Türkiye Fizyoterapistler Derneği Bilimsel Eğitim ve Araştırma Komisyonu’nun toplantısı özel bir üniversitenin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Üniversitenin Topkapı Yerleşkesi’nde düzenlenen toplantıya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanları, Türkiye Fizyoterapistler Dernek Başkanı Prof. Dr. Tülin Düger ve Yönetim Kurulu, Bilim Eğitim Araştırma Komisyonu Üyeleri katıldı. Prof. Dr. Tülin Düger toplantı öncesi, omurga sağlığı üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
“TEKNOLOJİ DAHA AZ HAREKETE NEDEN OLUYOR”
Türk halkını en çok etkileyen rahatsızlığın kas-iskelet sistemi ve kronik rahatsızlıklar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tülin Düger, kilo artışının hareketsizliğe bağlı olarak çok hızlı arttığını belirtti.
Cep telefonlarının omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Düger, “Ulaşım araçları ve teknoloji, toplum olarak daha az hareket etmemizi sağlıyor. Cep telefonları artık çok fazla boyun, bel problemlerine yol açıyor ve omurga sağlığını bozuyor. Çocukluktan itibaren cep telefonları ve tablet kullanımları nedeniyle bel fıtığı, omurga eğrilikleri, skolyoz gibi konular çok sık karşımıza çıkmaya başladı” diye konuştu.
“DOĞRU OTURMAYI EGZERSİZLE ÖĞRENİN”
Çocukların erken yaştan itibaren egzersizle tanıştırması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Düger, “Doğru oturma alışkanlığı sadece okulda kazanılan bir şey değil. Çocuğunuz ödevini yaparken, televizyon izlerken, bilgisayar oynarken ya da yemek yerken, yani yatağından yastığına, evdeki çalışma masasından, okuldaki sırasına kadar hepsinin vücudunun ölçülerine göre uyarlanabilmesi mümkün. Bunun için öğretmenlerin ve anne babaların bilinçli olması gerekiyor. Yani her daim doğru duruşu kazandırmamız lazım. Neden doğru duramıyoruz? Çünkü kaslarımız yeterince kuvvetli değil. Bunun için zayıf olan kasları ve bizi dik tutan kasları kuvvetlendirmemiz lazım. Bunun da en iyi yolu egzersiz” dedi.
“KAS VE İSKELET YAPIMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ”
Omurgada meydana gelen rahatsızlıkların fizyoterapiyle tedavi edilebileceğini vurgulayan Düger, “Koruyucu, önleyici ve düzeltme yönünde yaklaşımlarla fizyoterapi uyguluyoruz. Kronik hastalıklar, diyabet ve kalp damar hastalıkları da bunların hepsi hareketsiz bir yaşamın sonucu olarak önümüzde önemli bir yük. Toplum olarak yaşlanıyoruz ve yaşlanmaya bağlı problemler artıyor. Bu da, Türk toplumu açısından önümüzdeki yılların en önemli ilgilenilmesi gereken konuların başında geliyor. Çevresel faktörler, kullandığımız ekipmanlar ve kendi kas-iskelet sağlığımızı gözden geçirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
OTURARAK ÇALIŞANLARA TAVSİYELER
Prof. Dr. Tülin Düger, oturarak çalışanlara yönelik şu önerilerde bulundu: “Oturarak çalışanların kas-iskelet sisteminin değerlendirilmesi için fizyoterapiste başvurmaları gerekiyor. Çalışma ortamında masanın ve sandalyenin duruşunun insan vücuduna uyarlanması önemli. Diğer dikkat edilmesi gereken ise çevresel faktörler; eğer çevrenin iyi bir ışıklandırması varsa dik oturuşu daha çok tercih ederiz. Ama daha az görüyorsak bilgisayara yaklaşmaya çalışabiliriz, telefona yaklaşmaya çalışabiliriz ve bu da boyun problemlerine yol açar. Bir saati aşkın zamanda çalışıyorsak ara verip birkaç egzersiz yapılmalı. En azından kahvemizi kendimiz koymak, asansör yerine merdiven kullanmak yani çalışma ortamında hareketi tetiklemek çok önemli.”
Bu yıl Fizyoterapistler Derneği’nin 50’nci yılı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tülin Düger, 22 bin fizyoterapist ve 14 bin öğrenci olduğunu hatırlatarak, “Toplumun sağlığını geliştirmeye bütün meslektaşlarım hazır” mesajı verdi.