Mudanya’nın Güzelyalı Eğitim Mahallesi’nde, 1959 ada, 2 parselde bulunan park alanına Mudanya Belediye Başkanlığı’nca yaptırılan yaklaşık 200 metrekare taban alanlı park alanı, vatandaşlardan gelen şikayet üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından incelendi. İnşaatın ruhsatsız olduğunu ve alanın 1/1000 ölçekli imar uygulama planında kamuya ait park alanında yani kamusal alanda olduğunu belirleyerek, 775 sayılı kanunun 18. maddesi uyarınca 5216 sayılı kanunun Büyükşehir Belediyelerine tanımış olduğu denetim yetkisi kapsamında inşaat mühürlendi. Mudanya Belediyesi’nin, Bursa 4. İdare Mahkemesi’ne ‘yürütmeyi durdurma’ talebiyle açtığı davada mahkeme tarafından reddedildi.
Mudanya Belediyesi, Bursa’da kaybettiği davayı ocak ayında İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Konuyu inceleyen üst mahkeme, inşaatın kaçak olduğunu, yıkılması gerektiğini, ancak 775 sayılı kanundan işlem yapan Büyükşehir Belediyesi’nin 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre işlem yapması gerektiğini belirterek, usulden yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda bu kez 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre işlem yapıp, kaçak binanın yıkılması için Mudanya Belediyesi’ne 3 ay süre verdi.
Kaçak binayı kurtarmak için her yolu deneyen Mudanya Belediyesi, bu kez Büyükşehir Belediyesi’ne resmi yazı gönderip, burayı Atatürk Anıtı’na dönüştüreceklerini belirterek, kurum görüşü istedi. Gönderilen resmi yazının ekine de üzerinde dev bir Atatürk portresi ve Türk Bayrağı bulunan bir proje renderi eklendi. Büyükşehir Belediyesi ise yapılacak her imalat için ruhsat alınmasının zorunlu olduğunu belirterek, kaçak yapının bir an önce yıkılması gerektiğini Mudanya Belediyesi’ne bildirdi. Bunun ardından 10 Mart 2020 tarihinde Büyükşehir Belediyesi’ne tekrar resmi yazı gönderen Mudanya Belediyesi, kaçak yapının kendileri tarafından kaldırılacağını belirtti.
Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen 3 aylık sürenin dolmasının ardından son kez 1 haftalık süre isteyen Mudanya Belediyesi’nin, çelik konstrüksiyon olarak yapılan binada söküm işlemlerine başladığı gözlendi. Bu arada yapının bir hafta içinde tamamen kaldırılması halinde yıkım işleminin Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirileceği belirtildi.
Öte yandan kamu kaynakları ile kaçak bina yapılmasını hukukî açıdan değerlendiren hukukçular, kamu kaynağı kullanılarak belediye bütçesinden imar mevzuatına aykırı olarak yapılan bina için harcanan bedelin kamu zararı olduğunu ve sorumlu belediye yönetiminden tahsili gerektiğini savundu. Hukukçular, mevzuata aykırı davranış ile kamu zararına sebebiyet veren belediye yönetimi için aynı zamanda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257. maddesine göre “görevi kötüye kullanma” suçunun oluştuğunu ileri sürdü.