Olay Gazetesi Bursa

Okuldaki acı gerçek

Eğitim-İş Bursa Şubesi'nin Bursa'daki kamu okullarını kapsayan araştırmasında, öğretmenlerin yüzde 96'sının aşısının halen yapılmadığı ortaya çıkarken, yüzde 35'i yüz yüze eğitim için okullarında hazırlık yapılmadığını bildirmiş. Öğretmenlerin yüzde 53'ü ise öğrencileri ile arasında sosyal mesafeyi sağlayamıyor.

Eğitim-İş Bursa Şubesi tarafından Bursa’nın 17 ilçesinde kamu okullarında çalışan 1253 öğretmen ile bilişim araçları kullanılarak yapılan ‘Yüz Yüze Eğitime Geçişte Yeterlilik’ konulu araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. 2 Mart itibariyle Bursa’nn da tüm kademelerinde başlayan yüz yüze eğitim sürecinin değerlendirildiği araştırma kapsamında; eğitim çalışanlarının aşılanma durumu, test yaptırma oranları, test maliyeti, hastalığa yakalanma oranları, okullarda alınan önlemler, sorumlu oldukları öğrenci sayısı, öğrencilerin yüz yüze eğitime katılma oranları incelendi.

ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 96’SI AŞISIZ…

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 35’i ilkokul, yüzde 27’si ortaokul, yüzde 25’i lise ve yüzde 13’ü okul öncesi kademelerinde görev yapan eğitimcilerden oluşuyor. Araştırmaya göre; yüz yüze eğitime geçtiğimiz 2 Mart’tan bu yana Bursa’da öğretmenlerin yüzde 85.5’i bu sürecin verimli olmadığını düşünürken yüzde 14.5’i verimli olduğunu düşünüyor. Yapılan araştırma, bu süreçte; Bursa’da öğretmenlerin de içinde bulunduğu tüm eğitim çalışanlarının yalnızca yüzde 4’ü
aşılanırken, geriye kalan yüzde 96’sının aşılanmadığı gibi henüz randevu dahi alamadığını ve ne zaman aşılanacaklarına dair bir açıklamaya erişemediğini ortaya koyuyor. Ayrıca araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 11’i Covid’e yakalanmış. Yapılan araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 35.2’si yüz yüze eğitime başlarken okullarında gerekli hazırlığın yapılmadığını bildirirken, yüzde 53’ü öğrencileri ile arasında sosyal mesafeyi sağlayamadığını söyledi. Araştırma kapsamında; öğretmenlerin sorumlu oldukları ortalama 124.2 öğrenciden 110.3’ünün yani yüzde 88.8’inin yüz yüze eğitime katıldığı ortaya çıkarken, öğretmenlerin ancak yüzde 24.5’inin öğrencilerine her gün düzenli olarak 2’şer adet maske dağıtabildiği belirlendi.

“OKULLARIN RİSK HARİTASI ÇIKARILMALI”…

Eğitim-İş Şube Başkarı Yeliz Toy, araştırma sonuçları ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazılı olarak yaptıkları başvuruya aldıkları yanıtın, eğitim çalışanlarına yönelik bir aşı planlamasının olmadığını ortaya koyduğunu söyledi. Bu araştırmanın öğrenci ve öğretmenlerin yaşam ve sağlıklarını koruyacak planlı bir süreç yönetilmediğini gösterdiğini savunan Toy, okulların risk haritalarının çıkarılması ve önlem alırken bu bilimsel çalışmalara dayalı hazırlık yapılması gerektiğini söyledi. Bu araştırmanın eğitim alanında salgın sürecinin en acil ihtiyaçların karşılanmadığını açık ve net bir şekilde gözler önüne serdiğini ifade eden Toy, “Uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin yanı sıra plansız ve hazırlıksız açılan okullar, aşıya erişemeyen eğitim emekçileri salgın sürecinin mağdurları olmuştur. Öğrenci ve öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde desteklenmediği, sürecin verimli geçmediği görülmüştür” dedi.

‘Tüm eğitimciler aşılanmalı’

Okullarda artan vaka sayılarının halk sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Toy, önerilerini şöyle sıraladı: “Yüz yüze eğitime başlayan başta öğretmenler başta olmak üzere; temizlik görevlileri, kantin çalışanları, servis şoför ve refakatçılar da dahil tüm eğitim çalışanları acilen aşılanmalıdır. Tüm eğitim emekçilerine ve öğrencilere periyodik olarak Covit-19 testi yapılmalıdır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü karantinada olan öğrenci ve sınıf sayılarını düzenli olarak paylaşmalı, temaslı öğrenci ve öğretmen sayılarında şeffaf olmalıdır. Başta derslik ihtiyacının giderilmesi olmak üzere fiziki düzenlemeler yapılmalıdır. Her gün tüm öğrenci ve öğretmenlere düzenli olarak ikişer maske dağıtılmalıdır. Gerikli önlemlerin alınabilmesi için okullara ek ödenek gönderilmelidir. Öğretmenler için koruyucu malzeme gönderilmelidir. Okullardaki kadrolu yardımcı hizmetli sayısı arttırılmalıdır. Ortaya çıkan kaosun önüne geçilmesi ve planlamanın doğru yapılabilmesi için, başta sendikalar olmak üzere tüm paydaşlar karar alma sürecine dahil edilmelidir.”