İş Mahkemesi’ne başvuran garson, çalıştığı otelden tazminatsız şekilde kovulduğunu öne sürüp kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, bayram harçlığı ve yol masrafı alacaklarının davalıdan tahsilini istedi.
Davalı otel avukatı ise, davacı garsonun iş akdinin İş Kanununun 25/2 maddesi uyarınca haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının cinsel içerikli tacizlerde bulunduğunu ve hakkında tutanak tutulduğunu savunarak, davanın reddini talep etti.
Mahkeme, davacının feshe konu eylemi gerçekleştirdiğine dair somut şahit beyanları ile başkaca delillerin mevcut olmadığı, davalının haklı feshi ispatlayamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı otel işletmecisi temyiz etti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bahse konu otelde kalan yabancı misafirin davacı hakkında taciz iddiasında bulunup yazılı şikayet dilekçesi vermesi üzerine, davacının iş akdine işverence son verildiğinin sabit olduğuna hükmetti.
Kararda şöyle denildi:
“Müşterinin yazılı şikayet dilekçesi ve olaya dair tutulan tutanak birlikte değerlendirildiğinde davacının otel müşterisi kadını taciz ettiği anlaşılmaktadır. Davacının yaptığı davranış doğrululuk ve bağlılıkla uymayan davranış kapsamında olup işverene haklı nedenle fesih imkanı vermektedir. İşveren sözleşmeyi haklı feshetmişse işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Maddî olgulara göre, davacının iş akdinin yaptığı taciz eylemi sebebiyle feshedildiği ve işveren feshinin haklı sebebe dayandığı anlaşıldığından, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebinin kabulü hatalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi.”
Karar, geçtiğimiz günlerde taraflara tebliğ edildi. İş Mahkemesi, davacı garsonun iddialarını yeniden değerlendirecek.
İHA