Olay Gazetesi Bursa

Olay ramazan özel: 20 Mayıs 2019

İl Müftülüğü'nden Bursalılara ramazan hediyesi... Kur ’an ayetleri, seçilmiş hadisler, İslam alimlerine ilişkin bilgiler, öneriler ramazan boyunca her gün Olay'da...

BİR DOLU DÜNYA 

Boşu boşuna yaratılmadı bu koca dünya! Ağzı dualı gönlü şifalı büyüklerimizce yalan dünya diye tavsif edilen bu dünya hayatı elbette bir amaç için bahşedildi âdemoğluna. Dünyanın değeri Hz. Peygamber’in ifadesi ile ahiretin tarlası olmaktan başka bir şey değildir. Bu dünyada ne ekilirse öbür dünyada o biçilecektir. Lakin kısacık bir gölgelenmeden ibaret olan şu yalan ve fani dünya içindekilerle birlikte cazibe merkezi kılındı insanlığa, vesile edildi imtihana.

Kimimiz Rıza-i Bariyi ararken dünya hayatında kimimiz aldandı onun oyun ve eğlenceden ibaret olan saltanatına. Dert edindik dünyayı, omuzladık içinde olan her şeyi. Aciz kaldık, taşıyamadık, yorulduk, tükendik. Derdi dünya olanın dünyalar kadar derdi olur diyen atalarımızı duymazdan geldik; dünyayı dert edindik, derdi derde ekledik. Bunu da halledeyim, şunu da çözeyim, onu da bitireyim derken elimizden kayıp giden insa ni erdemlerimizi de yitirdik. Acımızı, sevincimizi, kederimizi, mutluluğumuzu paylaşamaz, diz dize oturamaz, gözlerimizin içine baka baka muhabbet edemez olduk. Eskiye göre çok daha hızlı dönen dünya başımızı döndürdü, sersemledik.

Peygamber Efendimiz (sas)’in asırlar önce dünyaperest olmanızdan çok korkuyorum dediğini unuttuk, bilerek ya da bilmeyerek dünyevileştik. Dünyalıkların peşinde koştuğumuz kadar insanlığımızı dert edinmez olduk. Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan diyerek dünyayı tarif eden Yunus’a inat, dünya malına kanıp oyalandık. Dert dinlemeyi, gönül almayı, hal hatır sormayı atladık.

Yanı başımızda ah çekeni, dünyaya ve içindekilere sitem edeni, ilgisizlikten ve çaresizlikten bizi yaradana şikâyet edeni, lal olan hayvanatın ve nebatatın muradını işitemez olduk. Medeniyetler inşa eden ecdadımız, çalınmadık kapı alınmadık gönül kalmasın diye seyrü sefer ederken, kapattık kapılarımızı ve gönüllerimizi birbirimize, düştük dünyamızın bitmeyen işine gücüne. Aynı safta namaza duranlar bakmaz olduk birbirimizin yüz ifadelerine, zira yetişmemiz gereken çok işler vardı hep kendimizce. Bir yudum çayla demlenmez oldu muhabbetlerimiz, öyle bir acelemiz var ki; bitmez oldu bir türlü işlerimiz. Ne zaman rahat edeceksin, hele bir dur, kim bitirdi ki bu dünyanın işini, iki çift laf edelim, seninle konuşmaya ihtiyacım var diyenimizi dahi duymaz olduk, ihmal eder olduk sevdiklerimizi. Bu gidiş nereye böyle?

Bir kısacık gölgelikten ibaret olan dünya hayatında sergileyeceğimiz tutum ve davranışlarımız, niyet ve söylemlerimiz belirleyecek ahiret yurdundaki konumumuzu. Kendini bilen Rabbini bilir düsturunca sürdürülen hayatımız bizi ulaştıracak iki dünya saadetine. Kendimizi tanıdığımızda, sağımıza solumuza bakıp çevremize daha duyarlı olduğumuzda, sosyal medya girdabında kaybolan gençler ile açlık ve obeziteden ölenleri fark ettiğimizde ancak insanı yeniden keşfedecek, insanlığı yücelteceğiz. Hz. Peygamber’in şefkatini, merhametini, rikkatini, inceliğini çağımıza taşımayı ve miras olarak evlatlarımıza en başta güzel ahlakı bırakmayı amaç edindiğimizde dünya daha yaşanılır olacaktır. Unutmayalım dünya biz biz birbirimize emanetiz. İki kapılı bir han olarak da tarif edilen bu dünyadan ahirete açılan kapının hepimizi Allah’ın rızasına ve cennetine ulaştırması dua ve temennisiyle…

Mehmet Durmuş
Bursa İl Müftülüğü

***

YUNUS MEKTEBİ

Benem ol aşk bahrisi

Benem ol aşk bahrisi, denizler hayran bana.
Derya benim katremdir, zerreler umman bana.

Adem yaratılmadan, can kalıba girmeden,
Şeytan lanet olmadan, arş idi seyran bana.

Yaratıldı Mustafa, yüzü gül gönlü safa,
Ol kıldı bize vefa, ondandır ihsan bana.

Şeriat ehli ırak, iremez bu menzile,
Ben kuş dilin bilirim, söyler Süleyman bana.

Yunus bu halk içinde eksikliktir Hak bilir,
Divane olup çağrur, dervişlik buhtan bana. 

***

KIRK AMBAR

GRAMER BİLGİNİ

Kendini beğenmiş bir gramer (nahiv) bilgini, boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı, kibirle yerine oturdu. Denizin orta yerine geldikleri sırada bilgin kibirli bir edayla kayıkçıya sordu:

-Sen hiç gramer okudun mu?

Kayıkçı:

-Hayır efendim, dediğiniz şeylerden hiç anlamam.

-Vah vah dedi bilgin, ömrünün yarısı boşa geçmiş!..

Bir süre ilerledikten sonra denizde fırtına çıktı, bilgin korkmaya başladı. Kayıkçı ne kadar uğ raştıysa da fırtınada daha fazla ilerlemeyi başaramadı. Karşıya geçemeyeceklerini anlayınca bilgine sordu:

-Yüzme bilir misiniz?

Bilgin: -Maalesef bilmiyorum, o işlerden anlamam, diye cevap verdi endişe dolu bir sesle.

O zaman kayıkçı:

-Vah vah dedi, şimdi ömrünüzün tamamı boşa gidecek!

Keşke gramer bileceğinize benim gibi yüzme bilseydiniz de canınızı kurtarsaydınız.

***

ÇOCUK VE DEĞER

***

NE OKUYALIM?

İSLAM İLMİHALİ

Seyfettin Yazıcı ve Lütfü Şentürk hocaların kaleminden hazırlanan 600 sayfalık ilmihal, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan ‘Kaynak Kitaplar’ kategorisinde yayımlanmıştır. Kitapta; itikat, ibadet, helaller ve haramlar, yapılması günah olan şeyler, ahlâk ve Peygamberimiz Hz. Muhammed ile ilgili bölümler yer almaktadır. Kitabın bölümlerinde, Müslümanların gündelik hayatında karşılaşabileceği dini sorulara cevaplar yer almaktadır.

***

Bir Ayet

Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vaat edilmekte olan cennetle sevinin!” ﴾Fussilet, 41/30﴿

***

Bir Hadis

“Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!” (Tirmizî, Birr, 55)

***

Bir Dua

“Rabbim! Tövbemi kabul et, günahımı temizle, duamı kabul buyur, delilimi sabit kıl, dilimi doğru yap, kalbime hidayet ver, göğsümün kin ve hasedini çıkar.” (Tirmizi, Deavât, 114)

***

Bir Öneri

Bugün eşiniz ve çocuklarınıza, onların sizin için ne kadar değerli olduklarını söyleyebilirsiniz!

***

444 veya 4444 gibi belli sayıda zikir çekme uygulamasının dinî bir dayanağı var mıdır?

Duaların kabulü için samimiyet önemli olup, belirli sayılarda okunması şart değildir. Salât-ı tefrîciyenin ya da herhangi bir duanın 4444 defa veya belli zamanlarda okunması şart olmadığı gibi okunduğunda muhakkak kabul olunacağını ifade eden herhangi bir ayet ve hadis de bulunmamaktadır. Kişinin, bir isteğinin yerine gelmesini Allah’tan isteyeceği vakit, iki rekât namaz kılması Allah’a hamd edip Hz. Peygambere (s.a.s.) salât-u selamda bulunması, duadan önce tövbe- istiğfar etmesi tavsiye edilir. 

***

20 Mayıs 2019 Pazartesi- Hicrî 15 Ramazan 1440

İmsak: 03.51

Güneş: 05.37

Öğle: 13.05

İkindi: 17.00

Akşam: 20.23

Yatsı: 22.02

***

Bu sayfanın içeriği Bursa il Müftlüğü Gençlik koordinatörlüğü tarafından hazırlanmıştır.