Uzmanlar, okul çağında görme işlevi yetersiz olan çocukların okuma ve yazmada yaşadıkları zorluklar nedeniyle derslerine konsantre olamadıklarını belirterek, bu çocukların tanı ve tedavilerinin geciktirilmemesi için her 6 ayda bir düzenli kontrole götürülmeleri gerektiğini vurguladı.
Medicana Çamlıca Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul öncesinde her 20 çocuktan birinin, okul çağında ise her 4 çocuktan birinin görme bozukluklarından etkilediğini söyledi.
Erken teşhisin önemini vurgulayan Türkçüoğlu, ebeveynleri bu konuda bilinçli davranarak çocuklarındaki görme bozukluğuna dair yansımaları izlemeleri gerektiği uyarısı yaptı.
Prof. Dr. Türkçüoğlu, şunları kaydetti:
“Çocuğunuz sizinle göz teması kurduğunda her iki gözü birbirine paralel duruyor mu? Gözlerinden birinde içe ya da dışa kayma ya da iki gözü birbirinden bağımsız hareket ediyormuş gibi bir izlenim var mı? Okurken ya da televizyon seyrederken başını sürekli bir yöne çevirme, başını eğme, bir gözünü kapalı tutma, sık sık göz kırpma, gözlerini kısma veya ovalama, okurken ve yazarken çok yakından bakma, satır kaydırma ya da sürekli parmakla takip etme, yakın işleri sevmeme, kısa sürede dikkat dağılması veya dalgınlaşma, oyun oynarken topu tutma, ayakkabı bağlama ya da düğme ilikleme gibi el ve göz koordinasyonu gerektiren işlerde zorlanma, okulda tahtayı netleştirebilmek ve yazılara odaklanabilmek için sürekli kendini zorlama sonucu oluşabilecek sık baş ağrısı şikayeti olup olmadığı takip edilmeli.”
Bu tür şikayetleri olan çocukların, bilgisayarlı ya da retinoskopi diye bilinen muayenelerden geçirilmesi gerektiğini anlatan Türkçüoğlu, bu muayenelerde göz genişletici damlalar sayesinde çocuklardaki miyop, hipermetrop ve astigmat gibi rahatsızlıkların tespit edilebildiğini aktardı.
“Tahtayı göremeyince derse ilgisi azalıyor”
Okul çağındaki çocukların başarı seviyelerinin düşük olmasının göz rahatsızlıklarından kaynaklanabileceğini ifade ederek çocukların iyi göremedikleri zaman derslerinden geri kalabileceklerini belirten Türkçüoğlu, “Göz bozukluğu için önlem alınmadığında, çocuk tahtayı iyi göremez. Numaralar arasında fark varsa bu durum baş ve göz ağrısına neden olabilir. Bunun sonucunda da çocuğun derse ilgisi ve konsantrasyonu azalır.” dedi.
Türkçüoğlu, bozukluğa karşı önlem alınmadığı takdirde gözde tembellik başladığını ve tedavi edilmedikçe ilerleyen bu rahatsızlığın çocuğun görme kalitesini ciddi şekilde etkilediğini dile getirdi.
Görmenin derece ve kalite yüksekliğinin, görsel uyaranları daha iyi, hızlı ve doğru algılamaya yardımcı olduğunu anlatan Türkçüoğlu, “Bu da yalnızca okulda değil, tüm alanlarda ve yaşam boyunca başarıyı etkiler. İyi görme, hedeflenen nesnenin görüntüsünün hızlı ve doğru bir biçimde beyne aktarılmasını ve bilginin işlenmesini sağlar. Bu da öğrenmenin hızını ve niteliğini olumlu etkiler. Çocuğun göz sağlığı için her 6 ayda bir düzenli kontrole götürülmesi önemlidir. Erken konulan teşhis ile tedavi süreci kolayca atlatılabilir.” değerlendirmesini yaptı.
“Görme yeteneği her yaşta kontrol edilmeli”
Türkçüoğlu, doğumdan hemen sonra her bebeğin göz kontrolünden geçirilmesinin önemine dikkati çekerek, “Ayrıca, çocukların görme yetenekleri her yaşta kontrol edilmelidir. Göz muayenesi herkes için her yıl mutlaka yapılmalıdır. Okul öncesi, 6 yaşında mutlaka uzman bir hekim tarafından göz muayenesinin yapılması gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Çocukların göz sağlığının korunması adına dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Türkçüoğlu, şöyle devam etti:
“Uzun süre yakına odaklanmak miyopatinin gelişimini arttırır. Bu sebeple, özellikle akıllı telefon, tablet, dijital oyun cihazları ve bilgisayar kullanımına dikkat edilmeli ve bunların kullanımı sınırlandırılmalıdır. Ellerin gözle teması ise göz enfeksiyonlarının başlıca nedenlerindendir. Dolayısıyla, çocuğun el hijyenine dikkat edilmeli, ellerini gözleriyle çok sık temas ettiriyorsa nedenini araştırmak için göz uzmanına başvurulmalıdır. Delici, kesici, sivri, fırlatılan ya da patlayıcı madde içeren malzemelere ulaşmaları ve bunlarla oynamaları engellenmeli, çocuklar oyun esnasında izlenmelidir. Katılacakları spor aktivitelerinde sporun türüne göre önlem alınmalıdır.”
“Görme bozukluğu ders çalışmada isteksizlik nedeni”
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Betül Tuğcu ise okul çağı çocuklarında sıklıkla görme kalitesini bozan miyopi, hipermetropi, astigmat gibi bozuklukların görülebildiğini söyledi.
Görme duyusunun öğrenme ve algılama için önemli olduğunu belirten Tuğcu, görme bozukluğu yaşayan çocuklarda okul başarısının olumsuz yönde etkilenebildiğini kaydetti.
Doç. Dr. Tuğcu, “Görme bozukluğu olan çocuklar okumada ve yazmada zorlandıkları için ders çalışma ve ödev yapmada isteksiz olabilirler. Bu nedenle okul çağındaki her çocuğun ayrıntılı bir göz muayenesinden geçmesi gerekir.” dedi.
Göz muayenesinin yeni doğan döneminden itibaren yapılması gerektiğini aktaran Tuğcu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni doğan bebeklerde katarakt, göz tansiyonu, gözlerde kayma, göz kapağı şekil bozuklukları, gözyaşı kanalı tıkanıklığı, göz tümörleri gibi göz hastalıkları görülebilir. Ayrıca, ailesinde şaşılık ya da kırma kusuru bulunan çocuklar doğduktan sonra her yıl düzenli olarak göz muayenesine götürülmelidir. Belirgin şikayeti olmayan çocuklarda ise 3-4 yaşlarında mutlaka göz muayenesi önerilmektedir. Çünkü tek gözdeki kırma kusurları bulgu vermez ve ancak muayenede saptanabilir. Bu dönemde yapılan muayeneyle görme bozuklukları tespit edilirse oluşabilecek göz tembelliğinin önüne geçilmiş olur.”