.
Bunun üzerine Sadullah Serter, 3 milyon TL değerindeki evi, ederinin çok altında emlakçılar aracılığıyla satışa çıkardı. 13 Mayıs’ta ilana çıkan ev, 2 gün sonra 1 milyon 800 bin TL’ye satıldı.
‘VATAN’ PAROLASI
Ardından kendini başkomiser olarak tanıtan kişi, bu kez Sadullah Serter’i evin satışından elde ettiği paranın sahte olduğuna inandırdı. Paraları kontrol edeceklerini söyleyen kişi, Sadullah Serter’in İzmir’den sözde soruşturmanın yürütüldüğü yaklaşık 1300 kilometre uzaklıktaki Şanlıurfa’ya gitmesini sağladı. Burada araçtan inen Sadullah Serter, yanına gelen ve sivil polis olarak kendilerini tanıtan 2 kişinin, ‘Vatan’ parolasını söylemeleri üzerine içerisinde 1 milyon 800 bin TL bulunan çantayı onlara verdi. 2 kişi, Serter’e İzmir’e dönmesini ve kendisine haber vereceklerini söyledi. Ayrıca geride kanıt kalmaması için Serter’in telefonunu da kırdı. İzmir’e dönerken dolandırıldığını anlayan Serter, polise şikayetçi oldu. Polis, olaya ilişkin soruşturma başlattı.
‘PARAM BULUNAMADI’
Sadullah Serter, “Şu anda yakalanan yok. Para da bulunamadı. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Vatanını milletini seven biriyim. Vatanın milletini seven birisi varsa bana yardımcı olsun, evimi geri alayım. 76 yaşına geldim, daha ne kadar yaşayacağım? Benimle konuşan kişinin o kadar güzel bir Türkçesi vardı ki kanmamak elde değil. Benim başıma geldi başkasının başına gelmesin” diye konuştu.