İzmir’de karaciğer yetmezliği tanısı konan 2,5 aylık bebek, sosyal medyada yapılan çağrıya yanıt veren bir anneden alınan karaciğer dokusunun nakli ile hayata tutundu.
İzmir’de ev hanımı Tuğba Demirbaş (27) ile iş adamı Adil Demirbaş (27) çifti, 3 Nisan’da ikinci çocukları Mehmet’i kucaklarına aldı. Sağlıklı dünyaya gelen Mehmet, iki aylık olduğunda ateşlenince hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkikler sonunda Mehmet bebeğe nedeni belirlenemeyen karaciğer yetmezliği tanısı konuldu.
Kentteki özel bir hastaneye sevk edilen bebeğe, karaciğer nakli kararı alındı ancak aileden uygun donör bulunamadı. Bunun üzerine dayı Hüsamettin Alemdar, sosyal medya üzerinden gönüllü karaciğer donörüne ihtiyaçları olduğunu bildirerek, yardım çağrısında bulundu.
Balıkesir 6 Eylül Belediyesinde veteriner hekim olarak çalışan bir çocuk annesi Sinem Yurdusev (27), yardım çağrısına olumlu yanıt verdi. Yapılan testlerde uygun donör olduğu tespit edilen Yurdusev’den 22 Haziran’da gerçekleşen operasyonla alınan karaciğer dokusu Mehmet bebeğe başarıyla nakledildi.
“Ben bu çocuğu kurtarabilirim”
Mehmet bebeği hayata bağlayan Sinem Yurdusev, sosyal medyadaki yardım çağrısını ilk gördüğünde “Ben bu bebeği kurtarabilirim” dediğini aktararak, konuyu anlattığı eşinin de “hemen yola çıkalım” diyerek kendisine destek verdiğini ifade etti.
Yurdusev, “Hastaneye geldiğimizde aile şaşkınlık içindeydi, kimse inanamıyordu. Sonuçlar olumlu çıkınca bir daha sordular, ben her şeyi, risklerini bilerek geldiğimi söyledim. Hem oğluma kardeş olması hem de Mehmet’in benim hücrelerimle nakil öncesi tanışması için emzirme izni istedim, kabul ettiler. Mehmet’in nakil öncesi süt annesi oldum.” diye ekledi.
“Görünce oğlumu kurtaracağını hissetim”
Sosyal medyadaki çağrı sonrası çok arayanın olduğunu dile getiren Tuğba Demirbaş, “Kimi kan aranıyor sanmış, kimi ‘yara izi kalacak’ diye vazgeçti. Maddi çıkar peşinde olanlar da oldu. Her geçen gün umutlarımız azalırken Balıkesir’den arandık. Sahurda yola çıkacaklarını söyleyen Sinem Yurdusev, eşi ve 2 yaşındaki oğluyla geldi. Sinem Hanım’ı görür görmez, içime doğdu, oğlumu kurtaracağını hissettim. Doktorlarımız uygun bulunca nakil gerçekleşti. Nakil sürecinde eşi ve oğlu kayınvalidemlerde kaldı. Oğlu, onlara ‘dede, babaanne’ demeye başlamış. Bir aile gibi olduk. İğneden korkuyormuş ama nakil ameliyatına girdi. O çok cesur bir insan. Mehmetime, bize hayat verdi, kahramanımız oldu.”