Bursa Anadolu Lisesi’nde gerçekleşen söyleşide Doç. Dr. Hacer Karabağ, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İstiklal Marşı hakkında öğrencilere bilgiler verdi. Karabağ, “İşgal altında geçen yıllarda, halkın ve ordunun moral gücü arttırılacağı düşünülerek marş yarışması düzenlenmiştir. Yazılan dizeleri inceleyen Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan Hamdullah Suphi aracılığıyla Mehmet Akif Ersoy’a yarışmaya katılması konusunda teklifte bulunmuştur. Akif’in tek bir şartı olmuştur. O da, ödül almamaktır. Mehmet Akif, 10 gün sonunda İstiklal Marşı’nın yazımını tamamlamıştır. 1 Mart’ta Mustafa Kemal’in meclis başkanlığında yapılan toplantıda Hamdullah Suphi, alkışlar içerisinde ilk defa İstiklal Marşı’nı okumuştur. Bir sonraki görüşme olan 12 Mart’ta ise oy çokluğuyla milli marşımız kabul edilmiştir” dedi.
İstiklal mücadelesini mısralarıyla ebedileştiren Mehmet Akif Ersoy’un sadece şair değil, sosyolojik, dini ve düşünsel anlamda örnek alınması gereken bir şahsiyet olduğunu belirten Doç. Dr. Hacer Karabağ, “Akif, içinde yaşadığı devrin hakikatini idrak etmiş ve eserlerinde bunu ifade etmiştir. İdealist bir fikir ve sanat adamı olarak taassup, batıl inanç, cahillik, tembellik, özgüven eksikliği gibi benzeri hususları ele alarak eserlerinde toplumsal meselelere eğilmiştir. Hurafelere ve gericiliğe karşı çıkmış, toplumun medenileşmesi için büyük çaba sarf etmiştir. Bu inanç ile Akif, eserlerini toplumun iyileşmesi için bir araç olarak vücuda getirmiştir. Şair, milli mücadele döneminde Anadolu’yu şehir şehir gezerek verdiği vaazlarıyla halkı irşat etmiş, halkın milli mücadeleye katılımını ve desteğini güçlendirmiştir. Kısacası Mehmet Akif, milli zaferimizin manevi mimarlarından biridir” diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hacer Karabağ, söyleşi sonunda ev sahipliğinden dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür etti.