Samsun’un Terme ilçesinde minibüsle çarpışan otomobilin LPG tankının patlaması sonucu 7 kişinin öldüğü trafik kazasının ardından trafikteki LPG’li araçlara ilişkin tartışmalar yeniden gündeme geldi.
LPG tanklarının imal tarihinden itibaren 10 yıldan fazla kullanılmaması gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, sürücülerin güvenli LPG dönüşümü, bakım ve periyodik kontrol gibi konuları ihmal etmemesini istiyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Otomotiv Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, LPG’nin herkesin evinde kullandığı propan bütan hidrokarbonların karışımı ve normal atmosfer koşullarında gaz halinde bulunan yakıt olduğunu söyledi.
LPG’nin gaz halinde olması nedeniyle havayla çok kolay karışabildiğini belirten Bilgin, bu durumun da LPG’yi kolay yangın çıkartan bir yakıt yaptığını ifade etti.
Türkiye’de ekonomik açıdan araçlarda sıklıkla LPG dönüşümü yapıldığını vurgulayan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araçlardaki bu dönüşümün çok iyi sorgulanması gerekir. Toplumda LPG tüketildiğinde ‘yakıt ucuz olduğu için az para veriyoruz’ yanılgısı var. Aslında daha fazla yakıt tüketiyoruz ve atmosferi kirletiyoruz. Bunun dışında araçlardaki dönüşümler profesyonel yerlerde yapılmıyor ve sistem her an kaçak yapabilecek nitelikte. Dolayısıyla bu tür LPG’li taşıtlar kaza yaptığında sistemi derhal kesecek donanımlarının çok iyi olması gerekiyor. Aksi takdirde özellikle yangın çıkması çok kolaydır ve yangın çıktığında da ortamdan kaçması zordur.”
Atilla Bilgin, LPG’li araçlar kaza yaptığında genelde kazaların ölümle sonuçlandığına dikkati çekerek, “LPG’ye oranla benzinli ya da dizel motorlu araçta yangın çıksa insanların kurtulma şansı çok daha fazla olur. LPG, benzin ya da dizel yakıtlı araçlara oranla çok daha tehlikelidir. Onun için LPG’yi çok güvenli şartlarda kullanmak gerekiyor” dedi.
LPG’li araçlara her şeyden önce güvenilir emniyet sistemi takılması gerektiğine işaret eden Bilgin, “Özellikle LPG dönüşümü yaptıran sürücülerin profesyonel yerlerde dönüşüm yaptırması önemli. Bu konuda çok dikkatli davranılmalı ve mümkünse bir taşıt hangi donanım için üretiliyorsa dönüşüm yapılmaksızın onun için kullanılmalı” diye konuştu.
Prof. Dr. Bilgin, evlerde kullanılan LPG’lerin taşıtlara oranla çok fazla risk taşımadığını belirterek, sönmüş ocaktan sızan gazın ev ortamına yayılması durumunda ancak böyle bir tehlikenin olabileceğini sözlerine ekledi.
“LPG’li araçlarda kayıt dışı kullanımın önüne geçilmeli”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Özcan ise LPG’li araçlarda kayıt dışı kullanımın önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.
Özcan, çevreye katkısının yanı sıra ekonomik olması nedeniyle tercih edilen LPG sistemlerinin olumsuzluklarının önüne geçmek için mutlaka “LPG dönüşüm, bakım ve periyodik kontrol” problemlerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.
“6 ay veya 10 bin kilometrede bir periyodik bakım yaptırılmalı”
LPG’li araçlarda denetimlerin artırılması, ekonomik ömrünü tamamlayan ve standart dışı kullanılan sistemlerin yenilenmesinin önemine değinen Özcan, şunları kaydetti:
“LPG’li araçların güvenle kullanılması mümkündür ancak LPG montajındaki elemanların tamamı ECR-67R ve TSE standardına uygun olmalıdır. AyrıcaLPG sisteminde kullanılan her bir elemanın kullanım yerine bağlı olarak bir ekonomik ömrü olduğu da unutulmamalıdır. Sistemin en önemli parçalarından biri LPG tankıdır. LPG tankları imal tarihinden itibaren 10 yıldan fazla kullanılmamalıdır. LPG’li araçların 6 ayda bir veya 10 bin kilometrede bir mutlaka periyodik bakımlarının yapılması da çok önemlidir.”
Doç. Dr. Özcan, standartlara uygun imal edilen, ekonomik ömrünü tamamlamayan, periyodik bakımları yapılmış ve uzman kişilerce montajlanan bir LPG sistemindeki gaz tankının çarpma sonucunda yırtılması veya patlamasının söz konusu olmayacağını savundu.