Obezite rahatsızlığı nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan ve 110 kiloya ulaşan Onaç, 6 ay önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Obezite ve Diyabet Cerrahisi Merkezi’nde tedavi görmeye başladı.Kısa sürede kilo vermeye başlayan ve taburcu olduktan sonra İstanbul’a geri dönen Onaç, 69 kiloya düşerek hayata yeniden adım atmasını sağlayan Odabaş Obezite ve Diyabet Cerrahisi Merkezi Başkanı Doç. Dr. Aziz Sümer’e teşekkür etmek için Van’a geldi.AA muhabirine konuşan Onaç, bu zamana kadar birçok yolu denemesine rağmen kilolarından kurtulamadığını ancak Sümer ve ekibinin başarılı çalışmalarını gördükten sonra merkeze gelerek tedaviye başladığını hatırlattı.Kısa sürede hızla kilo kaybettiğini ve uzun yıllar sonra 70 kilonun altına düşmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Onaç, “6 ay önce buraya obezite tedavisi için gelmiştim. Burada ameliyatımı oldum. Daha önce 110 kiloydum. Şimdi 69 kiloya düştüm. İlk ayı tamamladığımda 17 kilo verdim ve sonraki aylarda da kilo vermeye devam ettim. Kısa bir sürede kilo verdiğim için bünyem epey bir rahatladı. Ameliyattan sonra daha fazla yürümeye ve kalorisiz beslenmeye dikkat ettim. Doktorumun verdiği listeye birebir uydum ve çok başarılı oldum” diye konuştu.- “Artık 38 bedene girebiliyorum”Obezitenin önemli bir hastalık olduğunu ve öncelikle obez olanların bunu kabullenmesi gerektiğini ifade eden Onaç, hastaların diyetisyen bir hekimle görüşmelerini, obezite cerrahisini düşünmüyorlarsa bile diyet yapmalarını ve her gün mutlaka 40-45 dakika yürümelerini tavsiye etti.Onaç, bir obezin gözünden önceki hayatından örnekler vererek, şöyle devam etti:”Alışverişi kadınlar normalde çok sever ama biz obez kadınlar kesinlikle sevmiyoruz. Çünkü aradığımız bedeni bulamıyoruz. Sevdiğimiz şeyi değil, üzerimize olanı almak zorundayız. Onun dışında yürürken nefes nefese kalıyor, merdiven inerken ve çıkarken zorlanıyoruz. Toplum, okul, iş ve sosyal hayatta dış görüntü ister istemez psikolojimizi etkiliyor. O nedenle ben de birçok zorluk yaşıyordum ama şimdi hiçbirinden eser kalmadı, mutluyum. Eski resimlerime bakıyorum ve ‘Bu ben olamam, ben bu hale nasıl geldim’ diyorum. Şimdi aynada kendime bakıyorum ve zayıf, zarif bu bedeni daha rahat kabulleniyorum. Artık 38-40 bedene girebiliyorum. O zamanlarda 50 bedenlerdeydim. Şimdi mutluyum ve özgüvenim daha da arttı.”Türkiye’de obezite cerrahisini yapan birçok hekimin olduğunu hatırlatan Onaç, Doç. Dr. Sümer’in başarılı örneklerini gördüğü için Van’a gelerek tedavi gördüğünü belirtti.Onaç, ayrıca benzer durumda olan yakınlarına da burayı tavsiye ettiğini anlatarak, bu şekilde çok sayıda tanıdığının da İstanbul, İzmir gibi illerden gelerek tedavi gördüğünü sözlerine ekledi.