Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili tutuklu bulunan 3 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı.
Tarsus Adliyesi’nde görülen duruşmaya, sanıklar Ahmet Suphi Altındöken Adana’dan, babası Necmettin Altındöken Gaziantep’ten ve arkadaşı Fatih Gökçe de Osmaniye’deki cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Özgecan Aslan’ın aile avukatlarının yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatları ile sanık avukatları da duruşmada yer aldı.
Tarsus Adliyesi’nde 12 Haziran’da görülen ilk duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken’in savunmasında, diğer sanık Fatih Gökçe’nin cinsel saldırıda bulunduğunu ima eden ifadeler kullanmasının ardından, Gökçe için “nitelikli cinsel saldırı” iddiasıyla açılan kamu davası, bu davayla birleştirildi.
Hakimin, cinsel saldırı suçlamasıyla ilgili sorusu üzerine konuşan tutuklu sanık Fatih Gökçe, suçlamaları reddetti.
Gökçe, kendisine iftira atıldığını savunarak, “Böyle bir şey olsa üzerimde kan olurdu. Petroldeki kamera kayıtlarında gözüküyorum. Özgecan Aslan’ı hiç görmedim, dünya ahiret bacım olsun” dedi.
Kendisine neden iftira atıldığını bilmediğini anlatan Gökçe, Özgecan Aslan için “çok güzel bir kızmış” demediğini, suçun kendisine yıkılmak istendiğini iddia etti.
Sanık Ahmet Suphi Altındöken de Gökçe’ye yönelik cinsel saldırı iddiasının iftira olmadığını iddia ederek, “Böyle bir şeyde neden iftira atayım, yapmış ki söylüyoruz” diye konuştu.
Genç kızın öldürülmesiyle ilgili de Gökçe’yi suçlayan Altındöken, “Fatih arabaya ilk bindiğinde üniversitenin oraya gittik. Arabanın arkasına geçti, o sırada kan yoktu. Kesme olayı yoktu, sonra oldu. Fatih beni ve ailemi de tehdit etti” ifadesini kullandı.
Tutuklu sanık baba Necmettin Altındöken ise olayla bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek, Fatih Gökçe hakkındaki cinsel saldırı iddialarıyla ilgili bilgisi olmadığını savundu.
Savcı mütalaasını okudu
İfadelerin ardından, cumhuriyet savcısı mütalaasını okudu. Savcı, mütalaasında Ahmet Suphi Altındöken için “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Mütalaada, Fatih Gökçe için de aynı suçların yanı sıra “nitelikli cinsel saldırı” suçlamasıyla da yargılanması talep edilirken, Necmettin Altındöken için de “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” gibi suçlardan ceza istendi.
Her üç sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen savcı, cezalarda indirim uygulanmamasını, en üst sınırdan değerlendirilmesini talep etti.
Duruşmaya, avukatların mütalaayı değerlendirmesi için ara verildi.
“En ağır ceza uygulanmalı”
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Tarsus Adliyesi bahçesinde yaptığı basın açıklamasında, KADEM olarak 11 il temsilciliğinden ve birçok ilden gelen üyeleriyle Özgecan Aslan’ın davasını takip ettiklerini söyledi.
Davanın sonuna kadar yakın takipçisi olacaklarını vurgulayan Yılmaz, “Özgecan davasından çıkacak karar emsal oluşturacağından gerek Özgecan’ın ailesinin gerekse toplumun adalet inancının tesisi için, katillerine en ağır cezanın uygulanmasını ve hiçbir indirimden faydalandırılmamalarını talep etmekteyiz” dedi.
Tutukluluk hallerinin devamına karar verildi
Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili davada sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. 3 Aralık’ta görülecek üçüncü duruşmada sanıklar mahkeme salonunda hazır bulundurulacak.
Savunmalardan önce söz alan Özgecan’ın ailesinin avukatı Sevim Küçük, mütalaada tutuklu sanık Ahmet Suphi Altındöken için “nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs” kısmına katılmadıklarını belirterek, Altındöken’in de “nitelikli cinsel saldırı” suçlamasıyla yargılanmasını, bu yönde kuvvetli deliller olduğunu söyledi.
Sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken, hakkındaki cinsel saldırı suçlamasını kabul etmeyerek, “Ben 5 dakikalık şey için hem kendi hayatımı hem başkasının hayatını mahveder miyim?” dedi.
Özgecan’ın öldürülmesinde diğer sanık Fatih Gökçe’nin baskısının da olduğunu ileri süren Altındöken, suçsuz olduğunu savundu.
“Suçlu değilim”
Fatih Gökçe ise cinsel saldırıda bulunduğuna yönelik iddiaları reddederek, diğer sanık Ahmet Suphi Altındöken’in kendisine iftira attığını yineledi.
Suçlu olmadığını ileri süren Gökçe, “Suçlu değilim, olduğuma da inanmıyorum. Vatandaş olarak üzerime düşeni yaptım. Suphi yalan söylüyor. Hem kendim hem ailem psikolojik işkence görüyor. Oradaki avukatlar, yüzümüze bakarak hangimizin suçlu olduğunu anlasın. Ben mahkemeye gelerek, orada konuşmak istiyorum” diye konuştu.
Necmettin Altındöken ise daha önceki ifadelerinde olduğu gibi olayla bir alakası olmadığını savunarak, sadece kendisine verilen minibüsteki koltuk başlıkları yıkatmak için eve götürdüğünü, masum olduğunu ileri sürdü.
Savunmaların alınmasının ardından sanık avukatları mütalaaya ilişkin müvekkilleriyle görüşüp ek savunma vermek istediklerini ve sanıkların bir sonraki duruşmada mahkemeye gelip birebir ifade vermesini talep etti.
Avukatların talebini kabul eden mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve 3 Aralık’ta görülecek üçüncü duruşmada salonda hazır bulundurulmalarına karar verdi.