“Beyin, ölümün kendimizle ilişkili olduğunu kabul etmiyor” ifadesini kullanan bilim insanı Yair Dor-Ziderman, “Beyne kendi ölümüyle ilişkili bilgi geldiğinde bunun doğru olmadığını ve inanmamamız gerektiğini söyleyen bir mekanizmamız var” dedi. Ölümümüz hakkındaki düşüncelerden korunuyor olmak ‘şimdiyi yaşayabilmek’ için hayati bir öneme sahip olabilir. Bu koruma mekanizması zihnin geliştiği ve ölüm olgusunun farkına varıldığı gençlik yıllarında çalışmaya başlıyor.
KATILIMCILARIN BEYNİ GÖZLEMLENDİ
Beynin ölüm fikrini nasıl algıladığını incelemek için yapılan çalışmada katılımcıların beyni gözlemlendi. Katılımcılar kendilerinin ve tanımadıkları kişilerin suratının yansıtıldığı bir ekran karşısına geçti. Bu görüntülerin yarısı ölümle ilişkili olan (cenaze, gömülmek gibi) çeşitli kelimelerle birlikte gösterildi.
HİÇ BİR SİNYAL KAYDEDİLMEDİ
Sonuçlara bakıldığında kişiler kendi suratlarını ölümle ilişkili kelimelerle birlikte gördüğünde beynin, kendisini ölümle ilişkilendirmeyi reddettiği ve hiçbir sinyal kaydedilmediği görüldü.
BU MEKANİZMAYLA VAROLUŞSAL TEHDİTLERDEN KORUNUYOR
Makalenin kıdemli yazarı Avi Goldstein, insanların kendilerini bu mekanizmayla varoluşsal tehditlerden koruduğunu ve ölümü sadece başkalarının başına gelecek bir olgu olarak kategorize ettiğini açıkladı.