Olay Gazetesi Bursa

LYS sonrası facia!

Bursa’da 2 kişinin ölümüne, 5 kişinin de yaralanmasına neden olan kazada yargılama süreci başladı. Eğlenceden dönerken geçirdikleri kazadan sağ kurtulan 5 kişi kazanın nasıl olduğunu hatırlamadıklarını söylerken, mahkeme heyeti hayatını kaybeden gençlerde

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek’ suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık B.T.Ş. (23), ilk kez hakim karşısına çıktı. Geçen yıl 23 Haziran’da girdikleri LYS sınavı sonrası stres atmak için önce bara, ardından da Mudanya’ya giden ve dönüş yolunda İ.B. (18) ve B.V.’nin (18) ölümüne, A.B. (18), B.Ç. (21), B.Y. (17), B.V. (18) ve T.Ş.’nin (23) yaralanmasına yol açan kazayla ilgili davanın görülmesine başlandı. Yaşı küçük bir mağdurun bulunması sebebiyle duruşmaya sosyal hizmet uzmanı da çağrıldı.

Mahkeme heyeti, olay günü kazada ölen İ.B.’nin cep telefonu görüntülerini detaylı olarak izledi. Görüntülerde A.B.’nin, “Bu gece benim gecem olacak” demesi ve bu esnada sürücü koltuğunda oturan kişinin B.Ç. olması, sanığın ise arka koltukta oturması dikkat çekti. Ayrıca gençlerin kazadan yarım saat önce çektikleri son selfiede ise sürücü koltuğundaki B.Ç.’nin yanında A.B. ile maktul İ.B.’nin olduğu görüldü. 

 

Kazadan sonra tutuklanan ancak sonra tahliye edilen sanık B.T.Ş., suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, “Ben bu kazadan dolayı hafıza kaybına uğradım. Bu konuda doktor raporum da vardır. Olayın ne şekilde meydana geldiğini hatırlamıyorum. Ancak kaza yapan aracı ben kullanmıyordum” dedi.

Kazanın ardından bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen mağdurlardan B.Ç., olay günü babasına ait şirket aracını kaçırdığını söyleyerek, “Sürücü belgem yoktu. İdaremdeki arabayla arkadaşım B.T.Ş. ile buluştum. Bademli’deki bir bara gittik. Barda site komşum olan arkadaşım A.B.’yi gördüm. Yanında daha önceden tanımadığım maktul İ.B., B.Y. ve B.V. vardı. Ben alkol almadım. Arkadaşlarımın kullanıp kullanmadığını bilmiyorum. Gece saat 03.00’te bardan çıkmaya karar verdim. Arkadaşım olan A.B.’ye aynı sitede oturduğumuz için ‘İstersen seni de götürelim’ dedim. O da yalnız olmadığını söyleyince toplam 7 kişiyle otomobile binip yola çıktık. Aracı ben kullanıyordum. Mudanya’ya gittik. Aracı tepeye park ettikten sonra otomobilden indik. Sohbet etmeye başladık. Araç içinde alkol vardı ama kimin içip içmediğini bilmiyorum. Ezan okundu. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Neden hatırlamadığımı da bilmiyorum. Sanıktan şikayetçi değilim. Davaya da katılmak istemiyorum” diye konuştu.

 

“BU GECE BENİM GECEM OLACAK DİYEN KİŞİ BENİM”

Mağdurlardan A.B. ise, arkadaşlarıyla buluştuğu barda alkol aldığını anlatarak, şunları söyledi:

“B.Y. ve hayatını kaybeden İ.B. alkol almıştı. Maktul B.V. ve yaralı B.V.’nin ise alkol alıp almadıklarını hatırlamıyorum. Barda parti sona erince hep birlikte dışarı çıktık. B.Ç. aynı sitede oturduğumuz için beni çağırdı. Ben, kuzenlerim maktul İ.B. ve B.Y. ile ölen İ.B.’nin arkadaşları, diğer maktul B.V. ve B.V. araca bindiler. Otomobilde 7 kişi olduk. Aracı B.Ç. kullanıyordu. Hava almak için Mudanya’ya gitmek istedim. T.Ş.’nin B.Ç.’ye ‘Sen iyi değilsin aracı ben kullanayım’ dediğini hayal meyal hatırlıyorum. Tepeye geldik. Tüm arkadaşlar araçtan indi. Orada alkol alıp alınmadığını hatırlamıyorum. Yorulmuştum, uykusuzdum. Aracın sol arka tarafına geçip uyudum. Arabayı kimin kullandığını, kazanın nasıl olduğunu bilmiyorum. Kimseden de şikayetçi değilim. Davaya da katılmak istemiyorum. Ayrıca izlenen görüntülerde ‘Bu gece benim gecem olacak’ şeklindeki sözleri sarf eden kişi benim.”

Mağdurlardan 18 yaşındaki B.Y. de, kaza ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığını, 35 gün yoğun bakımda kaldığını hatırlattı.

Mahkeme, olay günü kazaya müdahale eden iki polisi de şahit olarak dinledi. Büro Amiri M.V., “Araçtaki yaralıları kurtarmaya çalışırken trafik ve kurtarma ekipleri geldi. Trafik polisleri aracı kimin kullandığını sorduklarında B.Y.’yi söyledim. Ama trafik polisleri aracın ters döndüğünün de hesaplanması gerektiğini söylediler. Ve o trafikçilerle yaptığımız ikinci incelemede, aracın şoför koltuğunda B.T.’nin oturduğunu söyledim. Hatta trafikçiler diğerlerine göre nispeten kendinde olan A.B.’ye da aracı kimin kullandığını sordular. O da sürücünün B.T. olduğunu söyledi” dedi.

SANIK AVUKATI ARAÇ ÜZERİNDE KEŞİF YAPILMASINI İSTEDİ 

Sanık Avukatı Murat Özdemir ise, aracı kullanan kişinin sanık olmadığını ileri sürerek, “Kazanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporuna göre, otomobilin direksiyonundan alınan örnekte B.Y.’nin DNA’sı çıktı. Ayrıca aracın ön cam güneşliğindeki sürüntü izlerinde ise B.Y. ve B.Ç.’nin DNA izleri ortaya çıkmıştır. Ona rağmen sadece benim müvekkilim hakkında dava açıldı. Bu kişiler arasında yer alan mağdurlar B.Y. ve B.Ç. hakkında verilen ek takipsizlik karanına ise itiraz ettik. Bunların sonucunun beklenmesini istiyoruz. Ayrıca emanette tutulan araç üzerinde mahkeme heyetiyle keşif yapılmasını talep ederiz” dedi.

Mahkeme, kazanın olduğu anda polis tarafından çekilen tüm fotoğraf ve görüntülerin mahkemeye getirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.