Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) iş birliğinde yürütülen çalışma sonucu, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerini azaltacak yöntem geliştirildi.
MAKÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet Emen ve ÇAKÜ Kimya Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Esra Demirdöğen öncülüğünde TÜBİTAK ve YÖK destekli proje kapsamında yürütülen çalışma sonucu, tedavi sırasında kullanılan kanser ilaçlarının hedef organa taşınarak kontrolünün sağlanmasıyla yan etkilerinin azaltılmasında başarı sağlandı.
Tamamen yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirilen çalışmanın başka ilaçlara da uygulanabilmesi hedefleniyor.
Prof. Dr. Mehmet Emen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser tedavisinde cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi gibi farklı yöntemler kullanıldığını söyledi.
Kanser ilaçlarının geliştirilmesinin çok uzun ve maliyetli bir süreç gerektirdiğine işaret eden Emen, “Bunlar, özellikle suda az çözünebilen ilaçlardır. Suda az çözündüğü ve hedef organa gitmediği düşünüldüğü için bunların nitelikli nano gözenekli, yani hücreye yönelik taşınımının yapılması, ilacın etkin şekilde salınmasında yeni sistemlerin geliştirilmesi gerekmekteydi.” ifadesini kullandı.
Bu amaçlarla çalışma yaptıklarını aktaran Emen, az çözünen bu ilaçların kontrollü salınımla daha az miktarda vücuda verilmesi, böylece yan etkisinin azaltılması, aynı zamanda maliyetinin düşürülmesini hedeflediklerini anlattı.
Geliştirilen nano taşıyıcı sistemlerin farklı renklenmelere ve ışımalara sebep olan bazı bileşiklerin modifiye edildiğini dile getiren Emen, şunları kaydetti:
“Sadece bir taşıyıcı değil, aynı zamanda ışık altında renklenme yaparak ilacın hangi bölgeye gittiğini, hedef organa ulaşıp ulaşmadığını gözleyebileceğimiz bir sistem geliştirdik. Kendi tasarımımız olan, özellikle yeşil teknoloji kullandığımız süper kritik karbondioksit sistemiyle ilaçlar, taşıyıcılar içine yerleştirildi. Bu şekilde yaptığınızda kimyasal kullanmadığınız için çözücüden gelecek toksit etkiyi de ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Bu sayede ilaçların tedavi etkinliği artmış olacak. Hem maliyeti düşüren ilacın salınımını izleyebileceğiniz hem de yan etkilerini azaltacağını düşündüğümüz bir taşıyıcı sistemi kendi imkanlarımızla geliştirmiş olduk.”
Emen, geliştirdikleri sistemin patentini almak için girişimde bulunacaklarını ifade etti.
“Amacımız, tedavinin hiç yan etki olmayacak şekilde gerçekleşmesi”
Demirdöğen de vaka sayısında her yıl yüzde 10 civarında artış olmasının kanseri hedef seçmelerinde etkili olduğunu anlattı.
Kanseri hedef seçmelerindeki bir diğer etkenin konvansiyonel kemoterapinin belirli bir başarı göstermesine karşın kemoterapi yüzünden hastalığın aşılamaması olması olduğunu belirten Demirdöğen, şunları söyledi:
“Bunun için etkin tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, dünya genelinde öncelikli önem arz etmekte. Geliştirdiğimiz platformların istenilen bu tedavi yöntemine yanıt vereceği umut edilmektedir. Bu çalışmamızda, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumunun onayladığı ilaçları kullandık. Bunların salınımı üzerinden yola çıktık. Esas amacımız, tedavinin daha etkin, daha verimli ve daha az, hatta mümkünse hiç yan etki olmayacak şekilde gerçekleşmesini sağlamak.”
Demirdöğen, çalışmanın ülke ekonomisi, Türkiye’nin 2023 hedefleri ile dünya geneline fayda sağlayacağını düşündüklerini sözlerine ekledi.