Yazarın dediği gibi mutluluk temel olarak hayatımızda ihtiyacımız olanı elde etmek ve problemlerimizi çözmek becerisinden ileri gelir.
Öyleyse mutlu olmak istiyoruz çünkü bu, kendimizi gerçekleştirme kişisel tatmin anlamına geliyor. Herkes kendi mutluluğuna farklı bir şekilde ulaşır ama Jameson kendi kitabında mutlu insanların tarih boyunca ortaya koyduğu bir kaç kuralı öğretiyor bize.
Mutlu insanlar:
Onay beklemeksizin sosyalleşin. Mutlu olmak için bütün olmaları gerektiğini bilirler. Başkalarının istediği gibi olamazlar yoksa onlara güç vererek yaşamlarının başka insanların düşüncelerine göre yönlendirilmesine neden olurlar. Sahte bir imaj edinmezler ve herkesi memnun edemeyeceklerini de bilirler.
Kendilerini severler. Mutlu insanlar kendilerine iyi bakar, sürprizler yapar ve kendilerini güçlendirirler. Mağdur rolünü oynamazlar, kendilerine hakaret etmez ya da reddetmezler. Potansiyellerini bilirler ve ellerinden geleni başarmak için uğraşırlar.
Kendi durumlarını kabul eder ve istedikleri şeyin peşinden giderler. Bu insanlar rahatlık ve kabul arasında ayrım yapar. Değişime inanırlar ve vazgeçmeden öne mücadele ederler. Ayrıca sürekli olarak kendilerini geliştirirler, hayatı takdir eder ve ellerinden geldiğince ondan yararlanırlar.
Şu anla bağlantı kurarlar. Mutlu insanların en temel özelliklerinden biri budur. Geçmiş ve geleceği unutrak şu anda yaşamaya gayret ederler. Bunun için her gün meditasyona bir kaç dakika ayırır ve yaptıkları şeye düşüncelerini odaklarlar.
Onları korkutan şeylerden kaçmaz ve istedikleri şeyin peşinden giderler. Korkularını aşmak için zorluklardan fırsat şeklinde faydalanırlar. Onları neyin panik ettirdiğini bilir ve bununla yüzleşmek için eyleme geçerler. Bu insanların da tıpkı bizim gibi korktukları şeyler vardır ama korkuları onları durdurmaz ve bu korkuları birer motivasyon kaynağı olarak kullanırlar.
Etraflarındaki her şeyden bir şey öğrenirler. Başarısızlığı tanır ve başarıya ulaşana dek her defasında daha iyi başarısız olurlar. Öğrenmek için eyleme geçmek ve yeniden güç ve güven kazanmaları gerektiğini bilirler.
Doğru düzgün dinlenirler. Her gece 6 ila 8 saat uyur ve her gün 2 saat kadar zorunluluklarından kendilerini koparırlar. Teknoloji vs. olmadan dinlenirler.
Dengeli beslenirler ve egzersiz yaparlar. Bedenleriyle bağlantılarını sağlıkları için iletişimin temel bir kanalı olarak görürler. Bu yüzden bedenlerine dikkat eder ve iyi bakarlar.
Duruşlarına dikkat eder ve doğru nefes alıp verirler. Birçok insan belli duruş şekillerinin kişinin eylemlerini ve iletişim şeklini sınırladığını gözlemlemiştir. Son olarak, nefes alıp vermenin ve havanın bedenlerine nasıl girdiğinin önemini bilir ve buna dikkat ederler.