Olay Gazetesi Bursa

Mudanya Üniversitesi’nin ‘duvarları’ olmayacak

 Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, “Duvarlarımız olmayacak, herkesin ulaşabileceği, sıradışı bir üniversite olacağız. Özgür düşünen, hakka hukuka riayet edecek dünya standartlarında öğrenci yetiştireceğiz” dedi.

Bursa’nın  önemli bir açığı olan  üniversite ihtiyacı için Bursa Eğitim ve Kültür Vakfı kolları sıvadı ve Çağrışan bölgesinde Cumhurbaşkanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) onayının ardından Mudanya Üniversitesi resmen açıldı. ‘Çağdaş, uygar ve özgür’ kelimeleriyle üniversitenin felsefesini açıklayan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, ‘Yetiştirdiğimiz öğrenciler dünyaya yön verecek’ diyerek iddiasını ortaya koyuyor. Üniversiteli işsiz sorununu çözecek, bilim dünyasına önemli katkılar sunacak ve en önemlisi ‘duvarları olmayacak’, insanla iç içe olacak  Mudanya Üniversitesi’nin ortaya çıkış öyküsünü, geldiği noktayı ve hedeflerini Gıyasettin Bingöl ile konuştuk…

 Sizin mütevelli Heyeti Başkanlığınızla Bursa Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Bursa’ya Mudanya Üniversitesi  kazandırılıyor. Açılacak olan bu üniversite ile şehrin önemli bir ihtiyacını giderdiğinizi düşünüyor musunuz?

Biz şehre bir vakıf ama aynı zamanda kamu üniversitesi kazandırıyoruz. Bursa, Türkiye’nin dördüncü büyük kenti ama ne yazık ki bugüne kadar herhangi bir vakıf üniversitesi kurulmadı. Bursa’da şimdiye kadar vakıf üniversitesinin olmaması büyük bir eksiklikti. Şu anda biz Bursa’da bir ilki gerçekleştiriyoruz. Yeni eğitim-öğretim döneminde öğrencilerimizi almaya başlayacağız. Bu bizim için bir onur, Bursa için ise büyük bir şans.

Bursa’nın dinamiklerinden, bilim insanlarından ya da vatandaşlardan üniversite için nasıl tepkiler geldi?

Çok güzel tepkiler aldık. Bursa’nın tüm dinamikleri bu işi çok olumlu karşıladı ve hep yanımızda olduklarını söylediler. Biz üniversiteyi kurarken zaten kamuoyu, bilim insanları ve dinamiklerle hep istişarede bulunduk. Üniversitelerin önemli hocalarıyla bu yolda ilerledik, hep eğitim ve bilim için ne yapabilirizi konuştuk. Bursa ölçeğinde bir üniversite ama Türkiye ölçeğinde de pek çok bilim insanıyla, vakıf üniversiteleriyle görüştük. Yani Bursa’da bir vakıf üniversitesi açılması tüm kesimden herkesi çok heyecanladırdı ve mutlu etti.

Siz hali hazırda hep eğitimin içindeydiniz. Ancak üniversite açma fikri nereden doğdu, bunu yapmaya sizi yönlendiren ne oldu?

Sınav Eğitim Kurumları’nda anaokulundan, lise kademesine kadar çok güçlüyüz. Her yıl binlerce mezun veriyoruz. Bu mezunlarımızın da gideceği bir üniversite olması lazımdı ve velilerimizin de bu yönde çok ciddi beklentisi vardı. Tabi diğer taraftan her eğitimcinin en büyük hayali, bir üniversite kurmaktır. Bu benim de hayalimdi. 2004 yılından beri bunun üzerinde düşünüyorum. Yaklaşık 20 yıldır bir üniversitenin hazırlığını görmek için çalıştım, dünyayı dolaştım. Üniversiteleri gezdim, bu işle ilgilenen insanlarla görüştüm. Ve bu fikir bende gitgide olgunlaştı. Sonuçta bu üniversiteyi kurmak da farz oldu. Hayalimi gerçekleştirdim ve çok mutluyum. Çünkü bu benim son projem. Mutluluğumu pekiştirmek için ise şu an yapmamız gereken şey iyi bir üniversite ile güzel işler yapmak.

Bu üniversitede hangi bölümler yer alacak? Bursa’da bulunmayan bir bölümü Mudanya Üniversitesi bünyesinde görecek miyiz?

Bize siyaseten çok destek olan TBMM İnceleme Komisyonu Başkanı ve Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ile YÖK Başkanını ziyaret ettik,  istişarede bulunduk. YÖK Başkanı, Bursa’da çok geniş spektrumlü bir üniversite açılmasını, bütün mühendislik bölümlerinin olmasını istedi. Biz de Mühendislik-Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ni kurduk. Bunun yanında iktisat, işletme, fen-edebiyat gibi sosyal içerikli bütün fakülteleri birleştirip, Sanat ve Sosyal  Bilimleri Fakültesi’ni kurduk. Ve sağlıkla ilgili her alanın olduğu Sağlık Bilimleri Fakültesi’ni de bünyemize kazandırdık. Yani Mudanya Üniversitesi ihtisaslaşmış bir üniversiteden ziyade ihtiyaçları gideren bir üniversite şeklinde kuruldu . Bunun yanında Meslek Yüksek Okulumuz da olacak. Bunu çok önemsiyoruz. Çünkü Bursa Uludağ Üniversitesi’nin meslek yüksek okullarının doluluk oranı yüzde 96.  Bu da Bursa sanayisine ciddi anlamda ara eleman yetiştirmek gerektiğini gösteriyor.

Bursa’da lisansüstü eğitimde de ciddi bir açık söz konusu. Bu noktada bir eğitiminiz olacak mı?

Evet, lisansüstü enstitüsü açmak istiyoruz. Çünkü Bursa’da çok büyük talep var. Önceden İstanbul’daki üniversiteler Bursa’da büro açıp, yüksek lisans eğitimi verebiliyorlardı. Ancak son YÖK kanuna göre bunu yapamıyorlar. Bunu yapabilecek tek bir yer var artık o da Mudanya Üniversitesi… Öğrenciler lisansüstü eğitimlerini bünyemizde yapacaklar. Bu da Bursa ve üniversitemiz için büyük bir şans.

Uygulama birimleri çok önemli üniversitelerde… Öğrencinin sudan çıkmış balığa dönmemesi sektörde tutunabilmesi için uygulamalı eğitim oldukça önem arz ediyor. Uygulamalı eğitimleriniz olacak mı?

Üniversite bünyemizde birçok laboratuvarımız bulunuyor. Bununla beraber tasarım bölümlerimiz için atölyeler açmak istiyoruz. Diğer yandan sanayiyle iç içe çalışacağız. Hedefimiz, öğrencileri 1 yıl okulda tutup 3 yıl boyunca da uygulamalı eğitime tabi tutmak. Yani öğrenci burada dersini görecek ayrıca sanayiyle çalışacak ve ileride de o fabrikanın çalışanı olacak. Buna yönelik protokoller imzalamaya başladık. Öğrencilere iş garantisi vereceğiz. Mudanya Üniversitesi’ne gelen bir öğrenci ‘işim garanti işsiz kalmayacağım’ diyebilecek. Biz daha öğrenci okurken önüne iş seçeneği sunacağız.

Yani üniversiteli işsiz sorununu mu çözeceksiniz?

İşsizlik konusuna çok farklı bakıyorum.  İşsizlikten ziyade Türkiye’de ciddi bir plansızlık var. Örneğin; İngilizce öğretmeni lazım ama almanca öğretmeni yetiştiriliyor. Her tarafta coğrafya, tarih mezunu var ama bu ülkeye sınıf öğretmeni lazım. Bunun değişmesi gerekiyor. Planlama yapılırsa işsizlik minimuma iner. İşte üniversitenin de önemi burada ortaya çıkıyor. Biz araştırarak, geliştirerek, piyasanın ihtiyacına göre nokta atışı yapıyoruz. Örneğin; eğitim fakültemiz yok ama İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü açacağız ve pedagojik formasyon vereceğiz. Çünkü İngilizce öğretmeni ihtiyacı var. Yani planlama doğru yapılırsa her gencin kendine göre bulabileceği bir nokta vardır.

Kurucu rektörünüz de Prof. Dr. Burak Küntay olacak… Kendisi alanında isim yapmış bir akademisyen. Kadronuz Küntay liderliğinde nasıl şekillenecek?

Akademik kadroyla ilgili Bursa’da sıkıtımız yok çünkü ciddi anlamda talep söz konusu. Üniversitemize müracaat eden hocalarımızı değerlendiriyoruz ve iyi bir kadro kuracağız. Çünkü biz yeni yürüyen bir üniversiteyiz ve çok güçlü çıkmak zorundayız. Bunun için çok çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız’ın  tensibiyle 10 gündür kurulmuş yeni bir üniversiteyiz. Madem ki devletimiz kısa sürede üniversitesini resmileştirdi hem devletimize hem bilim dünyasına layık olacak bir ekip ve sistem kuracağız.

Kuracağınız kadro ile akademik ya da bilimsel alanlarda öncülük yapacağınızı düşünüyor musunuz?

Evet, bunun için biz aynı zamanda bir araştırma merkezi olacağız. Yurdışı ve yurt içinde önemli bağlantılarımız olacak. Şu anda İngiltere 13 üniversite ile bağlantılarımızı yapmış durumdayız. New York’da temsilci olarak düşündüğümüz ciddi konumda olan insanlar var. Bunu çok iyi bir noktaya taşıyacağız. Üniversitemiz, araştırma, uygulama ve ufuk gösterme yeri olacak.

Günümüzde ne yazık ki bazı üniversitelerde nitelik sorunu olduğunu görüyoruz. Siz bunu nasıl okuyorsunuz?

Türkiye’de dünya çapında kendini ispatlamış çok iyi üniversiteler var. Diğer üniversiteler de çok ciddi mücadele içerisinde. Ancak sıkıntılı olan yerler de var. Üniversitede yaşanan sıkıntıların yüzde 90’ını bilen birisiyim. Üniversiteyi ezbere kurmadım. Onun için bizim hocalarımız özgürce konuşabilecek, bilim üretecek, çocuklarla da bu entegrasyonu sağlayacak. Biz buna öncülük edeceğiz. Ülkemize, gelecek kuşaklara faydalı olabilmek için ne yapabileceğimizi hocalarımızla sürekli istişare edeceğiz.

“Niceliğe değil niteliğe önem vereceğiz. Az öğrenci alıp iyi bir eğitim sağlayacağız. Üniveriste bünyesinde tercih edilen nitelikli bölümleri açacağız.”

‘DUVARLARIMIZ OLMAYACAK’

Mudanya Üniversitesi’nin bazı bölümlerinin şehrin tarihi noktalarında da yer alacağını biliyoruz. Nedir bu plan neden özellikle tarihi noktalar tercihiniz, orada bulunacak bölümle mi alakalı? 

Boston’daki Harvard’daki üniversitelere bakın hiçbirinin etrafında bir istinat duvarı yok. İnsanlarla iç içe… Bunun dünyada çok güzel örnekler mevcut. Biz de Bursa’da insanların kendilerini çok rahat ifade edebileceği, bilimle içli dışlı olunabileceği bölgeler oluşturmak istiyoruz. Yani biz herkesin ulaşabileceği bir üniversite olacağız, duvarlarımız olmayacak. Vatandaş gelip üniversitemizi gezebilecek, çocukları bilim yuvasına özendireceğiz. Aynı zamanda tarihi yerlerde açacağımız bölümlerle ecdadımızın mirasını da gençliğe tanıtmış olacağız.

‘DÜNYAYA YÖN VERECEĞİZ’

Sizi tercih edecek olan öğrenciler nasıl bir üniversite ile karşılaşacak? 

Mudanya Üniversitesi bir kere klikleşmiş bir eğitim yuvası olmayacak. Yabancı dil öncelikli bir üniversite olacak. Çağdaş, uygar bir anlayışla, yeniliklere ve bilime açık olacağız. Mudanya Üniversitesi biraz sıra dışı da olacak. Düşünen, ama özgür düşünen, hakka hukuka riayet edecek ve  dünya standartlarında insan yetiştirecek. Ülkemize faydalı, geleceğimizi dizayn edebilen, kuşak çatışması yaşamayacak gençler yetiştirmek istiyoruz. Eski ve yeni kuşak arasındaki makas ciddi anlamda açıldı ve birbirlerini anlamayacak konuma geldiler. Yeni kuşaklara , yeni dünya düzenine göre dizaynımız olacak. Dünyaya biraz da biz yön vereceğiz ve yön verecek insanlar yetiştireceğiz. Çünkü üniversite mantalitesi budur, üniversiteler bir dünya kurumdur.