Çavuş, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Geçtiğimiz günlerde bir giyim mağazasına gittim.
Gri renk kumaş pantolon alacağım.
Görevliden yardım istedim.
Yüzde 50 indirimi hatırlattı ve pantolonu uzattı.
Denedim, gayet iyi.
Hemen yeni bir öneri geldi:
‘Üzerine bir ceket düşünmez misiniz?’
Kibarca istemediğimi söyleyince…
Takım elbiselerdeki kampanya hatırlatıldı.
Bir göz attım…
12 bin liralık etiket 6 bin liraya düşürülmüş.
Takım elbiseye bakarken…
Bir seçenek daha sunuldu:
‘Takım elbiseyi normal fiyatından alın, yanında 3 gömlek bir çift ayakkabı verelim.’
Kafam iyice karıştı.
‘Ben bir kahve içip öyle geleyim’ dedim.
‘Burada biz size ikram edelim’ denildi.
İstemediğimi söyledim.
Çünkü…
Amacım kahve içmek değil, ortamdan uzaklaşıp sağlıklı düşünmek.
Satış görevlisi yine araya girdi:
‘Takım elbisenin yanında vereceğimiz ayakkabının normal fiyatı 8 bin lira.’
Ayakkabılara şöyle bir göz attım…
Bir de geçen yıl 2 bin liraya aldığım ayağımdaki ayakkabıya baktım…
‘Pes’ dedim.
O ayakkabı 8 bin lira ise benimki en az 15 bin lira.
***
Tablo çok net.
Fiyatlar kampanya öncesinde balon gibi şişirilmiş.
Sonra da sözde ‘büyük indirim’ yapılmış.
***
Sadece ihtiyacım olan pantolonu almak üzere kasaya yöneldim.
Tam ödemeyi yapacağım…
Pantolonun belinde yapılacak bir santimetrelik daraltma işlemi için 150 lira terzilik ücreti istediler.
Hiç düşünmeden…
‘Kalsın’ dedim.
***
Mağazadan çıkınca şöyle bir hesap yaptım…
Bana söylenen ‘normal’ fiyatlara göre…
Takım elbise 12 bin lira.
Yanında verilecek…
Üç gömlek 3 bin 600 lira.
Ayakkabı 8 bin lira.
Toplam: 23 bin 600 lira.
‘Büyük indirim’ ile bunlar bana 12 bin liraya gelecek.
Yersem tabii ki…
Olay Gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Hasan Ali Çavuş’un yazısının tamamı için tıklayın…