Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Bursa Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ toplantısına İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşların temsilcileri, sektör çalışanları, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı. Çarpık ve plansız yapılaşmanın önüne geçerek, şehirlerin yaşanabilir alanlara dönüştürülmesini amaçlayan kentsel dönüşüm konusu, tüm detaylarıyla masaya yatırıldı.
Deprem konusunda Türkiye’nin önde gelen bilim adamları arasında yer alan Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul ve Bursa’da deprem konusunun abartıldığını söyledi.
Ercan, “İstanbul’da bir deprem üretecek kadar gergin bir fay hattı yok. 1999 yılındaki 7,5 büyüklüğündeki depremle gerginliğini büyük oranda attı. Aynı şiddetteki bir depremin tekrar meydana gelmesi için 500 yıl geçmesi gerekiyor. Bunu daha küçük depremlerle atlatacak. İstanbul önünde 6,4, Tekirdağ önünde 7,1 depremle bunu atlatacaktır. Ama bu depremlerinde 2045 yılından önce olması benin için bir şaşırtıcı olur. 1999 yılından beri sürekli deprem duasına çıkar gibi ha bugün olacak, ha yarın olacak diye söylemler yapıldı. Ama deprem olmadı ve olmayacak da. Çünkü gergin değil. İstanbul’da 8 büyüklüğünde bir deprem olacak demenin bilimsel tabanı nedir ki? Bunun bilimsel tabanı yok. Denizin üzerinden bir göz indirip de depremin kaç olacağını söyleyemezsin. Bunun yol ve yöntemleri var. Ben bunları çok abartılı buluyorum. İnsanların toplumsal yaşamını Türkiye’nin sanayisini gezginciliğe çok büyük darbe vuruyor. Aynı söylemler Bursa için de gerçektir” dedi.
Depremin güdülediği bir kentsel dönüşüm olmaması gerektiğini ifade eden Ercan, “Kentsel dönüşüm zaten bizim çarpık yapılaşmalarımızda olması gereken bir olay. Ama şuanda deprem bahane edilerek kentin yeşil alanlarına gökdelenler dikiliyor. İş merkezleri yapılıyor. İstanbul’da 38, Bursa’da ise gökdelen sayısı 6’yı buldu. Her dikilen AVM yaklaşık 200 tane esnafın kepenk indirmesi anlamına gelmektedir. Çatak bölgesi Gürsu ve Kestel olan Bursa’nın diri kırığı Yıldırım ve Osmangazi’nin altından geçerken, Nilüfer’in ise yanından İzmir-Bursa Karayolundan geçmektedir. Bunların burada kızılca kıyamet mi kopar? Hayır. 1858 yılında olan depremin büyüklüğü bile abartıldı. Yıkıma göre değerlendirilmedi. Bursa’da olabilecek en yüksek deprem riski 6,9 şiddetini geçmez. Bursa’da deprem olabilirin bir kanıtı da yok. Bursa’da 250 yılda bir deprem oluyor. Daha 250 yıllık dönemi bile tamamlayamadı. Bırakalım insanlar rahat rahat yaşasınlar. Bursa’nın tarım alanlarını kentsel dönüşüm ve deprem bahanesiyle elden çıkmasını engellememiz gerekiyor” diye konuştu.
Osmangazi Belediyesi olarak kentsel dönüşümün içerisinde yıllardan beri olduklarını ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Kentsel dönüşümdeki tecrübemizi buraya gelen herkese aktarmaya çalıştık. İlk defa Türkiye’de kentsel dönüşüm master planı yapan bir belediye olarak bundan sonraki süreçteki çalışmaların bir birini tamamlayan tarzda olması gerekiyor. Yeni yasayla birlikte Soğanlı ve Demirkapı mahallelerine bakanlar kurulundan onay çıktı. İnşallah en kısa zamanda Soğanlı Mahallesine kazma vuracağız. Zemin artı 5 kat olarak planladığımız projede, pazar yeri, spor tesisi, okul alanları, otopark gibi tüm sosyal donatı alanları, toplam alanın yüzde 85’i. Hedefimiz, Soğanlı’dan başlayacak dönüşümün domino taşı etkisi yaparak bütün ilçeye yayılması, Osmangazi’nin tamamında dönüşümünün gerçekleşmesi. Türkiye’de ilk defa master plan hazırlayan bir belediye olarak, bundan sonra yapılacak çalışmaların, birbirini tamamlayan tarzda projeler olması gerekiyor. İlk olarak Soğanlı mahallesinden başlayacak olan bu projeyle birlikte tüm Osmangazi’de kentsel dönüşümü gerçekleştirmek işitiyoruz” diye kaydetti.
Dönüşümün hayatımızın hangi alanlarında büyük değişiklikler yapması gerektiğini müzakere ederek hayata geçirilmesini gerektiğini belirten Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ise, “Bu toplantıları çok değerli buluyoruz. Dünyada kentsel dönüşüm konusunda başarılı olan kentlerinde yaptıkları çalışmalar aynen bu şekildedir. Toplumun bütün kesimleriyle bir araya gelerek müzakere etmek ve toplumsal bilinci oluşturmak gerekiyor. Bu tür çalışmaların devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bursa’da da gündemin ilk maddesi kentsel dönüşüm olmalıdır. Bir şehri dönüştürecekseniz konuya sürdürülebilir bir şehircilik anlayışıyla bütünsel olarak bakmak lazım. Eskileri yıkıp yenilerini yapacağız dersek başarı kaydedemeyiz. Bütünsel bir bakışla düşündüğümüzde şehri kendi ömrümüzle mukayese etmeden, gelecek nesillerimizi de düşünerek 100 yıllık planlar ortaya koymamız gerekiyor” dedi.