Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, tüm zamanların ihracat rekoruna koşan sektörün yılın ilk yarısında 1,7 milyar doları pariteden sağladığını hatırlatarak, “Yılın ikinci yarısında ise avro/dolar paritesi, 2017’nin ikinci yarısıyla paralel gidiyor. Ortalama 1,16 seviyelerinde. İkinci yarıdaki ihracat artışı herhangi bir parite etkisinden kaynaklı değil, reel artış olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 ocak-eylül döneminde yüzde 13’lük artışla 23,4 milyar doları bulan otomotiv ihracatının, yılı yeni bir rekor kırarak 31 milyar dolarla kapatmasını beklediklerini söyledi.
Türkiye’nin, otomotiv ihracatının yüzde 79’unu avro bölgesine gerçekleştirdiğine dikkati çeken Çelik, bu nedenle avronun güçlü olmasının, endüstrinin dolarla tutulan tüm ihracat istatistiklerini pozitif etkilediğini bildirdi.
Çelik, yılın ilk yarısında avro lehine olan ve sektör ihracat rakamlarına pozitif yansıyan avro/dolar paritesinin, yılın ikinci yarısında ise paralel seyrettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Geçen yılın ilk yarısında, avro/dolar paritesi 1,08 iken, bu yılın aynı döneminde 1,20’nin üzerinde avro/dolar paritesi vardı. İlk yarıda bunun pozitif etkisini yaşadık. Avro/dolar paritesinin avro lehine gerçekleşmesinden dolayı bizim ihracatımızı dolar bazında daha yüksek bir seviyeye taşıdı. 1,7 milyar dolarlık artış pariteden geldi. Yılın ikinci yarısında ise avro/dolar paritesi 2017’nin ikinci yarısıyla paralel gidiyor. Ortalama 1,16 seviyelerinde. İkinci yarıdaki ihracat artışı herhangi bir parite etkisinden kaynaklı değil, reel artış olarak karşımıza çıkıyor.”
– “Pazarı çeşitlendirmek önceliklerimiz arasında”
Avrupa’nın, sektör için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:
“Almanya, İtalya’da büyümeyi koruyoruz. Fransa’da yüzde 15, Belçika’da yüzde 20, Slovenya’da yüzde 35, Polonya’da yüzde 23 ve Hollanda’da yüzde 23’lük artış var. Romanya’da yüzde 30’un üzerinde bir atış gerçekleştirdik ama alternatif pazarlar olarak görebileceğimiz Rusya, Fas, Mısır ve Cezayir gibi ülkelerde de çok kayda değer artışlar gerçekleşti. Rusya’da yüzde 57’den fazla bir ihracat artışı görüyoruz. Mısır’a yüzde 62’lik artış var. Bunlar bizim için şu anda kayda değer artışların yaşandığı pazarlar. Bunları çeşitlendirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor.”
Çelik, ABD pazarında ise 9 aylık dönemde yüzde 25’lik gerileme olduğunu belirterek, “Bunun temel nedeni de ABD’ye yapılan binek otomobil ihracatında yüzde 65’lik gerileme. ABD’ye olan ihracatta burada negatif yönde bizim rakamlarımıza yansıyor.” ifadelerini kullandı.
– “İç pazarı canlandırıcı aksiyonlar alınması gerekiyor”
İç pazardaki daralmayı orta vadede negatif olarak gördüklerini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:
“Çünkü ihraç pazarlarına yönelecek bir otomobili Türkiye’de üretecek karar alınırken, verilen bu kararın içinde üç kriter çok göz önüne alınıyor. Bu kriterlerden en önemlisi de iç pazarın varlığı. Biri ülkede otomobil üretilebilme kalitesinin ve insan kaynağının olması. Teknolojisinin olması. Bu var. İkincisi rekabetçiliği. Türkiye’nin bu döviz kuru artışıyla beraber rekabetçiliği yeterince iyi noktaya kısa vadede gelmiş durumda ama üçüncüsü olan iç pazar varlığı, o otomobilin Türkiye’deki otomobil fabrikalarınca üretme kararı verilirken negatif olarak karşımıza çıkacaktır. Çünkü iç pazarı olmayan ülkelere bakarsak otomobil ülkesi olmadığını görürsünüz. Otomobil üreten ülkelerin hepsinde güçlü iç pazar büyüklüğü vardır. Bu çerçevede biz iç pazarın şu anki bu dramatik düşüşünü endişeyle karşılıyoruz. Orta vadede ihracatın negatif etkilenmemesi için iç pazarı canlandırıcı aksiyonlar alınması gerekiyor.”