Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmak amacıyla ‘altın tahvili’ ve ‘altına dayalı kira sertifikası’ olmak üzere iki yeni güvenli yatırım aracını finansal sisteme katacaklarını açıkladı.
Şimşek, yaptığı açıklamada, Türkiye’de altının güvenli liman olarak değerlendirildiğini ve geleneksel bir yatırım aracı olarak görüldüğünü söyledi. Türkiye’de yastık altı altın miktarının en az 2 bin 200 ton ve yaklaşık 100 milyar dolar değerinde olduğunun tahmin edildiğini belirten Şimşek, bunların ekonomiye kazandırılması için çeşitli adımlar atıldığını kaydetti.
Merkez Bankasının bankaların Türk lirası üzerinden ayırdığı zorunlu karşılıkların bir kısmını altın olarak tutulmasının önünü açtığını hatırlatan Şimşek, söz konusu düzenleme ve bankaların altın hesap uygulamalarıyla bir miktar yastık altı altının ekonomiye kazandırıldığını ancak bunun istenilen seviyede olmadığını vurguladı.
Hazine Müsteşarlığının yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için yeni bir çalışma yaptığına işaret eden Şimşek, bu kapsamda ‘altın tahvili’ ve ‘altına dayalı kira sertifikası’ olmak üzere iki yeni ve güvenli yatırım enstrümanını finansal sisteme katacaklarını anlattı.
Şimşek, finansal sistemin derinlik kazanmasını sağlayacak bu önemli adımla tasarrufların artırılmasını, ekonomiye ivme kazandırılmasını ve vatandaşların atıl duran altınlardan ilave getiri sağlamasını amaçladıklarını dile getirdi.
ENGEL TEŞKİL EDİYORDU
Türkiye’de önemli miktarda altının yastık altında atıl tutulduğuna dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: ”Bunun arkasında çeşitli psikolojik sebepler olmakla birlikte yatırım araçlarının sınırlı olması da bu altınların ekonomiye kazandırılmasında bir engel teşkil ediyordu. Hazine, yapacağı bu yeni çalışmayla vatandaşlarımıza iki yeni yatırım enstrümanını sunmuş olacak. Normalde devlet tahviline yatırım yapan yatırımcıya, ana para karşılığında ara dönemde bir getiri sunulmaktadır. Altın tahvilinde de yatırımcıdan toplanacak altın karşılığında ara dönemde yatırımcıya belli bir oranda getiri Türk lirası olarak ödenecektir ve söz konusu getiri altın fiyatlarına endeksli olacaktır. Böylelikle vatandaşımız hem altın fiyatındaki değişimden yararlanacak hem de Hazinenin sunmuş olduğu getiriyi alacak.”
ALTINA DAYALI KİRA SERTİFİKASI
Hazinenin faiz hassasiyeti olan yatırımcılar için 2012 yılından itibaren kira sertifikası ihracına başladığını hatırlatan Şimşek, hem yurtiçi hem de yurtdışı yatırımcılar nezdinde kabul gören bu modeli faize duyarlı vatandaşların yastık altı altınlarını değerlendirebilmeleri için geliştirdiklerini belirtti.
Altına dayalı kira sertifikasının da ihraç edileceğine vurgu yapan Şimşek, bu sertifikalarda aynı yapının korunacağını söyledi. Mehmet Şimşek, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikalarının ihracına ilişkin, ”Vatandaş yastık altındaki 22 ve 24 ayar altınlarını, örneğin 22 ayar bileziklerini, Darphane altınlarını, gram altınlarını bir haftalık talep toplama süresi içerisinde Hazinenin belirleyeceği aracı bankaya getirecek. Burada Hazinenin belirleyeceği kriterler çerçevesinde vatandaşların altınları alınacak ve bankada ilk etapta vatandaş adına vadesiz hesap açılacak. Toplanan altınlar, külçe altına çevrilecek ve bu sürecin sonunda bankada açılacak yatırım hesaplarına vatandaşın isteği doğrultusunda altın tahvili veya altına dayalı kira sertifikası aktarılacak” dedi.
DÜNYADA BİR İLK OLACAK
Yatırımcının istemesi halinde vade sonunda altını fiziken geri alabilmesinin önemli olduğunu ifade eden Şimşek, Hazinenin bu yönde de çalışmalar yaptığını kaydetti.
Söz konusu sitemde vatandaşın vadeden önce istediğinde nakde ulaşabileceğine dikkati çeken Şimşek, ”Vatandaşımız bir düğünü olduğunda, ev ya da araba almak isteğinde, nakde ihtiyacı olduğu zaman, kuyumcuya gidip yastık altındaki altınını bozdurabiliyor. Altın tahvili veya altına dayalı kira sertifikası alanlar da nakde ihtiyacı olduğu zaman vade sonunu beklemeden istediği zaman aracı bankaya bu senetlerin istediği miktarını satarak nakde ulaşabilecek” diye konuştu.
Hindistan ve Güney Afrika’da da altına yönelik çeşitli yatırım araçları olduğuna işaret eden Şimşek, Hazinenin geliştirdiği araçların Türkiye’ye has bir yapıda olduğunun bu anlamda da dünyada bir ilk özelliği taşıdığının altını çizdi. Mehmet Şimşek, söz konusu çalışmanın kısa bir süre içinde tamamlanarak hayata geçmesini beklediklerini sözlerine ekledi.