Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Füsun Şahin, yapılan araştırmaların, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığını gösterdiğini bildirdi.
Doç. Dr. Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmelerle seyreden astımın kronik bir hastalık olduğunu belirtti.
Şahin, hastalığın genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıktığını vurgulayarak, ebeveynlerde alerjik hastalık bulunmasının çocuklarda astım gelişme riskini artırdığını dile getirdi.
Hastalığın tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğini aktaran Şahin, astımda görülen öksürüğün inatçı, tekrarlayan, gece ve sabaha karşı daha da belirginleşen ve uykudan uyandırabilen kuru öksürük şeklinde görüldüğünü kaydetti.
Doç. Dr. Şahin, tetikleyici olarak kabul edilen alerjenler, enfeksiyonlar, egzersiz, sigara dumanı ve hava kirliliğinin semptomların ortaya çıkmasına neden olabildiğine işaret ederek, hastalığın görülme sıklığının yıllar içinde giderek arttığını anlattı.
Hastalığın tedavisindeki amacın, astım semptomlarının iyi kontrolünün sağlanması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesi olduğunu belirten Doç. Dr. Şahin, hastalığın kontrolünün temel göstergelerinin krizlerin, acil başvurularının olmaması, gece ve gündüz semptomlarının kaybolması, hastanın günlük aktivitelerini zorlanmadan yapması gibi unsurlar olduğunu kaydetti.
“Özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivite artırılmalı”
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Füsun Şahin, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hastalığın tedavisiyle ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzemenin bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeniyle herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım pek çok kronik hastalıktan farklı olarak, hastadan hastaya veya aynı hastada farklı zamanlarda farklı seyir gösterebildiği için astım tedavisinde ‘bireyselleşmiş tedavi’ dediğimiz kişiye özgü ve zaman içinde değişkenlik gösterebilen bir tedavi uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu da ancak iyi bir hekim-hasta iş birliği ile mümkündür. Üst solunum yollarının viral enfeksiyonları astımı tetikleyebilir, bu nedenle astımlı hastalara her yıl grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının hala sigara içmekte olduğu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalar, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığını göstermiştir.”
“Astımda özellikle çocukluk yaş grubunda fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, randevusuz hekim başvuruları, astım nedeniyle hastaneye yatışlar ve acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır.” diyen Şahin, astımın korkulacak değil, kontrol altına alınabilecek bir hastalık olduğunu sözlerine ekledi.