OECD dün yayınladığı ‘Ekonomik Görünüm’ raporunda, Türk ekonomisinde Ağustos 2018’de yaşanan ağır finansal şokun etkisi ile 2018’in ikinci yarısında bir resesyonun tetiklendiğini, ancak güçlü bütçesel ve yarı bütçesel tedbirler ile daralmanın 2019 başlarında ılımlılaştırıldığını kaydetti. Yatırımcı belirsizliğinin, son yerel seçimler sonrasında yüksek olmaya devam ettiğini belirtilen raporda, ”İşletme ve hanehamkı güveni artan belirsizlikten etkilendi. Ancak uluslararası veya yurt içi güveni etkileyecek herhangi bir şok yaşanmaz ise 2019’un ikinci yarısında ölçülü bir toparlanma öngörülüyor. Bununla birlikte 2019 ve 2020’de GSYH seviyesi 2018 seviyesinin altında olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. OECD, büyümede öngörülen toparlanmanın etrafından önemli risklerin devam ettiğini de dile getirdi.
İŞSİZLİKTE ARTIŞ BEKLENTİSİ
Hanehalkı ve işletmeler ile yurt içi ve yurt dışı yatırımcıların güvenlerini geri kazanmak için ekonomi politikalarının kalitesi ve öngörülebilirliğinin, piyasa kurumlarının güvenilirliklerinin çok önemli olduğunu vurgulayan OECD, ”Merkez Bankası kredibilitesini güçlendirmeyi ve net uluslararası rezerv pozisyonunu yeniden inşa etmeyi amaçlamalı” dedi. Mali politikanın çok daha şeffaf hale getirilmesi gerektiğini aktaran OECD, konjonktür karşıtı tedbirlerin, şeffaf ve öngörülebilir bir yolla uygulanmaları halinde daha etkili olacaklarını savundu. OECD raporunda Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2,6 daralacağını ve 2020 yılında yüzde 1,6 büyüyeceğini öngördü. Bir önceki raporda bu yıl için yüzde 1,8 küçülme, gelecek yıl için yüzde 3,2 büyüme tahmininde bulunulmuştu. OECD işsizlik oranı öngörüsünü 2019 için yüzde 12,7’den yüzde 13,3’e, 2020 için yüzde 12.8’den yüzde 14 çıkardı.