Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) toplantı salonunda iş adamlarıyla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, demokrasi konusunda sağlıklı ve tutarlı adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin geleceğe yönelik planlama yapmadığı için yarın ne yapacağını bilmediğini dile getirerek, “İnsani Gelişme Stratejileri ve Bilgi Politikaları Kurumu kurmamız gerekiyor. Biz önümüzdeki 50 ve 100 yılı planlayan bir ülke olmak zorundayız. Dünya o kadar hızlı ilerliyor ki bu hızlı değişime ayak uyduran bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Dolar artıyor diye zaman zaman gazeteler, televizyonlar ve sizler seslendiriyorsunuz. Aslında dolar yerinde duruyor, değeri düşen Türk lirası. Niye düşüyor Türk lirasının değeri ve neden kontrol edemiyoruz? Bunların sağlıklı bir şekilde masa yatırılması ve düşünülmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“Türkiye dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkelerinden birisi”
Hükümetin yurt dışında dolar, yurt içinde Türk lirası endeksiyle borçlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yurt dışına ödediğimiz faiz son 15 yılda 151 milyar 34 milyon dolar. Bu ülkenin insanı, sizler, yeni doğan çocuk dahil olmak üzere herkes ödedi bu faizi. Şu anda Türkiye dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkelerinden birisi. Arjantin’den sonra ikinci sıradayız. Ne oldu da Türkiye birden bire dünyanın en yüksek faiziyle borçlanmak zorunda kaldı? Hükümet içeride de borçlandı. Mart 2018 rakamlarını veriyorum, 687 milyar 124 milyon Türk lirası. Ne kadar ürkütücü ama bunlar birer gerçek. Hep birlikte bunu düşünmek ve sorgulamak zorundayız.”
Kılıçdaroğlu, ara eleman sıkıntını gidermek için bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracaklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu liseler 6 yıl olacak. İlk üç yıl öğrenciler burada okuyacaklar. Üçüncü yılın sonunda öğrenci hangi alanda eğitim görüyorsa o alandaki fabrikada staja başlayacak. Sabah okul, öğleden sonra staj. Bunların sigortalarını Milli Eğitim Bakanlığı yatıracak. Patronu, mühendisi, usta başını görecek ve nasıl çalıştığını görecek ve yetişecek. Mezun olduğunda işi hazır olacak. Üniversiteye mi gitmek istiyor? Kendi branşıyla ilgili onun izdüşümü olan fakülteye giderse ayrıca artı puan vereceğiz. Böylece arzu ediyorsa fakülteye de devam edebilir ama ara eleman sorununu mutlaka bu ülke çözmesi lazım. Sadece sanayi için değil bu. Tarımın da teknolojiyle buluşması lazım. Tarım teknoloji liselerini de kurmak zorundayız.”
“Sürdürülebilirliği sağlamak zorundayız”
Güçlü bir sosyal devlet inşa edilemezse barışık bir toplumun da olmayacağını aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilim, sosyal yaşam hızla gelişiyor. Ona ayak uydurmak zorundayız. Komşularımızdaki ve dünyadaki gelişmeleri yakından izlemek ve ona göre politika oluşturmak zorundayız. Yani sürdürülebilirliği sağlamak zorundayız. Bunları söylediğim zaman ‘Kaynak var mı ülkede, bunları yapabilir miyiz, para var mı? Vaat etmek kolay da karşılayabilecek birikimimiz var mı?’ eleştirileri geliyor. Var arkadaşlar. Bütün mesele, parayı yerinde ve zamanında kullanacaksınız. Ne için kullanacağınızı bileceksiniz. Zaman zaman ‘Bunlar köprü yapmaya karşı, şuna, buna karşı’ derler. Hayır, hiçbirine karşı değiliz. Sadece şunu öğrenmek istiyorum, köprüyü, yolu, metroyu kaça yaptığını öğrenmek istiyoruz. Bunu öğrenmek, sadece benim hakkım değil vergi veren her vatandaşın hakkı. Siyaset kurumunun hesap vermediği bir ülkede yolsuzluklarla mücadele edemezsiniz.”
Kılıçdaroğlu, sanayicinin ekonominin kamu görevlisi olduğunu dile getirerek, “Sanayici, kendisi için çalışmaz, ülkesi için çalışır. Dolayısıyla sanayici dünyanın her tarafında hükümetler tarafından desteklenir. Desteklendiği için ülkeye döviz girdileri artar.” ifadesini kullandı.
“Ortadoğu işine el atacağız”
Türkiye’nin kendi bölgesinde en güçlü ülke olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Herkesle kavga ederseniz hem Türkiye’ye hem Türkiye’de üretim yapan sanayiciye en büyük zararı vermiş olursunuz. Suriye, Irak, İran, Avrupa Birliği ile niye kavga ediyoruz? 25 Haziran’da Allah kısmet eder Muharrem İnce cumhurbaşkanı, Kemal Kılıçdaroğlu da parlamentoda çoğunluğu olan bir partinin genel başkanı olursa, önce Ortadoğu işine el atacağız. Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı’nı kuracağız. Kurucuları Türkiye, İran, Irak ve Suriye olacak. Dört ülkenin liderini bir araya getireceğiz. Egemen güçlerin oyun oynadığı bir yerde bu dört ülke kendi özgür iradelerini kullanıp bir araya gelemiyor. Biz, buna öncülük edeceğiz.”
Kılıçdaroğlu, uygulanacak politikalarla Türkiye’nin 4 yıl içinde bölgesinin lideri ve Ortadoğu barışının güvencesi olacağını, böylece terörün biteceğini anlattı.
İstanbul’da hala birleştirilmiş sınıflarda eğitim gören öğrenciler olduğuna da değinen Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:
“Öğretmenleri devlet memurları kanunun dışına çıkaracağız, tıpkı hakimler savcılar gibi. Öğretmenlik Meslek Kanunu olması lazım. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında kalmamalı. Çocuklar sabah kahvaltı yapmadan okula gitmeli ve okulda arkadaşlarıyla birlikte kahvaltı yapmalı. Öğle yemeğini öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla yemeli. Akşam çocuk evine gelmeli, tam zamanlı eğitim olmalı.”