Perşembe ve Altınordu ilçesinin sahile 500 metre açıklarında kurulan, 5 bin 750 ton üretim kapasitesi bulunan, geçen yıl ise 5 bin 111 ton üretim yapılan kafeslerde her yıl binlerce ton balık üretimi yapılıyor. Yaklaşık 25 yıl önce üretimine deneme amaçlı başlanan ve gittikçe üretimi arttırılan kültür (havuz) balıklarının yetişkinleri 5 kilograma kadar ulaşabilirken, ülke ve Ordu ili ekonomisine ise yıllık yaklaşık 180 milyon TL katkı sağlıyor. Kimyasal madde ile üretilemeyen ve düzenli olarak gerekli kontrol ve denetimlerin sağlandığı kafes balıkları yaklaşık 5 yıldır da Rusya ve Japonya ülkelerine ihraç ediliyor.
“KAPASİTE 5 BİN 750 TON”
Kültür balıkçılığı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, “İlimiz 121 kilometre kıyı sahil şeridi olan il konumundadır. Denize 121 kilometre sahil şeridinin olması su ürünleri avcılığını ve su ürünleri yetiştiriciliğini ilimiz için önemli kılmaktadır. Perşembe ve Altınordu ilçelerimizde 7 adet denizde kafes balıkçılığı yapan işletmemiz mevcut. Bu işletmelerimizin toplam kapasitesi 4 bin 850 tondur. Aynı şekilde iç sularımızda Topçam Baraj Gölü’nde 3 tane daha kafes balıkçılığı işletmemiz mevcut olup, bu işletmelerimizin de 650 ton kurulu kapasitesi mevcut. Toplamda da 5 bin 500 ton kafes balıkçılığı yapan işletmelerimiz mevcut. Küçük işletmelerin de devreye girmesi ile beraber toplam 5 bin 750 ton kurulu kapasiteye sahip bulunuyoruz” dedi.
“ÜRETİM HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
“Her geçen gün su ürünleri yetiştiriciliği ilimizde artış gösteriyor ve üretimde de artış oluyor” diyen Yılmaz, “2020 yılında 3 bin 100 ton civarında olan kafes balıkçılığı üretimimiz, 2021 yılında 4 bin 784 tona ulaştı. İç sularımızın da devreye girmesi ile beraber 2021 yılında toplam ürettiğimiz balık miktarı 5 bin 111 ton olarak gerçekleşti. Bu rakamlara bakıldığında su ürünleri sektörünün yetiştiricilikten ilimize ciddi manada katkı sağladığı görünmektedir. Geçtiğimiz yıl rakamları ile su ürünleri sektörünün ilimiz ekonomisine sağlamış olduğu katkı yaklaşık 180 milyon TL civarındadır. Fiyatların yükseldiğini düşünecek olursak, bu yıl balık üretimimiz de daha fazla artacaktır ve böylece su ürünlerinin ilimiz ekonomisine olan katkısı da çok daha artmış olacaktır” şeklinde konuştu.
“ÇEVREYE HERHANGİ BİR ZARAR VERMEDEN ÜRETİM GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR”
Su ürünleri sektörünün Ordu’da artış gösterdiğini kaydeden Yılmaz, “2014 yılında bin 400 ton civarında kurulu kapasitemiz vardı, şuan gelinen noktada 5 bin 750 tonluk kapasiteye ulaştık ve bu kapasitenin arttırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bakanlığımız, su ürünleri yetiştiriciliği yapılan tesislerde sürdürülebilirliği esas almaktadır, her yönüyle bu tesislerin sürdürülebilirliğini önemsiyoruz. Çevre dostu üretim teknikleri bu tesislerde kullanılmaktadır yani çevreye herhangi bir zarar vermeden üretim gerçekleştirilmektedir” ifadelerine yer verdi.
“KÜLTÜR BALIK İHRACATLARI ARTIYOR”
“Her geçen gün balık stoklarında azalma yaşanıyor” diyen Yılmaz şöyle devam etti:
“Avcılıktan elde edilen balık miktarında bir azalma söz konusu. Bunu düşündüğümüz zaman yetiştiriciliğin her geçen gün önem kazandığını, talebin artık yetiştiricilik üzerinden büyük oranda karşılandığını da görmekteyiz. Son yıllarda özellikle somon üretiminde bir artış söz konusu olmuştur. Bu artış ile beraber ihracatta da artış yaşandı, şuan ilimizden Rusya ve Japonya’ya balık ihracatı gerçekleştirilmektedir, bu da ilimiz açısından son derece sevindirici bir gelişmedir. Önümüzdeki dönemlerde hem balık hem de ihracatın arttırılmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek. Balığın bir kısmı ihracata giderken, diğer kısmı da büyük şehirlerimizde toptan ve perakende olarak satışı yapılmaktadır.”
“VETERİNER HEKİMLER KONTROLLERİNİ SAĞLIYOR, SÜREKLİ DENETLENİYOR”
Yaklaşık 20 yıldır balıkçılık sektöründe olan Hakkı Akdağ, kafes balıkçılığı hakkında şu bilgileri verdi:
“Biz burada kültür balık yetiştiriciliği yapıyoruz. Yavru balıkları dışarıdan alıp, denize getiriyoruz. Yemleme sistemi ile balıkları büyütüyoruz. 2-3 kilogram olunca iç piyasada ve yurtdışına gönderiyoruz. Kullanılan yemler doğal, hamsi, balık yağı ve un ile elde ediliyor. Zaten her yıl düzenli olarak numuneler alınıyor, veteriner hekimler kontrollerini sağlıyor. Zaten sağlıksız bir durum olsa ihracata yapamayız. O nedenle vatandaşlarımız da rahat bir şekilde tüketebilirler.”
İHA