Dünya genelinde okul çağındaki her 88 çocuktan birinin otizm teşhisi aldığının bilgisini veren Dr. Akan, “Otizm erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 3-4 kat daha fazla görülmekte ve her 54 erkek çocuktan biri günümüzde otizm riski taşımaktadır. Dünyada son yıllarda şeker, kanser ve AIDS dâhil olmak üzere birçok hastalıktan daha fazla sayıda otizm teşhisi konulmaktadır” dedi.
Otizmin sebebinin tam olarak bilinmemekle birlikte, çevresel faktörler ile tetiklenebilen bir genetik yatkınlık durumunun olduğu düşünüldüğünü belirten Dr. Akan, “Otizmin oluşmasında tek bir biyolojik veya klinik bulgu olmadığı gibi, hastalığın ortaya çıkmasında da tek bir genin sorumlu olmadığı da düşünülmektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra, çevresel koşulların, yanlış beslenme, çevre kirliliği, kimyasal maddeler, yanlış ilaç kullanımı, ağır metaller gibi durumların otizmi tetiklediği düşünülmektedir” şeklinde konuştu.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Otizmi tespit etmek için ilk ve en önemli adımın erken teşhis olduğunu dile getiren Dr. Akan, “Otizm, yaklaşık bir yaş civarında ilk belirtilerini gösteriyor. Annenin sesi ve gülümsemesi gibi sosyal uyaranlara bebeğin tepkisiz kalması veya tepkilerinde yavaşlık olması, göz teması kurmada zorluklar, motor gelişmede ve taklit becerilerinde gecikme, uyku ve yemek düzeninde sorunlar ilk belirtiler arasında sayılabilir. Sağlık Bakanlığı tarafından birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında yürütülen Çocuğun Psikososyal Gelişimini Destekleme Programı ile Aile sağlığı merkezlerimizde 0-6 yaş çocukların gelişimsel değerlendirilmesi ve izlemi yapılmaktadır. Böylece gelişimsel geriliklerin erken aşamalarda tespit edilebilmesine olanak sağlanmaktadır. Aile hekimliği birimlerinden destek almak, takiplerini düzenli yaptırmak erken teşhis açısından önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.