CHP Antalya Milletvekili ve Antalya Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Mustafa Akaydın, Sayıştay tarafından kendisine 10 milyon liralık tazminat cezası verilmesi ile ilgili olarak, “Şu anda Sayıştay heyeti tarafından yapılmış bir kesin karar yoktur. Olduğu takdirde onun da gereği yapılacaktır. Çünkü belediyenin ödemesi gereken borçlar bunlar” dedi. Sayıştay’ın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki çalışmalarıyla kamu zararı oluşturduğu gerekçesiyle CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın’ın yaklaşık 10 milyon lira tazminat ödemesine karar verdiği haberi birkaç gün önce yayınlanmıştı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 100. Yıl Spor Kompleksi ve A-Kent toplu taşıma ücretlendirme sisteminde yüklenici firmaya kesilen gecikme cezası tahakkuk ettirilmediği, yüzde 2’lik pay alınmadığı ve sisteme ilişkin yargı kararı uygulanmadığı iddiasıyla başlatılan incelemede Akaydın, kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle tazminat cezasına çarptırıldığı kaydedilmişti. CHP Antalya il örgütünün bayramlaşma töreninde konu ile ilgili gazetecilere açıklamada bulunan Mustafa Akaydın, Sayıştay’ın kesinleşmiş bir kararı olmadığını belirterek, birilerinin değerlendirme yapıp itibarsızlaştırmak için bu haberi pompaladığını söyledi. “KESİN KARAR YOKTUR” Bu haberi çıkaran kişinin kim olduğunu bildiğini kaydeden Akaydın, “Dolayısıyla şu anda Sayıştay heyeti tarafından yapılmış bir kesin karar yoktur. Olduğu takdirde onunda gereği yapılacaktır. Çünkü belediyenin ödemesi gereken borçlar bunlar. Eğer kamu zararı varsa ödemesi gereken borçlardır. Yoksa da yapacak bir şey yok. Durum budur. 100. Yıl davası ile ilgili. Plansız hale gelince mahkeme kararıyla nakit para ödemiş olan müteahhit alacaklarını mahkeme kararına dayalı ödemişiz. Onu kamu zararı olarak çıkarıyor. İcra ile almış. Biz ödememişiz. Belediye meclisi Danıştay kararının üzerine çıkamaz. Burada bir siyaset var. İkincisi A-Kentle ilgilidir. Burada hukuksuzluk yok ama açılan davalar var. Bu paraları ödeyin diye. Davalar bitmeden seçim oldu. Tahsilat yapılması gerekiyorsa belediyenin tahsil etmesi gerekiyor. Olay bundan ibaret” diye konuştu. “VERİLEMEYECEK HESABIM YOK” Zırha bürünme gibi bir durumunun söz konusu olmadığını ifade eden Akaydın, “Zırha bürünme gibi bir durum bu tür davalarda hiçbir zaman olmaz. Sayıştay sorgusudur bu. Burada yargılama yok, Sayıştay sorgusu var. Benim zırha büründüğüm falan yok. Zırha bürünsem böyle bir şey dolanmaz ortalarda. Her şeyim hesabım açık. Çok övündüğüm bir şey var. Siyasete atıldığımdan beri maddi kaynakları rezervleri eriyen bir belediye başkanıyım. Yükselen bir adam değilim. Verilemeyecek hiçbir hesabım yok” dedi. Akaydın, koalisyon hükümeti kurulma aşaması öncesi, seçimlerden önce olduğu gibi bir itibarsızlaştırma kampanyası olduğunu savundu. “ORTADA CİDDİ BİR AYIP VAR” Akaydın, yapılanların etik dışı bir davranış olduğunu savunarak, “Benim, avukatlarımın haberi yok. Sayıştay’ı inceledik böyle bir kararı var mı? Yok. Ama ya el altından bir haber aldılar, bunu kullanıyorlar. O zaman Sayıştay 6. Daire adına bir ayıp var. Gereğini yaparım o zaman. Hiç kimse hukukun son aşamaya geldiğini düşünmesin. Kendileri uyduruk bir haber çıkarıyorlar,bunun içinde devletin ajansını kullanıyorlar. İlk haber devletin ajansından geliyor, bu habere doğru mudur, değil midir diye bakılmaz mı? Doğru değil. Yok böyle bir karar. Karşınızdayım. Kararın ilk duyurulacak olması gereken kişi benim. Ortada çok ciddi bir ayıp var” dedi.