Olay Gazetesi Bursa

Numan Kurtulmuş: Terörsüz Türkiye milli bir meseledir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısını NTV canlı yayınında değerlendiren Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Terörsüz bir Türkiye mi, terörle mücadeleyi kanıksamış bir Türkiye mi? Hiç şüphesiz terörsüz bir Türkiye. Bir eli sandıkta bir eli silahta siyaset olmaz. Bu mesele muhalefet iktidar meselesi değildir. Terörsüz Türkiye’nin oluşturulabilmesi milli bir meseledir" dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI

– Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla başlayan bir süreç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu hafta grup toplantısında Ak Parti olarak sahiplendiklerini söyledi. İlk somut adım da atıldı, Dem Parti, Öcalanla görüşme izni için Adalet bakanlığına başvurdu. Sizin bu sürece bakışınız ne yönde?

“Bir kere süreci bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Özellikle ABD’nin Irak’ı işgaliyle bölge ülkeleri paramparça hale geldi. Lübnan, Suriye, Irak, Libya, Sudan’ın durumu ortadadır. Dolayısıyla ya bekleyeceğiz emperyalizmin daha fazla bölme parçalama siyasetinin nesnesi haline geleceğiz yani bizimde sıramızın gelmesini bekleyeceğiz. Ya da Türk milleti olarak kardeşlik birlik beraberlik ruhu içinde bu emperyalist planı alt üst edeceğiz. Bunun en temel hususiyetlerden birisi de ülkemizde var olan farklılıkları bir zenginlik olarak telakki etmek. Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin diğer bütün etnik mezhebi unsurların birbirlerine karşı bir düşmanlığı yok. İki komşu birbiri ile kavga etmiyor. Emperyalist planların parçası olarak zaman zaman Türkiye’de bir takım olaylar meydana geldi. Geçmişte yaşadığımız sağ-sol olaylar gibi, Alevi-Sünni çatışmaları gibi. Ama bunların en acı olanı PKK terör örgütü vasıtasıyla gerçekleştirilen terör saldırıları. Yaklaşık 40 bin vatan evladını kaybetmiş olan bir milletiz. Terörsüz bir Türkiye mi, terörle mücadeleyi kanıksamış bir Türkiye mi? Hiç şüphesiz terörsüz bir Türkiye. Bunun için üzerine düşen sorumluluğu herkesin yerine getirmesi lazım. Siyaset alanının da temiz hale getirmek lazım. Bir eli sandıkta bir silahta siyaset olmaz. siyasetin içerisindeki unsurların tamamının da burada terörün Türkiye düşmanı olduğu, terör örgütlerinin faaliyetlerini kabul edilemeyeceğinin açıkça ilan edilmesi, terörle silahla ilgili kim varsa bunları da silahlarının bıraktıdılığı bir sürecin olması gerekiyor. Daha fazla bedel ödemeyeceğiz bir sürecin olması lazım.

Hangi konuyu konuşacaksak konuşalım bunun açık, şeffaf şekilde siyaset emininde TBMM’de ele alınması, çalışmalar yapılması gerekiyorsa bunlarında TBMM vasıtasıyla gerçekleşmesi en iyi yoldur. Bu mesele muhalefet iktidar meselesi değildir. Terörsüz Türkiye’nin oluşturulabilmesi bir Türkiye meselesidir, milli bir meseledir. Terörü artık gündemden kaldırmamız gerekmektedir.

Bunu sayın Bahçeli söylemiş olabilir, sayın Cumhurbaşkanımız sahip çıkmış olabilir ama herkesin sahip çıkması gerekir.

Teröre karşı üstün mücadeleden vazgeçmeyecektir Türkiye. Bir taraftan böyle bir niyeti ortaya koyarken bir taraftan buna katılmıyoruz diyenlerle mücadeleye devam edecektir. Biz içerde ve dışarıda Türkiye’ye düşmanca davranan hiç bir terör grubuna müsamaha etmeden, huzurla yaşanacak birliği, kardeşliği sağlayacak adımları atmak durumundayız.”

KOMİSYONDA KAYYUM GERİLİMİ

– Meclis için en zorlu süreçlerden biridir bütçe maratonu. İlk aşama plan ve bütçe komisyonu görüşmeleri. Bakanlar, bakanlıklarının bütçesi için komisyona sunum yapıyorlar. Muhalefet milletvekilleriyle de aralarında zaman zaman tartışmalar yaşanıyor. En son İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın komisyon salonuna girişinde bir eylemi olmuştu muhalefetin.

“Hoş olmadı tabi. Bu Meclis’te 14 siyasi parti var. Çok sesliliğin olduğu bir dönem. Tam bakan girerken orada konuşamazsın diye engel çıkarmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. İsteyen milletvekili adece komisyon üyesi olması gerekmez, bakana istediği soruyu sorabilir. Konun muhatabı olan oraya fikir vermek gerektiğinde hesap vermek için gelen bakana sen giremezsin demek hoş olmadı. Daha sonra ilgili arkadaşlar da bu görüntülerden rahatsızlık duydukları ifade ettiler.”

YENİ ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

-Sizin özellikle öncelediğiniz başlıklardan biri Yeni Anayasa. Hatta bunun için bir görüşme trafiği de yürüttünüz. Devamı gelecek mi? Sizce bu meclis yeni anayasayı yapabilir mi?

“Bu Meclis yeni anayasayı yapma yetkisine, gücüne ve kabiliyetine sahiptir. İlk tur görümede partilerin tamamına yakını bu görümelere katıldılar. Eleştirisi olan arkadaşlar dile getirdiler. 28. dönem parlamentosunun üzerinde çok büyük bir sorumluluk var. Bunun yapılmaması için hiç bir neden yoktur. Sadece siyasi partilerin konuşarak yapabileceği birşey değil bu tabi. Herkesin konuşacağı bir süreci yönetmemiz lazım. Şu bütçe görüşmeleri bittikten sonra devam ederiz diye ümit ediyorum kaldığımız yerden.”

KILIÇLI YEMİN SORUŞTURMASI

-Teğmenlerin kılıçlı yemini sonrası başlatılan disiplin soruşturması gündemde. Nasıl bir karar çıkacak merak ediliyor. Sizin bu olay üzerinden yapılan tartışmalara yaklaşımınız nedir?

“Bende o törende başından sona vardım. O toplantının başından itibaren Atatürk’ün adı geçtiğinde hem o çocukların aileleri hem devlet erkanı alkışladılar. Ama biz hemen oradna çıktıktan sonra başka bir alternatif tören düzenlenmiş olması, birinci olan kızımız ödülünü Cumhurbaşkanımızın elinden aldı. Hemen devlet erkanı çıkar çıkmaz birden başka bir törenin ortaya konulması başlı başına bir disiplinsizliktir. Yani bu söylenen sözlerle alakalı değildir. Hele hele askerlik mesleğinin herhangi bir disiplinsizliği, özellikle bu törenlerde emir komuta disipliniyle düzenleniyor. Ortada görülen o da resmi töreni beğenmeyip alternatif olarak icra edilen bir mezuniyet töreni vardır.”

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI

“İnsanın kanı donuyor. Suçun çok üstünde bir katliam gibi bu. Üç kuruş fazla kazanacağız diye bebekleri ölüme göndermek ve mesleklerinin bir parçası gibi yapmak bir insanlık suçudur. Bu yenidoğan çetesiyle ilgili kimin en ufak bulaşıklığı varsa hepsinin burnundan fitil fitil getirilmelidir. Maalesef zaman zaman medya bunu da magazinleştiriyor. Bununla ilgili Meclisimiz bir komisyon kurdu. 28. dönemde 6 komisyon kuruldu. Özellikle Narin cinayetinden sonra kuruldu. Bir diğeri kadına karşı şiddetle ilgili, bir diğeri yenidoğan çetesiyle ilgili.

NETANYAHU’NUN TUTUKLANMA KARARI

– Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve Eski Savunma Bakanı Gallant hakkındaki tutuklama kararını nasıl yorumluyorsunuz?

“1948’den beri İsrail dokunulmaz bir ülkedir algısı vardı. Çok kuvvetli bir siyonist lobinin hakimiyeti İsrail ne yaparsa yapsın kimsenin dokunamadığı uluslararası bir sistem vardı. Güney Afrika’nın başvurusuyla İsrail uluslararası mahkemelere çıktı. Bu çok zoruna gitti İsrail’in. Bir ara kararla yaptıkları suçlardan vazgeçmeleri, acil insani yardımlar başta olmak üzere bir karar verildi. Bu ilkti. Tutuklama kararının arkasında temek gerekçe açlığı bir baskı aracı olarak kullanmak. Hastanelerin bombalanması, insanların aç kalması için insanlık suçlarının işlemlesi açıkça ortaya konmuş. Bu yakalam kararı olağanüstü önemli bir şeydir. Bu karar İsrail’e ikinci kez dokunulduğunu gösteriyor. Bundan sonraki süreç Netanyahu ve çetesi için daha zor günlerin habercisi olan bir süreçtir.”

GAZZE’DE ATEŞKES OLUR MU?

– İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkes sonrası gözler Gazze’ye döndü. ABD başkanı Biden’ın Gazze’de ateşkes için Türkiye, Mısır ve Katarla çalışabiliriz açıklaması olmuştu. Gazze için bir ateşkes umudu görüyor musunuz?

“Gazze’ye girerken bir haftaya siler süpürürüz diye düşünüyorlardı herhalde. Ama olmuyor, insanlar direniyor. Sivil halkı kastediyorum. Bütün ailesini, malını, mülkünü kaybediyor ama bombaların altında direnmeye devam ediyor.

İki devletli çözümden başka çözüm şansı kalmamıştır. İki, 1967 sınırlarında egemen toprak bütünlüğü sağlanmış bir Filistin inşa edilmelidir.”

ABD’DE TRUMP DÖNEMİ

“Türk-Amerikan ilişkileri hep inişli çıkışlıdır. Hiçbir zaman sabit çizgide devam etmedi. Kabine üyelerine bakarsak bölge için sıkıntılı sürecin olacağını gösteriyor. Türkiye’nin en temel meselesi terör örgütlerinin ABD’nin destek vermemesi bizim en temel beklentimizdir. PKK, PYD, YPG bir diğeri hala Amerika tarafında korunan ve kollanan FETÖ’ye desteğin kaldırılmasıdır.”