Olay Gazetesi Bursa

Mehmet Ali İnan yazdı; İyi yaşamak

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan, bu haftaki köşesini 'İyi yaşamak' üzerine derledi...

İnan, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Sorgulanmamış hayat

yaşamaya değmez.”

Sokrates

Dünya 4,5 milyar yaşında.

Hem güneşin etrafında hem de kendi çevresinde dönüp duruyor.

Bu durum yani dünyanın daha ne kadar var olacağını bugünün bilgisi ile hesaplamak olanaksız gözüküyor.

Dünyanın yaşına bakınca biz fanilerin yeryüzünde var olma süresi ne kadar kısa.

Elbet Yaradan’ın bir bildiği vardır bu ömrü bahşederken.

Bana kalırsa elini oldukça sıkı tutmuş insan ömrü için.

Dünya üzerinde bir misafir gibiyiz.

İşte geldik gidiyoruz!..

Peki, bu kısa ömrü nasıl yaşıyoruz?

Dünyanın zengin ülkelerinin çok varlıklı kişileri ölümü geciktirmek için büyük yatırımlar yapıp, ciddi paralar harcıyorlar.

Ölmemek değilse de olabildiğince uzun yaşamak için.

Dünyadaki insan sayısının 8 milyardan fazla olduğunu düşündüğünüzde bu varlıklı kişilerin sayısı çok az.

Filozoflar ise önemli olanın uzun yaşamak değil, doğru, dolu ve anlamlı bir yaşam sürmenin değerli olduğunu söyleyerek buna uygun önerilerde bulunuyorlar.

Yazının başına aldığım Sokrates’in sözünün üzerinden 2 bin 500 yıl geçmiş. Ne var ki bugün de insanoğlu o sorgulamayı yapmıyor.

Kendini, dünyayı anlamak istemeyen, hatta buna inatla karşı duran yığınla insan var.

İşin acı yanı bu sorgulamayı yapmayanların başında politikacılar ve çok büyük servet sahipleri geliyor.

Yetersiz, ihtiraslı politikacı ve zenginlerin elbirliği ile kendi ülkelerini fakirleştirerek milyonlarca insanı karın tokluğu seviyesinde bir yaşama mahkûm etmeleri bu yüzden.

Aralık ayında asgari ücret açıklandı. 3 Ocak günü de emekli maaşlarına yapılacak zamlar. Ardından da en düşük emekli maaşlarının tabanı belirlendi.

İnsanların çok büyük beklentileri yoktu. Ancak bu kadar düşük orandaki artış, herkesin öfkesine neden oldu.

Mutlu değillerdi zaten, hepten mutsuz oldular.

Kocaman bir umutsuzluk havası çöktü toplumun üstüne.

Darbe yapan ülkemiz generallerinden biri, etrafına Yaşar Kemal için, Bunlar hep yoksulluğu yazıyor der. Bu söz üzerine Yaşar Kemal, Bir ülkede yoksulluk varsa, bir yazar da eğer yazmıyorsa o kişi değil yazar, insan bile olamaz diye karşılık verir.

Biraz da bunun için yazıyorum kendimce…

İnsanlık tarihi, daha güzel bir yaşam, adil bir toplum, adaletin herkes için eşit uygulandığı bir dünya için mücadele eden öncülerin hikâyeleri ile doludur.

Bunlardan biri de 34 yıl önce bu topraklarda yaşandı. 4 Ocak 1991’de Zonguldak’tan Ankara’ya Büyük Madenci Yürüyüşü gerçekleşti.

Yürüyüşe yalnız madenciler değil, halk, aydınlar ve gazeteciler de katıldı.

Dönemin Genel Maden-İş Sendikası Başkanı Şemsi Denizer önderlik etmişti bu yürüyüşe. Gazetecilerden İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Ali Sirmen ve başkaları da katılmıştı.

100 bin işçi adeta yolları bir nehir gibi kaplayıp Ankara’ya doğru akıyordu.

O günden sonra böyle güçlü, etkin ve toplumun her kesimini içine çeken bir eylem olmadı ne yazık ki!..

Oysa madencilerin hak arama gerekçeleri bugünün yaşam koşullarından daha ağır değildi.

Bu arada Tüm Emekliler Sendikası’na haksızlık etmek istemem.

Toplumsal muhalefete öncülük etmesi gereken ana muhalefet partisi küçük altın – dana kıyma söylemine takılıp kalmışken, tepki nasıl yapılmalı arayışını bu sendika gösterdi.

Ülkenin 43 farklı yerinde sokağa çıktı Tüm Emekliler Sendikası üyeleri.

Mahkemeler durmadan kapatıyor bu sendikayı. Ancak inatla yeniden açıyor emekliler. Sendikanın diğer işçi sendikaları gibi paraları yok. Büroları da yok. Zaten emekli oldukları için paraları da yok.

Üye sayıları 20 bini aşmış durumda…

Çabaları insanca bir yaşam sürmek…

Bir ülkenin doğru yönetilmesi, yurttaşın iyi yaşaması için bazı temel zorunluluklar var.

En başta iyi bir eğitim sisteminin olması gerekiyor.

Yoksa değil kaliteli, vasat bir üretim bile yapılamaz.

Çok güçlü bir hukuk düzeni olmaz ise ülkeyi geliştiremezsiniz. Olmazsa olmaz koşul liyakattır.

İnsanlar arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorundasınız.

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan’ın yazısının tamamı için tıklayın…