1 Kasım tarihinde yapılacak erken seçimde partisinin yeniden aday göstermediği MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, kendisine yönelik ‘paralelci’ yakıştırmalarını eleştirerek sadece daha fazla demokrasi ve insan hakları için uğraştığını söyledi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’den 7 Haziran seçimlerinde Manisa’da ikinci sıradan milletvekili seçilen Manisa Barosu eski başkanı Zeynel Balkız 1 Kasım erken seçimlerinde MHP’nin Manisa’daki 9 kişilik milletvekili aday listesinde yer bulamamasını değerlendirdi. Balkız, yapılanı etik bulmadığını ancak partisini desteklemeye devam edeceğini belirtti. Balkız, avukatlık ofisinde düzenlediği basın toplantısında MHP’den nasıl milletvekili olduğunu ve yeniden aday gösterilmeyişini şöyle değerlendirdi: “1 Kasım’a kadar Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekiliyim. Dolayısıyla 1 Kasım’daki oyum bu işin namusu gereği yine MHP olacaktır. Elbette aday tespitlerinde halka sorulmayan millete gidilmeyen durumlarda, adayların belirlenmesi, liderlerin iki dudağı arasındadır. Bu bakımdan nasıl 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilişimi değerlendirmişsem, 1 Kasım seçimlerinde de aday gösterilmeyişimi bu sistemin gereği olarak saygıyla karşılıyorum. Ben dava adamıyım ve halkıyla bütünleşmiş birisiyim.” Kendisi yerine ikinci sıradan aday gösterilen Osman Oktay’ı adaylık konusunda kendisinin ikna ettiğini anlatan Balkız, “İkinci sırada aday gösterilen Sayın Osman Oktay gönülsüz idi. Aday olması için ben ikna ettim ve şunu söyledim Salihli ve Akhisar ilk 3 içerisinde olmalıdır, denge bu şekilde sağlanır bunu yapmalısınız dedim. Ben bu parti içerisinde adaylık mücadelesi vermiş biri değilim. Çağrılan ve bir makamdan istifa ettirilerek davet edilen bir kişinin 3 ay sonra yüzüne hiçbir şey söylemeden aday yapılmamasını etik bulmam ve siyasi anlayış içerisine de sığdıramam. Şimdi Türk milliyetçilerine soruyorum; ‘İki dönem zor şartlar altında kazandığımız Manisa Barosu Başkanlık mücadelesini beni istifa ettirdikten sonra 95 oy fark ile tekrar sosyal demokratlara kaptırmanın mesuliyeti kimindir? Bunun hesabını kim verecektir? Bu hangi milliyetçilik anlayışı ile uyum göstermektedir?” BALIK AKVARYUMDA BÜYÜMEZ Balkız, konuşmasının devamında, “Milliyetçi Hareket Partisi Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanım’ diyor. Biz de bunu söyledik MHP bünyesi içindeki çalışmalarda bizde bunu ifade ettik. Düşünce yapısı bu kadar geniş bir siyasal geleneğin ve anlayışın, en yüksek seviye olarak yüzde 17 bandında takılıp kalmasının manası nedir? Şunu ifade etmek durumundayım. Balık akvaryumda büyümez, balıklar denizde büyür ve büyük balıklar okyanuslarda yaşar” dedi. ELEŞTİRİLERE CEVAP VERMEDİM Kendisi hakkında yapılan çok sayıda çirkin ve hakaret içeren eleştirilere hiçbir zaman cevap vermediğine değinen Balkız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parti tabanından şahsıma ve arkadaşlarıma yöneltilen eleştirilere ve tanımlamalara, bu cırtlak seslere cevap vermedim.” Balkız’a, “MHP’den yeniden aday gösterilmeyişinin bazı kesimler tarafından ‘Paralel yapıya destek verdiği’ gerekçesini gösterdiği” hatırlatıldı. Balkız da şu cevabı verdi: “Ben bir insan hakları savunucusuyum. Soma davasında kaç defa televizyona çıkmışım, her iki bakanı, hükümeti, başbakanı kaç defa eleştirmişim, paralel davaları olarak nitelendirilen olaylarla ilgili olarak da kaç defa televizyon programı yapmışım. Ben zülme karşıyım, adaletsizliğe karşıyım. Eğer bugün paralel dediğiniz kişiler haksızlığa uğruyorsa ve hukuksuz bir şekilde hareket ediliyorsa bunlara karşı bunları savunmak, paralelci olmak demek değildir.”