ABD Başkanı Barack Obama, İngiliz yayın kurumu BBC’ye verdiği özel mülakatta, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın sadece DAEŞ karşıtı koalisyonda değil, bütün güvenlik konularında ABD’nin önemli bir ortağı olduğunu belirtti.
Suriye konusunda İngiltere ile yakından istişarelerde bulunduklarını kaydeden Obama, şöyle devam etti:
“İngiltere, DAEŞ ile mücadele eden 60 ülkeli koalisyonun önde gelen bir üyesi. Türkler, Ürdünlüler ve diğerleriyle birlikte sadece DAEŞ’in etkili olduğu çevreyi küçültmeye çalışmıyoruz, aynı zamanda Suriye’ye sınırdan giren yabancı savaşçı akışını durdurmak için bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda bir ilerleme kaydettik ama daha fazlasını yapmamız lazım, bu anlamda İngiltere’nin katılımı yardımcı olacaktır. Ancak bunun ikinci kısmı, Esed’i, Rusları ve İranlıları bölge daha uzun ve kanlı bir çatışmaya sürüklenmeden Suriye’de siyasi bir geçiş yaşanması gerektiğinin farkına varmaya itmektir.”
“İran’ın nükleer silah edinme yolları kapatıldı”
İran’la varılan nükleer anlaşmaya ilişkin açıklamalarda da bulunan Obama, bu anlaşmayla İran’ın nükleer silah edinme yollarının kapatılmış olduğunu vurgulayarak, İran’ın bu anlaşma karşılığında dondurulan kaynaklarının yeniden kullanıma açılacağını ve bunun da ekonomiyi yeniden inşa etmelerini sağlayacağını belirtti. Obama, İran anlaşmasının ABD Kongresinde kabulüne ilişkin ise “anlaşmanın kabul edeceği konusundan emin olduğunu” dile getirdi.
ABD’nin Irak politikası
Başkanlığı döneminde ırkla ilgili konuların tamamen çözümleneceği konusunda bir söz vermediğini kaydeden Obama, ancak ırkla ilgili gerginliklere karşın ABD’nin daha çeşitli ve daha hoşgörülü bir yer haline geldiğini vurguladı.
Başkanlığı döneminde isteyip de gerçekleştiremediği konunun silah güvenliği yasası olduğunu dile getiren Obama, “Eğer 11 Eylül saldırılarından bu yana terörizm sonucu ölen Amerikalıların sayısına bakarsanız bunun 100’den az olduğunu görürsünüz. Eğer ABD’de silahlı şiddet olayları sonucu ölenlerin sayısına bakarsanız, on binlerce kişinin hayatını kaybettiğini görürsünüz. Bu sorunu çözememek bize üzüntü veriyor. Ancak bu da kalan 18 ayımda bu sorunu çözmeye çalışmayacağım anlamına gelmiyor” diye konuştu.