Oylat Kaplıcaları Satış Pazarlama Müdürü Özgür Yıldız, “Oylat Kaplıcaları olarak güzel bir sezonu geride bıraktık. 2017-2018 sezonunda hedeflediğimiz sayılara ulaştık. Özellikle Ortadoğu ve gurbetçi misafirlerimiz açısından son derece olumlu bir sezon geçirdik. Genellikle Körfez ve Ortadoğu ülkeleri tarafından bilinen bir bölgeyiz. Birleşik Arap Emirlikleri ve Sudan’dan gelenlerin sayısı günden güne artıyor. Bu anlamda hesaplarımız tuttu. Misafirlerimizin de memnuniyet oranı yüksek, bu da bizi sevindiriyor. Çünkü biz hizmet sektörüyüz, müşteri memnuniyetine dayalı iş yapıyoruz. O anlamda da gurur verici bir sezonu da geride bıraktık” dedi.
Yeni sezonla ilgili çalışmalara da değinen Yıldız, “Odalarımızın çoğunu doldurduk. Yeni sezonda da güzel günler Oylat’ı bekliyor diye düşünüyorum” diye konuştu.
300 BİN KİŞİ ŞİFA BULDU
Misafir sayısından bahseden Yıldız, “Toplamda 170 bin geceleme yapıldı. Tekil olarak baktığımızda 170 bin kişiyi Oylat Kaplıcalarımızdaki 3 otelimizde konuk ettik. Günübirlik misafirlerimizle birlikte bir dönemde 300 bin kişi, Oylat Kaplıcalarımızın şifalı sularından faydalandı” diye konuştu. 300 bin misafirin yüzde 12’sini yabancıların oluşturduğunu bildiren Yıldız, “Geçtiğimiz yıla kadar yüzde 10 olan yabancı misafir oranımızı yüzde 12’lere çıkardık” dedi. Yıldız, şöyle devam etti:
“840 metrelik rakımda, Uludağ’ın eteğinde, etkileyici doğaya sahip Oylat, yerli ve yabancı turistlerin sağlık bulduğu bir kaplıca. Suyunun en büyük özelliği içilebilir kalitede olması. Kaynağından çıktığı gibi hiçbir karışıma tabi tutulmuyor. Misafirlerimiz, özel hamamlarında ve havuzlarında, ayrıca odalarında 24 saat boyunca şifalı suyu kullanabiliyorlar. Suyumuzun şifalı olmasından dolayı Türkiye’nin dört bir tarafından rahatsızlıklarına şifa arayan insanlar Oylat’ı tercih ediyorlar. Suyumuz, başta romatizma olmak üzere eklem ağrıları, cilt, kadın hastalıkları gibi bir çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. İçme kürü olarak kullanıldığında böbrek taşı ve mide rahatsızlıklarına çözüm sağlamaktadır.”
Yıldız, “Bölgede eskiden yakıt olarak kömür kullanıyorduk. Atık termal suyundan tesislerin ısınmasını sağlıyoruz. Tertemiz doğa” dedi.